26. Bölüm: Cisimlenme Dersi

2.2K 192 27
                                    

Cisimlenme dersi. Ingrid'in kalbini korkuyla çarptıran ve kolay olmadığı kesinlikle bilinen o lanet olası ders. Eh, en azından Ingrid için o ders kesinlikle "lanet olası" denilebilecek bir dersti.

Normalde hiçbir dersle çakışmaması için gelecek Cumartesi yapılması planlanan dersin neden haftanın ilk gününe alındığını bilmiyordu Ingrid, ona kalsa sonsuza kadar erteleyebilirdi. Ancak Seherbaz olmak için öğrenmesi ve bu sınavdan geçmesi gerektiğini de biliyordu. İstediği anda iz bırakmadan kaybolmak esasında çok güzel bir şeydi, eğer kendinizi serptirmezseniz. Ne var ki, sınava sadece on yedi yaşını dolduranlar giriyordu ve Ingrid'in doğum günü Haziran ayındaydı. Yani sınava kadar koca bir beş ay beklemek zorundaydı.

Cisimlenme dersi öğleden sonra Büyük Salon'daydı. Ingrid öğle yemeğinden sonra Ortak Salon'a gidip biraz Sihir Tarihi ödevlerine bakmış, ardından kitaplarını da kapıp Ortak Salon'a doğu yola koyulmuştu. Sirius Black'e sinirli olması kazandığı iddianın meyvesini yemeye engel olmamalıydı. Ona yüklüce bir yapılacaklar listesi hazırlamıştı ve ilk sırada da kendisinden herkesin önünde özür dilemesi vardı. Bu düşünce onu biraz keyiflendirse de Büyük Salon'a doluşan heyecanlı dörtlüyü gördüğünde içi yeniden sıkıntıyla doldu. İlk cisimlenme deneyimi berbat geçmişti. 

İçeride dört bina başkanı da yan yana dizilmiş, öğrencilerini bekliyordu. Ingrid ilerleyip Slughrn'un öğrencileri arasında en arkaya geçti ve kendisine hiç de tanıdık gelmeyen yüze baktı. Cisimlenme derslerini verecek bakanlık çalışanı olmalıydı.

Yarım dakika sonra Joan Ingrid'in hemen arkasına geçtiğinde biraz muhabbet ettiler ve herkes geldiğinde Büyük Salon'un kapıları kapandı, uğultular da azalmaya başladı. Ingrid Sirius'un bir ön hizasında duruyordu, onun yanında ise James vardı ve önünde duran Lily'nin gür saçlarını koklamaya çalışıyordu. Derken McGonagall'ın bıkkın sesi doldu kulaklarına.

"Potter! Dikkatini buraya ver! Bryne, Crawford, siz de konuşmayı kesin!" Ingrid yandan baktığında James'in kulaklarının kızardığını gördü, önüne dönerken James elini saçlarına götürmüş, karıştırıyordu. Ardından yeni öğretmen konuşmaya başladı.

"Pekala, merhaba. Adım Wilkie Twycross ve önümüzdeki üç ay boyunca Cisimlenme öğretmenliğinizi ben yapacağım. Normal şartlar altında, Hogwats'ta cisimlenmek imkansızdır ancak müdür bir saat için büyüyü kaldırdı. Ancak hatırlatmama izin verin, bu duvarların dışına cisimlenemezsiniz. İnanın bana, deneyenler oldu ve sonuçlarını düşünmek bile istemezsiniz." Ingrid titredi ve istemsizce yara izine gitti eli. Çok daha kötü serptirebilir ve acısını uzunca bir süre çekebilirdi. Derin nefesler alıp kendini sakinleştirmeye çalışırken salonu incelediğini fark etmedi, ta ki Sirius'la göz göze gelene kadar. Çocuk sanki aklından geçenleri anlamış gibi gülümsedi, ancak bu her zaman dudaklarına yapışıp kalan o çapkın ve alaycı gülümsemeden uzak, daha samimi ve güven verici bir gülümsemeydi. Ardından, dudaklarını sessizce oynattı. "Kendine güven," diyordu Sirius. Ingrid ona gereğinden fazla baktığını düşünerek önüne döndü ancak kalp atışları normalin üzerindeydi.

"Şimdi..." Wilkie Twycross asasını salladı ve önlerinde tahta çemberler belirdi. "Her öğrencinin arasında yaklaşık bir buçuk metre kadar olsa iyi olur. Güzel... Cisimlenirken hatırlamanız gereken üç şey var: durak, dirayet ve düşünce. İlk olarak, zihninizi gitmek istediğiniz yer üzerinde yoğunlaştırmalısınız. Bu durumda, bu, çemberlerin içi oluyor elbette. Lütfen, şimdi hedefinize konsantre olun." Ingrid yutkundu ve sakinleşmeye çalışırken gözlerini tozlu zemindeki tahta çemberin ortasına çevirdi. Tüm dikkatini oraya vermeye çalışıyordu, en kötü, serptirse bile, yanında dört büyük büyücü vardı. Elbette bir çaresini bulurlardı. Derken, McGonagall'ın sesi bu kez daha bir tiz, yankılandı.

Bryne & BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin