Söylediği şeyden sonra tekrar ve tekrar ne diyeceğimi bilemiyordum en iyisi konuyu bir şekilde kapatmaktı.
'' Yarın uzun uzun konuşuruz. ''
Kafasını olumlu anlamda sallarken gülünsemişti. İş yerime çok yakın bir yerde arabayı durdurdu. Anlamamış bir şekilde ona bakarken arabadan indi onu taklit edip bende indim. Gülümseyerek yüzüme bakıyordu, gözlerim nedensiz bir şekilde yaralı omzuna ilişti, bir sıkıntı görünmüyordu.
'' Burayı çok seviyorum. ''
Geçmişin tozlu anıları zihnime doluşurken neden burada durduğunu anlamıştım. Yine romantik sözlere başvurup beni etkilemeye çalışacaktı. Ağzı gerçekten iyi laf yapıyordu, labirent gibiydi hangi köşeyi dönsem onunla ilgili bir bilinmezliğe çarpıyordum ve onların yalan mı yoksa gerçek mi olduğunu çözümlemeye çalışırken hepten kayboluyordum o labirentin içinde.
'' Ben geç kalıyorum. ''
Konuyu hemen değiştirdim konuşmasını istemiyordum. Zaman geçtikçe belki ona alışmam lazımken yada onu daha iyi tanımam lazımken kafam daha fazla karşıyor ve ondan metrelerce uzağa itiliyordum. Özellikle bugün onun yüzünden yapacağım şeyden sonra bir daha ona asla ısınabileceğimi yada onu anlamaya çalışacağımı sanmıyordum.
'' Ben birkaç gün gitmeyecektin sanıyordum. ''
Onu onaylarken bu sürenin daha fazla uzayacağını ona söyleyip söylememekte kararsız kalmıştım. Acaba bunu öğrense acı çeker miydi, suçluluk duyar mıydı?
'' İstifa ediyorum. ''
Bozguna uğramıştı böyle bir şey beklemiyordu. Ailemde henüz bilmiyordu ama bu yaptığım etik değildi ve eğer mesleğimi kaybetmek istemiyorsam bunu yapmak zorundaydım. Bir danışanımla yalanda olsa bir ilişki yaşıyordum ve bu mesleki açıdan etik değildi. Biri öğrense hakkımda soruşturma başlatılabilirdi gerçi işin içinde polisler vardı bu durumu değiştirir miydi bilmiyorum.
'' Danışanımla ilişki yaşamam etik değil. ''
Soru sormasına izin vermeden açıklama yaptım, onun sorularına aradığı yanıtların bende olmasını sevmiyordum. Elleri iki yanında yumruk olurken ağır ağır yutkundu, kaşları çatılmıştı. Sinirli miydi, üzgün müydü, pişman mıydı? Duygularını okuyamıyordum. Önceden yani Ömer Asaftan önce iyi bir gözetmen olduğumu sanardım ama ya öyle değildim yada körelmiş, eksilmiştim.
'' Özür dilerim, ben böyle olacağını bilseydim... ''
Sustu, bilse ne değişecekti? Hiçbir şey. O kötü bir adamdı ve ben bu kötü adamı adalete teslim etmek için kendimden tavizler veriyor, kimliğimin dışına çıkıyordum, başkalaşıyordum.
'' Ne olacaktı? Bilseydin ne değişecekti? ''
Sustu bana yaklaştı, titreyen elleri ellerimi buldu. Bir kelebek kondu göz pınarlarına.
'' Danışanın olarak çıkmazdım karşına. Ne bileyim şans ver diye zorlamazdım, uzaktan izlerdim. ''
Ellerimi elleri arasından çekmek istedim. Ama sanki ellerimiz birbirine kelepçelenmişti, çekmek istiyordum ama çekemiyordum.
'' Ben seni izledim Elfida, sana olan duygularımdan emin olana kadar izledim. Başka bir şekilde çıkardım karşına. Özür dilerim, affet diyemem sana. ''
Sustu elleri titreyerek yüzümü buldu, kocaman avuçları iki yanağımı kaplarken kendini sıkıyordu.
'' Bencilim, seni zorlamamalıydım. Üzgünüm. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANHIRAŞ
RomanceRuhumu defalarca kez prangalarken bir müddet gözlerime baktı; gözleri kalbimde artçı sarsıntılara neden olurken dudakları aralandı. '' Sana o gece git dediğimde, gitmedin. İşte, '' Dudakları damgaladı bedenimi, ruhumu. '' O geceden sonra gideceğin h...