2. Bölüm

91K 4.2K 1.4K
                                    



*

Hoş bulmuştum.

Ağzıma bir sarma daha atarken sırtımı sıvazladı annem. "Oh yarasın prensesime."

Anneme gülümserken her zaman ki gibi abim girdi araya. Bir yerden çıkıpta bana laf sokamayacak diye aklı çıkıyordu.

"Prenses mi?" Ağzında henüz yeni boğazından geçmiş böreğin kırıntıları vardı, yüzümü buruşturdum. "Olsa olsa bundan tosuncuk olur be!"

Haha! Ne komik herifsin sen ya?

"Uğraşma benim kızımla, Hakan. Yiyin de gidin artık siz hadi." Abimin gözleri açıldı. "Pabucum dama mı atılıyor?" Sırıtarak ağzıma bir sarma daha attım ve göz kırptım. "Çoktan atıldı bile."

"Hazal'ım çok güzel bir genç kız olmuşsun maşallah." Diyen Esra Teyzeye bakıp öpücük attım. "O senin güzelliğin Esra Teyzeciğim." Kıkırdayarak çatalını oynattı. "Ay kız, utandırıyorsun."

"Giray var ya," diye başladı söze Tekin Abi. Evet, Giray vardı. Aşağı sokakta oturan bir çocuktu. Masadaki herkesin suratına kısaca baktıktan sonra arkasına yaslandı, ürkütücü bir sessizlik oluştu. "Hazal ile görüşmek için izin istedi. Abisine sor dedim."

Abim alayla güldü, belli ki ciddiye almamıştı. "Bizim sümüklüyle, ha?" Sağ kaşımı meydan okurcasına havaya kaldırdım. "Noldu paşam, beğenemedin mi?"

Yüzüne sahte olduğu bariz bir gülümseme yerleştirdi. "Beğenemedim. Kız daha geleli kaç saat olmuş, iş mi bu yaptığı?" Ağzına masada ki baklavalardan birini attı ve devam etti. "Ayrıca Giray, Hazal'a yakışacak biri değil. Cesedimi çiğnemesi lazım."

"Şaka mısın sen ya? Görüşmeyeli kabadayı oldun herhalde başımıza." Dedim çatalımı sertçe masaya bırakırken.

Hayatıma karışılmasından yeterince nefret ederken, bir de yetmiyormuş gibi görüşeceğim adamları seçiyordu. Aşkın pençesini yemiş ve bundan kurtulmaya çalışan bir kızım ben ey Hakan Dinçer! Kendine gel.

O sırada Kaan araya girdi. "Giray tekin bir çocuk değil. Abinin sözünü dinle."

Ona neydi? Kankasının kardeşiydim, kankası ilgilenirdi. O ilgilenmesindi. Sussundu, hiç konuşmasındı. Hayırsız hayırsız konuşuyor zaten.. Gelsinler babam yerine senden istesinler hatta değil mi? Aptal.

"Kime göre tekin değil, neye göre değil? En basitinden örnek vermek gerekirse sizin de onlardan aşağı kalır bir tarafınız yoktu," üzülerek  örnek verebileceğim tek kişi olan Fiko'ya çevirdim gözlerimi. "Ama şimdi Fiko Sevda'nın peşinde deli divane. İnsanlar değişebilir, bunu en iyi sizin bilmeniz gerekirdi aslında."

Annem kolumu sıktı yavaşça uyarmak istercesine. Dur kızım demekti bu, fazla gaza gelme abin çatalı gözüne saplayacak gibi demekti.

Ama durmadım, dostlar!

"Ben artık büyüdüm. İstediğim kişi ile görüşürüm, severim size de mutluluk dilemek düşer. Ha çok istiyorsanız da uzaktan abiliğinizi yapmaya devam edersiniz. Biz gider bir kafeye çay içeriz, sizde çapraz masamızda bizi dikizlersiniz."

Dirseklerimi masaya yaslayıp gözlerimi kıstım ve tek tek hepsine baktım. Kaan'a belki iki saniye daha fazla, o da 14 ayın acısı diye.

"Sizin abilik anlayışınız bu çünkü değil mi? Artık evlenince de kocamla arama yatarsınız."

Kaan sesli bir nefes verdi ve abime döndü. "Bırak görüşsün. Tanımadığımız, bilmediğimiz herifin tekini damat diye getireceğine, Giray gözümüzün önünde." Gözleri kısa bir anlığına bana değdi. "Onu gerekirse döve döve adam ederiz."

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin