Bölüm olamayacak kadar kısa olduğu için Özel Bölüm değil, Özel Bir Kesit. 🥳İYİ Kİ DOĞDUN KAAN ATASOY! (aslında ben vaktinde kutladım da bunu paylaşmak biraz gecikmeli oldu annecim, çok özür dilerim)
*
16 Ağustos 2019
"Hakan!" Diye bağırdı mutfaktan koşar adımlarla gelen Zeynep Sultan.
Hakan homurdandı, "Yine ne var anne?"
"Bak oğlum adam akıllı davranın, Kaan'ın doğum günü diye götünüzü başınızı dağıtmayın. Tamam mı evladım?"
Hakan gelişi güzel kafasını salladı. Kaan ile göt baş dağıtmak mümkün müydü, daha herifi zor götürüyorlardı götü başı nasıl dağıtacaklardı?!
"Tamam anne," diyerek ayakkabısını giydi ve kapıyı çekerek çıktı.
Tekin, sıkılmış bir şekilde onu bekliyordu. "Hadi be oğlum, ağaç oldum!"
"Geldim be!" Diye çemkirdi Hakan. "Kaan nerede?"
"Fiko ile geliyorlar. Ama keyfi yokmuş, Fiko dedi."
"Keyfine sıçayım onun, kaç kez 26 yaşına giriyor sanki yavşak?"
Omuz silkti Tekin, "Ne bileyim?"
İkisi birbirine anlamsız bakışlar atarken Hakan sabır dilenerek aşağı yürümeye başladı.
O sırada çöp atmaya çıkan Yağmur'u gördüğünde sırıttı.
"Şşt, çöpçü güzeli!"
Yağmur kafasını sese doğru çevirdiğinde Hakan'ı görmesiyle sertçe yutkundu ve çöpü hızlıca atarak eve geri girdi.
"Aa," dedi Hakan şaşkınlıkla. "Manyağa bak! Daha dün gece birlikte Kaan'ın doğum gününü kutlamıyor muyduk?"
Tekin ona göz devirdi. "Kardeşim bana çöpçü güzeli desen ben de seni sikime takmayıp yoluma devam ederim."
"Eyvallah," diye homurdandı.
Kaan'ın arabası görüş açılarına girdiğinde kenarda durarak onları beklediler. Kaan yanlarında durarak camı açtı. Uykusuz olduğu kanlanmış gözlerinden belliydi.
Hakan ile Tekin de arabaya bindikten sonra istikamet boğaz manzaralı bir meyhaneydi.
Tüm yol zaten bugün ayrı bi' asabi olan Kaan'ın trafik yoğunluğuna küfür etmesiyle geçmişti.
Sonunda meyhanenin ayırttıkları en güzel manzaralı masasına ulaştıklarında Kaan hariç herkes fazlasıyla keyifliydi.
Sakilik görevini en küçük olarak Fiko üstlenirken, ilk kadehi kaldırmak ise Tekin'e aitti.
Sohbet kendi çapında akarken Kaan olabildiğince az muhabbete dahil oluyor, gözleri dalıp gidiyordu.
Masayı sessizliğe bürüyen ise Hakan'ın çalan telefonuydu.
Hakan, meşgule atmayı planlayarak telefonunu çıkardığında Hazal'ın aradığını görmesiyle aramayı hız kesmeden cevaplandırdı.
"Kızım neredesin sen? Sabahtan beri seni arıyorum."
Kaan'ın bakışları Hakan'a kilitlenmişti.
"Buradayım abi," dedi Hazal neşeli çıkarmaya çalıştığı sesiyle. "Halsizim biraz bugün."
"İyi bakalım bücür," dedi Hakan her ne kadar ikna olmasada. "Kaan Abinin doğum günü için dışarı çıktık biz de."
Kaan bakışlarını rakı bardağına indirdi.
"Hıı," dedi Hazal zorla kendini toparlayarak. "Şey, söylersin doğum günü kutlu olsun."
"Olur mu öyle, manyak?" Diye çıkıştı Hakan. "Bak bak, İtalya'ya gitti bizi geçiştiriyor hanımefendi. Kaç yıllık abinin doğum günü böyle mi kutlanır kızım?"
"Of abi," diyerek homurdandı Hazal. "Tamam, ararım onu şimdi. Kapat."
Hakan telefonu kapattığında Kaan'a döndü. "Doğum günün kutlu olsun diye söylermişim.. İngiltere prensesi oldu başımıza."
"Gerek yoktu," dedi Kaan omuz silkerek. "İsteseydi arardı zaten Hakan, zorla aratmasaydın keşke."
Bu sırada kendisinin telefonu çalmaya başladığında Tekin kaşlarını çattı.
"Telefonunun sesini mi değiştirdin lan?"
"Yuh amına koyayım," dedi Kaan şaşkınlıkla. "Telefon sesimi nereden biliyorsun?"
"Bilirim ben. Farklı çalıyor, değiştirmişsin."
"He," diyerek onayladı onu Kaan. "Değiştirdim."
Ardından Hazal'ın aramasını cevaplandırdı hızla.
Sahi, en son ne zaman duymuştu sesini?
"Nasılsın Kaan Abi?" Diye sordu Hazal telefon açılır açılmaz.
"İyi abicim nolsun, sen nasılsın?"
"İyiyim bende.. Doğum günün kutlu olsun, nice 26'lara."
Kaan derin bir nefes aldı ve düzeltti.
"Birlikte nice 26'lara.."
*
Kaan'ın doğum gününü geçtik. Onun için böyle bir şey paylaşmasam sonrasında üzülürdüm. Bugün müsait olamadığım için biraz gecikti ama olsun..
Doğum günün kutlu olsun, aşkı için yaptığı tüm fedakarlıkları yazarken iliklerime kadar hissettiren koca kalpli çocuk.
Geçen sene doğum gününü Hazal'sız geçirmiştin. Benim sana doğum günü hediyem bu yıl Hazal oldu.
Birlikte nice 27'lere Kaan Atasoy.
İyi ki doğdun güzel oğluşum benim, seni çok seviyorum.
Seviyoruz. 🤤💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Düşler Mahallesi
Roman pour AdolescentsBir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Yoksa, saatlerce beklediği salıncak sırasını size verdiğinde mi? Hazal, bu sorunun cevabını biliyordu. Fakat cevabı bilmesi gereken kişi, o d...