Bryne & Black

4. Bölüm: Böcürt

Kahvaltıda zar zor midesinin bir kısmını doldurmuştu Ingrid, eğer aç kalırsa gününün daha da zor geçeceğini bildiği için. İştahı hiç açık olmasa da kendini zorlamıştı. Sonra Joan'la birlikte kalkmışlardı ve Ingrid Joan'ın koluna girip onunla birlikte Karanlık Sanatlara Karşı Savunma sınıfına doğru yürümüştü. Kendini o kadar garip hissediyordu ki, bir yandan içinde patlamaya hazır bir şeyler vardı, bir yandan ise saatlerce uyumak istiyordu. Ancak önünde onu zor bir ders bekliyordu.

Ingrid'in en sevdiği ders olan Karanlık Sanatlara Karşı Savunma, Gryffindor ile ortak yapılacaktı. Bu dersi bu iki bina öğrencileriyle aynı anda işlemek, profesör Quinn'in gürültü patırtıya acıkmış olması anlamına geliyordu. Zira Karanlık Sanatlara Karşı Savunma rekabet isteyen bir dersti ve genelde bilgilerini uygulamaya döktükleri için birçok defa düello yapmaları isteniyordu öğrencilerden. Eh, düello için de bir Gryffindor'lu ve bir Slytherin'li öğrenciden iyisini kimse bulamazdı. Zira onların kanında vardı öbür binadakilerle savaşmak.

Joan'la birlikte sınıfa yürüdüler ve bu seneki sınıfın geçen seneden çok daha geniş olduğunu gördüler. Sıralar iki kenara itilmişti ve ortaya biraz yüksek bir platform kurulmuş, üstüne minderler serilmişti. Ingrid hissettiği o kadar karmaşık duyguya rağmen dudağının kenarında oluşan minik gülümsemeyi durduramamıştı.

''Tam senlik, ha?'' Kız başını salladı.

''Sanırım bu sene düello ağırlıklı geçecek.'' Joan onu onayladı.

''Sabah Profesör Quinn'i Dumbledore'la konuşurken duydum. Dumbledore ondan öğrencilerin kendilerini savunmayı öğrenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bu sene daha yoğun ve teoriden çok pratiğe dayanan bir müfredata göre gidecekmişiz. Hatta... Sadece son sınıfta gösterilmesi doğru bulunan bazı tehlikeli büyüleri de öğrenmemizi istiyorlar.'' Acı acı gülümsedi genç kız.

''Bizler mezun olup kimilerimiz seherbaz eğitimlerini tamamlayana kadar savaşın çoktan patlak vereceğini düşünüyor. Bu kadar zamanımız olmadığı için de bu okuldan güçlü savaşçılar olarak çıkmamızı istiyor.'' Joan başını salladı. Ingrid derin bir nefes aldı ve diğer öğrencilerle birlikte minderin bir tarafına geçti. Gryffindor öğrencileri bir tarafa, Slytherin öğrencileri bir tarafa geçmişlerdi. Ingrid öğrencilerin birbirlerine sataşmalarını beklese de, kendi aralarında fısır fısır bir şeyler konuşan Sirius Black ve üç arkadaşı, kendisine gergin bakışlar atan Greta ve hemen arkasında ona çapkınca gülümseyen Dave Hudson hariç kimse dikkatini çekmemişti. Dave'in bakışlarının farkına varan Joan kaşlarını çattı. Hiç sevmezdi o çocuğu.

''Hudson neden sana bakıyor?'' Ingrid sabah yaptıkları konuşmayı saklamayacaktı elbette, ancak Joan'la sohbet etmek için uygun bir ortamda değillerdi. Dudaklarını büktü ve omuzlarını silkti, tam o sırada Profesör Quinn hızlı adımlarla içeri girdi.

''Sabahtan beri benden bir şey saklıyorsun, akşam kaçamazsın.'' Ingrid başını salladı. Zaten Joan'dan ne zaman bir şey saklamıştı ki?

Profesör Quinn seri adımlarla ilerledi ve minderlerin başında durdu. Arkasından sıkıca bağladığı kızıl saçları, lacivert gözleri ve siyah deri ceketiyle her zamanki gibi karizmatik görünüyordu. Düşmanları için korkutucu olabilecek, ancak öğrencilerinin sevdiği hafif sert yüz hatları ve samimi bir gülümsemesi vardı. Güçlü bir seherbaz olduğundan kimsenin şüphesi yoktu. Genç görünmesine rağmen herkes göründüğünden aşağı yukarı on yaş büyük olduğunu düşünüyordu.

''Günaydın. Lafı fazla uzatmayacağım, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma, her zaman teoriden çok pratiğe ihtiyacınızın olduğu bir derstir. Bakanlığın ve Dumbledore'un da onayıyla, bu sene müfredatı daha da sıkılaştırmaya ve asalarınızı her zamankinden fazla kullanmanız gerektiğine karar verdik. Şimdi, bu ilk dersimiz olduğu için önceki senelerde öğrendiğimiz birkaç basit büyüyü tekrar edeceğiz. Asıl işimiz bir sonraki ders başlayacak.'' Birkaç saniye durdu ve gözlerini sınıfın üzerinde gezdirdi, herkesin onu dinlediğinden emin olabilmek için. Tüm öğrencilerin onu pür dikkat dinlediğini görünce yüzünde memnun bir gülümsemeyle devam etti.