18. Bölüm: Noel Partisi Faciası

2.8K 216 64
                                    

Bir parti ancak bu kadar sıkıcı olabilirdi. Koca salonu dolduran onlarca kişi arasında sadece Joan ve Riley hallerinden memnun görünüyorlardı. Ted Ingrid'in söyledikleri yüzünden suratını asmıştı, ki bu kesinlikle kızı çenesini tutamayıp saçmaladığı için pişman etmeye yetmişti, üstelik Ted hala bunun bir inek partisi olduğunu savunuyordu. Onun nazarında, bir parti ancak hiçbir yetişkinin bulunmadığı, öğrencilerin ateş viskilerini diledikleri kadar içebildikleri ve istedikleri kadar bağırabildikleri bir ortamda eğlenceli olabilirdi. Ted Wallace böyle şık davetlere göre değildi.

Lily ve Remus, Sirius ve Amanda'nın yanına gitmişler, onlarla zaman öldürüyorlardı. Ingrid Amanda'yla yakın değildi, kızın Slytherin binasına karşı sert bir ön yargısı vardı. Sirius ise geldiğinden beri Ingrid'i göz hapsinde tutsa ve kızın yanına gitmek için türlü bahaneler uydurmaya çalışsa da duruma uyanan Lily onu yanında tutmayı başarmıştı. Geçtiği beş buçuk senede-özellikle son bir buçuk senesi felaket gibiydi- Black'in en yakın arkadaşı Potter onun canını öylesine sıkmıştı ki, Lily aynı sinir bozucu durumu Ingrid'in de yaşamasını istemiyordu zira Sirius da James'ten farklı sayılmazdı, hatta çoğu zaman ondan bile daha şımarık olabiliyordu. Sirius'un Ingrid'le ilgilendiğini biliyordu kız, ancak Ingrid her ne kadar Sirius'la benzerlikleri olsa da, onu bu kibirli ve maalesef hala devam eden zorba haliyle kabul edemezdi.

Elindeki kadehten bir yudum şampanya alan Ingrid hafifçe yüzünü buruşturdu. Daha önce de içmişti ancak pek beğenmemişti. Şimdi de içmeye çok istekli değildi elbette ancak canı sıkılmıştı ve viski ya da şarap buna nazaran daha kötü tercihlerdi. Ted yan gözle Ingrid'e baktı, aslında şu an istediği şey koşar adım Ivy'nin yanına gitmek ve ona yaklaşan her erkeği uzaklaştırmak olsa da-bu düşüncenin saçmalığını bilmesine rağmen-en yakın arkadaşlarından birine kavalyelik yapmaya söz vermişti çünkü kızı saçma bir sebepten kırmış ve onu en zor zamanlarında yalnız bırakmıştı. Oysa Ingrid, Ted'in tüm kabalıklarına rağmen onu affetmişti. Kızın bu hareketini yüce gönüllülüğüyle ilişkilendiren Ted, kısa bir süre de olsa Ivy'yi aklından çıkarmaya ve enerjisini arkadaşını mutlu etmeye harcamaya karar verdi. Tam o sırada, düşünceleri duyulmuş gibi bir vals müziği yükseldi gramofondan ve Ted elini uzattı.

"Dans edelim mi?" Ingrid şaşkınlıkla baktı arkadaşına.

"Sen ciddi misin? Tüm akşam somurtacağını sanmıştım." Ardından Ted'in elini tuttu ve birlikte ortaya ilerlediler, ilk dans edenlerden biri olmuşlardı. 

"Ben de öyle sanmıştım, ama madem buraya kadar geldik, seni biraz eğlendirmem gerekiyor. Arkadaşlık vazifem." Ingrid gülümsedi. Ted'in dürüstlüğünü her zaman sevmişti, bazen fazlaca kaba olsa bile. 

İkisi de iyi birer dansçıydı. Ingrid'e böyle iyi dans etmesini amcası öğretmişti, ancak Ted'in bunu nereden bildiği hakkında en ufak bir fikri yoktu kızın. Uzaktan bakınca ayaklarının hareketlerini net bir şekilde görmek bile zordu. Onları gören Sirius, hemen yanındaki Amanda'ya döndü ve sorarcasına bakıp elini uzattı. Kız gülümsedi ve Sirius'un elini tuttu, birlikte piste yürüdüler ve kalabalığa karıştılar.

Ingrid Ted'le dans ederken hemen yanlarında biten Sirius ve Amanda'ya baktı yan gözle. Hiç de çift gibi değillerdi, Amanda olduğundan biraz küçük gösterdiği ve Sirius uzun boylu olduğu için abi kardeş gibi duruyorlardı. Belki de Ingrid öyle görmek istiyordu. Sonra onlara bakmayı kesti, gözüne Joan ve Riley çarptı. İkisi de sarhoş gibi gülüyorlardı. O da gülümseyerek Ted'e döndü.

"Sanırım bu gece Joan ve Riley'den mutlusu yok." Ted güldü.

"Sonunda sevgili olacaklar mı düşünüyorsun?" Ingrid başını salladı.

"İşte bu güzel haber. Haftalardır nereye gitsek tüm dikkatinin Riley'nin üzerinde olmasına katlanamıyordum. Sanırım eski Joan'ı özlüyorum." Ingrid kendisini tutamadı ve kahkaha attı. Onun sesini duyan Sirius'un ona ters bir bakış attığını görse de gözlerini hemen çevirdi.

Bryne & BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin