8. Bölüm

2.1K 64 7
                                    

Keyifli okumalar. 


Sessizliği bir yemin gibi çekmiştim içime, başım önümde babamı dinliyordum.  Beynimin içi çarşamba pazarı gibi olmuşken tüm bu düğümlerden nasıl kurtulacaktım hiç bilmiyorum.  Hızlı gelişen hiçbir şeye ayak uyduramazken bu son olan olaylar ayaklarımı yerden kesmişlerdi, istesem de uyduramayacak gibiydim.  Annem de başını benim gibi önüne eğmiş kara kara düşünüyordu. Hayatta kalan bir çocuğunu da kaybetme korkusu yaşıyordu. 

'' O adamı sorguladık, saldırıyı o yapmamış bundan eminiz. Ona kalırsa ihale olaylarından dolayı rakipleri yapmış, ama bu akşam sana gelen mesaj ve telefonunun dinlenmesinden dolayı saldırının senin için yapıldığını düşünüyoruz. ''

Babamın yaptığı uzun açıklamaya karşın bende annemde babamı dinlerken yaşanan her şeye hala anlam veremiyorduk. annemin gözlerinden firar eden birkaç damla ile tekrar başımı öne eğmiştim. Onun gözyaşlarına dayamazdım, benim yüzümden inci taneleri dökülmemeliydi.  

'' Kim benim  kızımdan ne ister? ''

Annemin haykırarak sorduğu soru benim haykırmak istediğim ama sustuğum bir soruydu. Kim benden ne ister? Kimseye zarar vermememiştim, kimseyi bilerek kırmamıştım, kimsenin malına yada canına göz koymamıştım. 

'' Ahmet'i öldürenlerin Elifada'nın peşinde olduğunu düşünüyoruz. ''

Annem dudakları bir yakarışı salarken o yakarış gelip yüreğimi dağlamıştı. Kim bizden ne isterdi? Nasıl abime kıyıp da o silahı ateşleyebilmişlerdi? Bir can bu kadar ucuz olamamalıydı? Bir insanın yaşamı bir diğer  insanın elinden olmamalıydı? Ölüm bu kadar kolay gelmemeliydi? 

'' Kim onlar Ali, kim? ''

Annemin sorusuyla babamın başı önüne düşmüştü, daha fazla ayakta duramayıp yanıma oturdu. Eli omzumu bulup beni kucağına çekti, dudakları saçlarımı bulurken başını kafamın üzerine yasladı ve bir mırıltı gibi annemin sorusunu cevapladı.

'' Bilmiyorum. ''

Onları böyle yıkılmış görmek beni kahrediyordu, evde ki yas havasını bir şekilde dağıtmalıydım. Tamda şuan sana ihtiyacım var abi, sen neşenle tüm bu kasveti dağıtabilirdin.  Babamın dizinde duran elini dudaklarıma bastırdım, anneme de gülümserken neşeli bir şekilde konuşmaya çalıştım. 

'' Hadi herkes yatağa, sabah kalkamayacaksınız yoksa. ''

Babamın kucağından kalkıp iki elimide belime koyup onlara üstten bir bakış attım. Hala yerlerinde oturup kımıldamayınca ellerimi birbirine vurdum, biz çocukken annemin yaptığı gibi. 

'' Hadi, hadi. Babacığım seni bilmem ama benim yarın erken iş yerinde olmam lazım.  ''

Babam da kaşları çatık bir şekilde ayağa kalkınca tüm çabamın boşa gittiğini anlamıştım. Neşelendirme işini başaramıyordum sanırım, ruhum arabesk iken dilim pop söyleyemiyordu. 

'' Bundan sonra seni ben bırakacağım ve ben alacağım. İtiraz istemiyorum. ''

Dudaklarım aralanmış bir şekilde babama bakaklırken yanıma gelip yanaklarımı öpmüş ve odasına gitmişti. Anneme baktım yardım ister gibi o da ellerini iki yana açıp omuzlarını oynattı. 

'' Ama anne. ''

Gülümseyip yanaklarımı öptükten sonra o da odasına çekilmişti. Salona ayakta öylece kalmışken telefonumun ekranı aydınlandı. Korkarak yaklaşırken Mert'in mesajı dudaklarımı kıvırmıştı. 

CANHIRAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin