Gün bir kez daha geceye çelme takmıştı ama düşen hep ben oluyordum. Gündüz düşüyordum, gece düşüyordum, durmadan düşüyordum. Dizlerim kan revan, beni taşıyamıyordu artık. Çalan alarmı kapatıp yerimden gerinerek doğruldum. Bir hafta sonra ilk defa dün gece uyanmamıştım, sonunda deliksiz bir uyku çekebilmiştim. Oysaki dün gece son yaşanan olaydan sonra gözüme uyku girmemesi gerekiyordu.
Ömer Asaf bey ile konuşurken duyduğum silah sesinden sonra telefon kapanmıştı, hemen babamı arayıp durumu anlatmıştım ondan sonrasıyla da ilgilenmemiş eve gelip kendimi yatağa atmıştım.
Banyoda hazırlanıp salona geçtim, annem masayı kurmuştu ortalıkta kimse yoktu. Mutfağa gideceğim sırada annem ve babam elinde kahvaltılıklarla salona girmişlerdi.
'' Günaydın. ''
Tekdüze çıkan sesime huysuzca içimden yakınırken annem ve babamda beni aynı şekilde yanıtlamışlardı. Masaya oturduktan sonra merakımı kontrol altına almaya çalışarak babamın dün geceden bahsetmesini bekliyordum. Babam bahsetmeden kahvaltıya başlamamız gerektiği komutunu verince dün geceyi sormayı kahvaltıdan sonraya erteledim. Sessiz bir şekilde kahvaltımızı ederken babamın telefonu çaldı. Masadan kalkıp telefonu yanıtladıktan tam iki dakika sonra masaya döndü.
'' Dün gece Ömer Asaf beyin evine gittik, boştu. Telefon sinyalinden de yer tespiti yapamadık maalesef. Ama onun şirketi paravan olarak kullanan bir mafya olduğunu düşünüyoruz. Uzun zamandır bir tanesinin peşindeyiz, belkide lideri odur. Hatta belkide bizi alt etmek için senin iş yerine geldi. Telefonun tekrar dinleniyor, bunu da, mesajları atanın da o olduğunu düşünüyoruz. ''
Babam ben sormadan uzun bir şekilde dün geceyi ve düşüncelerini açıklarken tüylerim ürpermişti. Bir mafya ile kahvaltı yapmış, yemek yemiştim. O mafyayı anlamaya çalışıyordum bir de.
'' Dün gece oturup uzun uzun konuştuk ekibimle. Üstlerim bir karar verdi, ne kadar karşı çıksam da bu mafya grubunu çökertmemiz Türkiye için büyük bir adım olacak, bu yüzden kaşı çıkmalarım sonuçsuz kaldı. ''
Tekrar sustu babam, anlattıklarının onun için kolay olmadığını fark etmiştim. Hatta söylemesi gereken şeyin ona acı verdiğini de anlayabiliyordum. Annemle beraber merakla babamı dinliyor konuşmanın sonunu duymak için can atıyorduk.
'' Bizimle işbirliği yapmanı istiyoruz. ''
Annemin elindeki kaşık yere düşerken öylece babama bakıyordum. Benim onlara nasıl bir yardımım dokunabilirdi ki? Eğer dokunursa bu benim için büyük bir şerefti, sonuçta ülkemin yararına bir şey yapmış olacaktım.
'' Eğer planımız başarıyla sonuçlanırsa mevkim yükselecek ve istediğim konuma geleceğim. Ama seni zorlayamayız, istemiyorsan başka bir plan bulacağız. ''
Annemin babama sinirle baktığını gördüm ama bunu şuan kafama takamaycaktım. Olacakları kafamda hesaplarken aslında her şeyin anlamsız olduğunu bir kez daha hatırladım. Babam yıllardır bu ülke için çalışıyordu, asırlar önce bu ülke için binlerce şehit vermiştik, her attığımız adımda onların kanı varken ben nasıl reddedecektim.
'' Size nasıl yardımcı olacağım? ''
Annem kabul edeceğimi anlamıştı, anneler çocuklarının gözünün içine bakınca her şeyi anlardı.
'' O adama yakın olup her şeyi sana anlatmasını sağlamalısın, sonuçta onun psikoloğusun. Attığı mesajlardan sana karşı bir şeyler hissettiğini düşünüyoruz bu da senin işini kolaylaştırır. ''
Muhbirlik yapacaktım yani, benim için sorun yoktu. Ama ya Ömer Asaf bey masumsa o zaman onun duyguları ile oynamış olmayacak mıydım? Bir insanı kandırmak, onu ifşa etmek, duygularıyla oynamak bana yakışır mıydı?
'' Vicdan yapmanı gerektirecek bir insan değil. Ne kadar kötü bir adam olduğunu bilsen adamı kendi ellerinle öldürürsün. ''
Babamda beni anlıyordu, ikilemde kaldığımı görmüştü. Babama güveniyordum, babam durduk yere kimsenin kötülüğünü istemezdi. Eğer o benden böyle bir şey istiyorsa vardır elbet bir bildiği.
'' Yeter, susun artık. Ben kızımı yerde bulmadım. Onu tehlikeye asla atmam. ''
Annemi ilk defe bu kadar sinirli görüyordum ellerini masaya vurmuş ve bizi susturmuştu. Babam otuz iki yıllık karısına şaşkınlıkla bakarken ben onu anlıyordum.
'' Çok kötü olduğunu söylerken kızını nasıl böyle bir yangının ortasına atarsın? ''
Babam kafasını öne eğerken ayağa kalkmış annemin yanına gitmiştim. Ona sarılırken ağladığını hissetmiştim. Elleri saçlarımı okşuyor, gözyaşları omzumu ıslatıyordu.
'' Annecim, babam beni tehlikeye atacak bir şey yapmaz. Hem bir şey yapmayacağım ki her zamanki işimi yapacağım, onunla konuşacağım. İnanmayacaksın ama bana gerçekten iyi davranıyor o adam. ''
Kurduğum bu cümleler annemin içini rahatlatmak için miydi yoksa kendim için miydi bilemiyordum. Tek bildiğim hayatımın seyrinin değiştiğiydi. Olaylar nasıl bu noktaya gelmişti anlam veremiyordum.
Babamın bana bakıp gururla gülümsediğini gördüm. Biliyordum o da istemiyordu, büyük ihtimal üstleri onu zorlamışlardı. Doğruyu söylemek gerekirse şuan korkmuyordum, belkide gerçek yüzünü ve karanlık yönünü görmediğim içindi. Bende babama gülümseyip yerime otururken babamın eli masanın üstünden elimi buldu.
'' Elfidaya dinleme cihazı vereceğiz, onunla olduğu zaman takacak, her zaman arkasında olacağız. Kızımı asla tehlikeye atmam. ''
Dinleme cihazı kelimesini duyduğumda yüzüm memnuniyetsizliğimi ele verir gibi buruşsa da babam bunu görmemişti. Bana biraz yanlış gelmişti, sonuçta birinin özgürlük alanını ihlal ediyordum. Beni derinden rahatsız eden bir şey daha vardı ki, bu yapacağım görevi sorgulamama itiyordu. Biri bana güvenip belkide sırlarını açacaktı ve ben bunu işbirliği yaptığım kişilere dinletecektim. O zaman insanlığımı sorgulamam, yaptığım ve bundan sonra yapacağım mesleği sorgulamam gerekmez miydi? Sonuçta benim mesleğim güven üzerine kuruluydu.
Bir kirpi yerleşti insanlığımın soluk aldığı bölgeye ve dikenlerini acımadan batırmaya başladı. O kirpiyi olduğu yerden kovmalıydım, sonuçta masum birine ihanet etmeyecektim. O adam suçluydu, kötüydü, hırsızdı belki de bir katildi. Kendimi aklamaya çalıştıkça kirpi canımı daha fazla yaktı.
'' Özel hayatını anlatacağı zamanda mı ses kayıt cihazını kullanayım. ''
Kurduğum cümleden sonra babam yerinden kalktı ve görebildiğim kadarıyla çalışma odasına girdi. Annemle birlikte merakla babamı beklerken anneme gülümseyip içini rahatlatmaya çalıştım. Büyük ihtimal becerememiştim, ama denemiştim. Biz annemle sessizce bakışırken babam elinde dosya ile gelmişti.
'' Bu dosyada özel hayatı yazıyor. Normalde bulamayacağın tüm bilgiler var, bu bilgiler doğrultusunda ona nasıl yaklaşacağına karar verirsin. ''
Babamın elinden dosyayı alıp kapağını açmıştım. Karşıma çıkan ilk sayfanın sol üst köşesinde ufak vesikalık bir resmi vardı ve onun hemen altında da kişisel bilgileri yer alıyordu. Adı, soyadı, yaşı, mesleği, anne-baba adı... Kişisel bilgilerin hemen altında ise ailesinin bilgileri yer alıyordu. Okuduğum bilgiler ile kirpi dikenlerinin tamamını batırarak can vermişti, insanlığım artık kana bulanmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/196036500-288-k709304.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANHIRAŞ
RomanceRuhumu defalarca kez prangalarken bir müddet gözlerime baktı; gözleri kalbimde artçı sarsıntılara neden olurken dudakları aralandı. '' Sana o gece git dediğimde, gitmedin. İşte, '' Dudakları damgaladı bedenimi, ruhumu. '' O geceden sonra gideceğin h...