Ufak bir hatırlatma: Sedef ile Dilan, Belgin'in arkadaşıydı. Seda, Hazal'ın kuzeniydi.*
"Açayım mı gözümü?"
"Bekle!"
Kulağıma dolan yüksek müzik sesi heyecanımı arttırırken bir yandan da kızların beni nereye getirdiğini görmeyi merakla bekliyordum.
Sonuçta bekarlığa veda haftasonuna sürpriz bir şekilde evli girmiştim.
Tabi bu hayatıma sadece soyad olarak etki etmişti. Asıl evlilik hayatım pazartesi günü gerçekleşecek formalite nikahımla birlikte başlayacaktı.
Tabi bütün planlar da buna nazaran devam ediyordu gördüğünüz gibi. Kızlar bekarlığa veda haftasonunu organize etmişlerdi ve evli olmamın hiçbir önemi yoktu.
Gözlerimin üzerine bir bandana bağlamışlardı ve etrafı katiyen göremiyordum. Fakat bu, bangır bangır çalan Bruno Mars-Uptown Funk şarkısında dans etme isteğimi bastırmama yardımcı olmuyordu ve olduğum yerde bazı kıvrak hareketlerde bulunuyordum.
Saatin daha akşamüstü 6 olduğunu bilmesem beni bara getirdiklerinden falan şüphelenecektim ancak henüz güneş bile batmamıştı.
Altımda kısa gri bir salaş şort ve bordo crop tişört vardı. Kombinimden ötürü beni böyle aniden bekarlığa veda partisinin içine atamayacaklarına güvenmek istesem de eşofmanla evlendiğim aklıma gelince bu beni korkutmaktan öteye geçmiyordu.
Saniyeler sonra kollarımı kaldırarak üzerime geçirilen kumaşın saten olduğunu anlamam fazla vaktimi almadı. Diz kapaklarımdan biraz yukarıya kadar uzanıyordu.
"Hazır mısın?!" Diye sordu Gaye coşkuyla.
"Evet!" Diye bağırdım bana da bulaşan heyecan ve neşeyle.
Saniyeler sonra göz kapaklarımdan sıyrılan bandana ile birlikte önce ışık gözümü tekrar kapatmama sebep olurken biraz sonra gördüklerim karşısında gözlerim de ağzım ile birlikte orantılı şekilde sonuna kadar açılmıştı.
Şu an çalan şarkı Katmer Katmer'di.
Belgin elindeki tüylü yelpazeyi kendine doğru sallaya sallaya etrafımda dolaşmaya başladı.
"Aşkta dertler katmer katmer!"
Yüksek sesli bir kahkaha dudaklarımdan kopup giderken hemen ardından sevinç nidalarıyla bir şampanya patlattı Yağmur.
Gaye, Yağmur, Belgin, Dilan, yine Belgin'in son aylarda epey samimi olduğumuz arkadaşı Sedef ve kuzenim Seda buradaydı. Hepsinin üstünde lila renginde '#TeamHazalDinçer' işlemesi bulunan saten sabahlık vardı ve aynısını benim de üzerime geçirmişlerdi. Ama onların aksine benim sabahlığımın göğüs kısmında '#TeamHazalAtasoy' yazıyordu.
Dilan kucağında tuttuğu kutuyu dans ede ede bana doğru getirirken Gaye de ona eşlik etti. Kutunun içerisinde zarif bir taç vardı ve Gaye tacı eline aldığında hafifçe eğilerek kafama yerleştirmesine müsaade ettim.
Kendimi gerçekten bir kraliçe gibi hissettiğim nadir anlardan birindeydik sanırım.
Kına gecesi değildi ama benim tam olarak şu an ağlayasım gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Düşler Mahallesi
Teen FictionBir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Yoksa, saatlerce beklediği salıncak sırasını size verdiğinde mi? Hazal, bu sorunun cevabını biliyordu. Fakat cevabı bilmesi gereken kişi, o d...