Okuyan arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Görüş ve voteler içinde. Umarım görüşlerinizi daha sık yazarsınız.
Alex baş ağrısı ile uyandı. Aslında gördüğü rüyadan sonra gözlerine uyku girmemişti. Gözlerini kapadığı her an annesinin görüntüsü geliyordu. Bu durum onu içten içe daha da boğuyordu. Elini çabuk tutmasını söyleyen tarafla; ağırdan al her şey daha mükemmel olsun diyen taraf savaş veriyordu.
Sıkıntı ile yatağı yumruklamaya başladı. Canını acıtmak ve her şeyden kurtulmak istiyordu. O sırada hançeri gözüne ilişince yumruklamayı bıraktı. Hançeri eline alıp avucunu açtı ve tam oraya uzunca bir çizik attı. Gözlerini kapayarak acının bütün hücrelerine işlemesini bekledi. Bütün kanın eline yoğunlaştığını ve oradan çıktığını anlayınca yüzünü büyük bir gülümseme kapladı.
Kapının açılma sesini duyduğun da bile kılını kıpırdatmadı. Tek yaptığı acının verdiği zevki derince hissetmekti. Elinden hançer alındığı zaman gözlerini açtı. Arkadaşına kızgın bakışlar attı. Robert’te ona aynı bakışlarla bakıyordu.
“Ne yaptığını sanıyorsun sen lan!”diye kükrediğinde Alex omzunu silkti.
“Söylesene!”diye bir daha bağırdığında artık Robert, Alex’in üstüne yürümüştü.
“Acımı dindirmenin yolu bu…”
“Değil! Neden anlamak istemiyorsun? Kendine zarar veriyorsun Alex. Eline baksana.”diyerek işaret parmağı ile kanayan elini gösterdi.
Alex, eline baktığında gördüğü manzara ile gözlerini kaçırdı. Elinden çok yüreği acıyordu ve arkadaşı bunu göremiyordu. Robert’e bir şey demeden kendini odadan dışarı attı. Banyoya giderek elini suyun altına tuttu. Kanlar aktıkça yara izinin derinliği de böylelikle ortaya çıkıyordu.
“Doktora gitmemiz gerek.”kapının pervazına yaslanan arkadaşına gözlerini kısarak baktı.
“Gerek yok. Ben dikerim.”
Dehşet ile Alex’e baktı Robert. Asıl onu dehşete düşüren basit bir konudan bahsedermiş gibi sakince söylemesiydi. Bu sakin duruşunu bozup arkadaşını dövmek istiyordu. Kendini önemsememesi onu deli ediyordu.
“Ne dedin? Ciddi anlamda delirdiğini düşünüyorum.”
Kapıdan geçeceği sırada yolu Robert tarafından kesilmişti. O buz gibi gözleri ile arkadaşına baktı ve adeta kükreyerek “Çekil yolumdan!”dedi.
“Doktora gidelim. Bırak şu inadını.”
“Çekil Robert. Yüzünü dağıtmamı istemiyorsan çekil.”tehditkâr ve kararlı sesinden dolayı Robert kapının önünden çekilmek durumunda kaldı.
Alex doğruca odasına gittiğinde gerekli bulduklarını aldı. Yatağa oturduğunda kocaman iğneden ipi geçirdi. İğneyi bırakıp masanın üzerinde bulunan içki şişesinden bir yudum aldı. Alkolü eline dökerek bir bezle güzelce sildi. Ardından bir yudum daha alarak, iğneyi etine batırdı. Derin kesikten geçerken duyduğu acıdan bağırmak istese de yapmadı. Kocaman şişmiş gururuna yediremedi. Dikme işini bitirdiğinde avucuna baktı. Kocaman dikiş izleri barındırıyordu. Bu onu gülümsetti. Bazen psikopat olduğunu düşünüyordu. Ama onun acılarını unutma yöntemiydi bu. Ruhsal acısını, fiziksel acı ile kapamaya çalışıyor ve kendine zarar veriyordu. İzin kalacağını biliyordu. Kalmasını da istiyordu.
İçki şişesini bir dikişte bitirdiğinde rahatlamıştı kasları. Avucunu gazlı bez ile sarınca da malzemeleri toplayıp yerine koydu. Hareket ettikçe sanki eline iğneleri batırıyorlardı. Acıdan yüzünü buruşturarak tek eli ile giyinmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avcı
FantasiaO buz mavisi gözleri olan bir Avcı... Ayza ise yalnızlığında kavrulan biri... Onları bir araya getiren Alex'in içinde yanan intikam ateşi... Ayza'nın tek istediği aşktı ve bulmuştu... Alex de, kurtları avlayan aile soyunun gereğini yapan genç bir A...