Pembe Düşler Mahallesi

26. Bölüm

Yorumlarda buluşmak dileğiyle..

Elinizi korkak alıştırmayın, Allah ne verdiyse yapın yorumlarınızı ehehehe.

*
*

Kafamı dağıtmak istiyordum, mümkünse duvara vura vura.

"Hoşbulduk Hazalcığım," dedi Tekin Abi hızlı bir adımla içeri girerken. Sesinde ve bakışlarında öylesine bir imâ vardı ki arkama bakmadan kaçmak istememe sebep oluyordu.

"Hoşbulduk, hoşbulduk." Kaan bana dönüp kısa bir bakış attıktan sonra asla beni şaşırtmadı ve adımlarını direkt oturma odasına yöneltti.

Siz abiler hep aynısınız..

"Kızım Aşk-ı Memnu mu çekiyoruz lan biz burada?" Dedi Tekin Abi beni kolumdan tutup mutfağa çekerken sessizce.

"Yok abi, estağfirullah," dedim bakışlarımı mutfak fayanslarına çevirirken.

Ne güzel fayanslarımız vardı bizim yahu?

"Ben var ya ben, kafayı yedim. Sen yukarıda Kaan'ı Hakan'dan saklıyorsun, Hakan salağı aşağıda aklınca Yağmur ile baş başa vakit geçiriyor."

Elini şakaklarına götürüp ovuşturdu.

"Ben bunların hepsini bilmek zorunda mıydım? Ha? Ulan ben sır küpü müyüm? Niye herkesin sırları bende? Bak Allah belamı versin keseceğim kafamı!"

"Kasma be abi," dedim sakince. "Sen dert etme. Hepsi bizim şerefsizliğimizden."

Derin bir nefes alıp eliyle oturma odasını işaret etti, "Hadi içerideki iki salağı anladım, onlar zaten IQ yoksunu. Sen niye böyle şeyler yapıyorsun Hazalcığım, hiç mi düşünme yetin kalmadı? Bir gram bile mi?"

İşte şimdi damarıma basmıştı, kimse Hazal Dinçer'in IQ seviyesini sorgulayamazdı.

"Ne yapsaydım? Abim Yağmur'u getirmiş kapıya, biz desen kapının diğer tarafındayız. O an ki en mantıklı çare buydu."

"En mantıklı çaren sarhoş adamı ikinci katta bir odaya tıkmak mıydı?"

"Ayılmıştı bir kere o.." diye mırıldandım suçlulukla.

"He, ayılmıştı. Ben geldiğimde Allah katından melekler eşliğinde indirilmiş Mevlana gibi dönüyordu şerefsizim."

Kaşlarım telaşla havalandı, "Oradan tek başına mı atladı?"

Tekin Abi bana ciddi misin dercesine bir bakış attı, "Yok ben yukarı tırmandım, baya bildiğin düz duvara, Allah ne verdiyse. Çünkü ben Spider Man'e taş çıkartırım, çünkü ben enayiyim. Kaan tek başına atlamasın diye kendim de çıkıp atlayacağım.. Sus Hazal sus, sen konuştukça IQ seviyem düşüyor.."

Tekin Abi sabır çekerek oturma odasına gittiğinde utançla dudağımı kemirdim ve ben de peşinden ilerledim ufak adımlarla.

Eh çok sevip aşk sarhoşu olmasaymışız.. ne yapalım?

Oturma odasına girmemle gördüğüm manzara eğer hala dudağımı dişliyor olmasaydım kahkaha atarak gülmeme sebep olabilirdi.