YAZIK ÇOCUĞA BE

13 5 0
                                    

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız...

"Koray. Ceyhun... ceyhun lan ne oldu?" Deyip ceyhun un yanına çöktü. Uyandırmak için ilk tokat attı ama başarılı olamadı. Sonra nefesini kontrol etti, ardından gözlerine baktı.

"Koray ne oldu? Dökül." Dedi. Ne anlatacağım ki o maviş gözlerine bakarken?

"Korkuttum. Kafasını vurdu sonra da yerle bir." Dedim gayet kısa ve öz.

"İyi halt ettin. Oradan bir bardak su ver." Dediğini yaptım. Bardağa elini daldırdı ve ceyhun un yüzüne serpiştirdi. Öylece bekliyordum.

"Kolonya getir koray." Aynı ameliyatta hemşiresine seslenen bir uzman doktor edasıyla konuşuyordu. Hemen salona gidip getirdim.

Eline aldığı kolonya yı eline sıktı ve koklattı.

"Koray buzluktan buz ver kafası şişmiş. Artık nasıl vurduysa?" Dediğinde ağzındaki tüm iğneler beni buluyordu. Neden bu kadar sinirleniyorsun ki birtanem?

Buzu eline aldı ve konuştu.

"Koray odasına götürelim." Dedikten sonra ayaklandı sendeleyerek yukarı çıkarken benim aklımda olan tek şey koca cüsseli ceyhun zevzeğiydi.

En sonunda onu odasına bıraktığımda akide yanına gidip baş ucuna oturdu ve kafasına buzu koydu. Yavaş yavaş gözlerini açan ceyhun nihayet kendine geldiğinde bana piç gülüşü atmaya başladı.

"Akidem bana ne oldu öyle?" Ceyhun yine o acıların bebesiyim tavrını kullanmaya başlamıştı. Duygu sömürüsü yapan bir adet zevzek.

"Zevzek çok konuşma da dinlen bir saattir seninle uğraşıyoruz. Daha çok işimiz var değil mi akidem?" Dedim ve akideye döndüm gözleri parlıyordu.

Dediklerime sevindi galiba. Sevinmiştir ya. Utandı mı ki? Offf bu kızlar neden bu kadar karışık? Bir türlü anlamıyorum bu kızları.

Akide, ceyhun un kafasına buzu yerleştirdikten sonra ayağa kalkmaya çalıştı. Ağrıyan ayağı yüzünden geri oturdu. Böyle bekleyemem ki. Akide nin yanına gittim ve kucağıma aldım.

"Zevzek seninle uğraşırken akide ayağının ağrısını unuttu da seninle ilgilendi. Bir teşekkür et yada özür dile. Tek bir şart ile; o da bu gün o yataktan kalkma yoksa seni buraya kelepçelerim." Dedim ve gözlerimi yumuşatarak akide nin derin maviliklerine baktım.

Eridim amk.

Akide nin ağzından;

Bana niye böyle bakıyorsun sen?

Eridim amk.

Dayanamadım ve odaya girerken koray'ın dudağının kenarına öpücük bıraktım. Koray ise bu yaptığıma dudağının kenarı kıvrıldı.

"Teşekkür için daha fazlasını yapman lazım bebeğim." Dedi beni yatağına bırakırken. Neden beni kendi odasına getirdi ki?

"Daha fazlası derken?" Diyip tek kaşımı kaldırdım. Evet ona teşekkür etmek için öptüm ama daha fazlası derken?

"Hmm mesela o öpücük yetmez." Dediğinde gözlerini dudaklarıma kaydırdı.

"Ahhh bu tada doyamıyorum." Diyerek iç çekti. Boş durursam bozulacak onun için ellerimi boynuna attım.

ÖLÜMCÜL ESPRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin