| 8

556 26 1
                                    

Medya; Kuzey Doğan

Yazardan

"Papatyanın anlamını biliyor musun Su?" diye sordu Buğra Su'yun elini tutup. Su başını salladı. "Temiz aşk diye biliyorum."

"Saf ve temiz sevgi... Ben seni en saf sevgimle seviyorum Su. Bu yüzden her seferinde sana papatya getiriyorum."

Su burukça gülümsedi. Buğra kendisini bu kadar çok seviyorken nasıl gidecekti? Bir şey demeden papatya bahçesine bakmaya devam etti.

Buğra, papatya bahçesine bakarken aklındaki tek anı buydu. Bu bahçeye Su ile en son o gün gelmişti. Ertesi gün Su, onu bırakıp gitmişti. Veda bile etmeden...

Elleri montunun cebinde,dalgın dalgın papatyalara bakmaya devam etti.

Su'yun gitme sebebinde babasının da payı vardı. Su'yu hiçbir zaman kendisine ve ailesine yakışır bulmamış, her seferinde Su'ya bunu hissettirmişti.

Belki de babama kırıldığı için gitti, diye düşündü. Ama her ne kadar babasına kırılsa da, böyle gitmesi saçmaydı.

Hastaneden erken çıkmıştı. Kuzey onu ne kadar tutmaya çalışsa da orada kalmak onu boğmuştu.

"Buğra? Artık gitsek mi?" Kuzey'in sesiyle düşüncelerine son verdi. "Ne?"

"Ayakta kalmaman gerekiyor, eve gidelim."

"Tamam."

Kuzey, Buğra'nın beline sarıldı ve yürümesine yardım ederek arabaya bindirdi.

Eve geldikleri zaman Buğra gözlerini devirerek indi arabadan. Hastane bile daha iyi olabilirdi şu anda...

Kuzey'in yardımıyla eve girdiler. Fatma Hanım Buğra'ya korku dolu gözlerle baktı. "Ne oldu sana böyle Buğra Bey oğlum?"

"Önemli değil Fatma Teyze," dedi Buğra hafifçe gülümseyerek.

O sırada merdivenlerden Elçin ve Buğlem indi. Buğra kardeşini görünce gülümsedi ve sarılması için kollarını açtı.

Buğlem yavaşça abisine sarıldı. "Ne oldu sana böyle?" dedi korkuyla. "Babam mı yaptı yoksa?"

"Hayır." dedi ve sarılmayı kesip Buğlem'in yüzünü elleri arasına aldı. "Bir grup çocuk işte... Cüzdanımı çaldılar,"

"Hastanede olman gerekmez mi?" diye sordu Elçin. "Ayakta zor duruyorsun."

"Orası beni boğuyor."

"Babamda seni boğacak." dedi Buğlem ve yürümesine yardım etti. Buğra odasına çıktı ve Kuzey'in yardımıyla yatağına girdi.

Kuzey derin bir nefes verdi. "Amma ağırsın Buğra. Belim büküldü resmen."

"Abartma."

"Ayı gibisin ayı." Buğlem kıkırdadı. Kuzey de güldü ve koltuğa attı kendini.

"Aç mısın abi? Yiyecek bir şeyler getireyim mi?"

"Sandviç yapsana bana." dedi Buğra gülümseyerek. Buğlem gülümsedi ve başını sallayıp çıktı odadan.

Kuzey Buğra'ya baktı. "Mayıs seni aramadı mı?"

"Hayır." Kuzey'in numarasını kaydederken kendi numarasını da kaydetmişti. Tek sorun, Mayıs'ın hâlâ fark etmemesiydi.

"Mayıs'a ilgi mi duyuyorsun?" diye sordu Kuzey merakla. Buğra bilmiyorum der gibi dudaklarını büzdü. "Sadece ona yardım etmek istiyorum, ona yakın hissettim kendimi. Bana benziyor gibi."

PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin