Bu uzun bölümün hatrına yorumlarda buluşalım mııı?Bakın bu kız çok hastaydı, eğer yorumlarınızı göremezse tekrar üzüntüden yataklara düşer... :(
Yorumlarınızı okumak gerçekten aşşşşırı keyifli.Hadi koşun, okuyun, oy verin, bol bol yorum yapın.
*
*Kolumun sanki matkapla deliyorlarmış gibi sızlamasıyla yüzümü buruşturdum. Bu neydi böyle?
Yüzümü buruşturmamın hemen ardından başıma keskin bir ağrı saplandığını hissettim. Ağrı hafiflediği anda bu sefer daha sert bir şekilde geri geldi ve dudaklarımın arasından ufak bir küfür savruldu.
Geceden kalma ekip olarak herkesin başının ağrıdığına emindim ama artı olarak benim kafamın içinde votka şişeleri son ses Müslüm Gürses şarkıları eşliğinde batak oynuyordu. Yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım.
"Hadi hadi kalkın," diye mırıldandı Yağmur uyku mahmuru sesiyle.
Gaye'nin homurdanan sesler çıkardığını işittim fakat benim bunu yapacak halim bile yoktu.
Sanırım ruhsal olarak da fazla yorgundum. Dün gece alkol bedenime yorgunluk olarak tesir etmişti fakat şu an Hakan Dinçer ile Kaan'ı alıp kafalarını birbirlerine sürterek alev çıkartmak istiyordum.
Hakan Dinçer'in hiç kaçışı yoktu. Günlüğümü okumuş, Kaan'a bahsetmiş bir de yetmemiş masanın ortasında bırakmıştı!
"Hazal, abim mesaj atmış." Omzuma sert bir cisim çarptığında homurdanmaya halim yokken, tekrar okkalı bir küfür savurdum.
Ardından gözlerimi zorlukla aralayıp, defalarca ovaladıktan sonra omzuma çarpıp yatağa düşmüş telefonu elime aldım.
Gerçekten de Kaancığım mesaj atmıştı.
Uyandın mı?
Gülümseyerek ekrana aptal aptal bakmaya devam ettiğim esnada bir mesaj daha geldi.
Uyanmadıysan uyan.
Yüzümde ki gülümseme hızlıca silindi ve ekrana kaşlarımı çattım.
"Salağa bak salağa. Şu an uyandım paşam sağol!"
Söylene söylene elimi klavyede dolaştırdım.
Uyandım.
Ağır adımlarla yataktan kalktıktan sonra kapanmaya çalışan göz kapaklarımı zorlukla açık tuttum ve yumuşak bir zemine basıp yere yapışmam bir oldu.
Gaye, karnını tutarak sövülmedik tarafımı bırakmazken acıyla popomu ovaladım.
"Niye yerde yatıyorsun sen kızım?" Diye söylenmeyi de ihmal etmedim.
"Nerede yattığımı biliyor muyum sence ben aptal?"
Gözlerini hala açmamıştı. Göz devirerek ayağa kalktım ve onu kollarından yukarı çekerek vücudunun yarısını yatağa bıraktım. Ardından bacaklarını da kaldırarak onu iyice yerleştirdim.
Nedense Gaye'nin biraz utandığını seziyordum. Normalde de uykusuz ağırdı fakat İtalya'da gece kulübünde kapadığımız gecenin sabahında bünyesinin çok kuvvetli olduğundan, benim gibi baş ağrısı çekmediğinden bahsedip övünürdü. Sabahın köründe kalkardı, kahve içmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Düşler Mahallesi
Teen FictionBir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Yoksa, saatlerce beklediği salıncak sırasını size verdiğinde mi? Hazal, bu sorunun cevabını biliyordu. Fakat cevabı bilmesi gereken kişi, o d...