Ya kadın giderde adam biterse...
Geçmişin kirli elleri, boyunlarına dolanacaktı.
Geçmişin kırgın sayfaları, yüzlerine yapışacaktı.
Geçmiş, onların geleceğini çalmıştı...
Buğra duvara yaslandı ve elindeki beyaz kutuya baktı. Bu kutuda Su ile ilgili her şey vardı.
Elleri titreyerek kutunun kapağını açtı. Fotoğraflar,bileklikler ve birkaç CD... İlk fotoğrafı eline aldı ve kalbine oturan öküzle gözleri dolu dolu baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gülümsedi ama ağlıyordu. Fotoğrafları kalbine bastırdı ve gözlerini kapatıp geçmişi düşündü.
"Seni hiç bırakmayacağım Su."
"Seni seviyorum Buğra."
Yalan söylemişti... Seni seviyorum derken yalan söylemişti. "Biz bu kadar güzelken neden bittik?" diye mırıldandı. "Neden bittik Su? Neden gittin?"
Bunları yüzüne söylemeye bile fırsatı olmamıştı. Su ona hiçbir şey söylemeden çekip gitmişti. Ondan geriye birkaç fotoğraf, bir mektup ve binlerce anı kalmıştı.
Numaranı ve fotoğrafını silebilirim. Ama yüzünü ve anılarımızı nasıl sileceğim?
Buğra o kadar güçsüz hissediyordu ki. Ne yapacağını bilemiyordu. Odası bile ona dar geliyordu. Gittiği her yerde onu arıyordu.
Olmayacağını bildiğim her yerde gözlerim seni arıyor. Sadece seninkini görmek istediğimde yüzlere bakmak zor.
Onu bu kadar çok severken neden gitmişti? Bir vedayı bile ona çok görmüştü.
İnsanlar ne zaman böyle acımasız ve kötü olmuşlardı? Sevdiği her kız onu bırakıp gitmek zorunda mıydı?
"Sanırım kızıllar tarafından lanetlendim." dedi ve kendi kendine güldü.
Su, kızıl saçlıydı ve gitmişti,Yağmur kızıldı ve o da gitmişti,önceden hoşlandığı bir kız da kızıldı ve o da gitmişti.
"Ben bunu hak edecek ne yaptım?" dedi Su'nun fotoğrafına bakarak. Hâlâ ona her baktığında mutlu oluyor, kısa süre sonra da kalbi hüzünle doluyordu.
