Medya; Mayıs Dinçer
Yazım hataları varsa kusura bakmayın... 🖤
Yazardan
Nilüfer,denize uzun uzun baktıktan sonra elindeki kağıda baktı. Boşanma Davası
İç çekti ve Galata Kulesi'ne doğru yürümeye başladı. Burayı çok severdi. Burukça gülümsedi. Murat'la buraya hiç gelmemişlerdi. Her seferinde Murat onu yalnız bırakmıştı.
Her aşk böyle bitiyor mu gerçekten? Gözleri dolduğunda eli karnına gitti. Hiç görmediği bebeğini özlemişti...
"Ben ne yaptım böyle?" dedi sokağın ortasında durup. Arkasındaki insanlar ona bir şeyler diyordu ama o hiçbir şey duymuyordu.
Ağlıyordu ve elinden başka bir şey gelmiyordu. Hayatı nefretle dolmuştu ve acısı şimdi çıkıyordu.
Eve doğru yürümeye başladı. Bir süre sonra adımları hızlandı. Koşarak eve geldi ve salonda uzanan kocasına baktı.
Boşanmak üzerelerdi ama o hâlâ bu evdeydi. "Murat!" diye seslendi. Murat,yılların etkisiyle yaşlanmıştı. Saçlarının arasında beyazlar çoktu,kırışıklıkları her daim belliydi.
Nilüfer'e baktı ve sigarasını yaktı. "Ne var?"
"Ben bebeğimizi istiyorum." Murat,alayla gülümsedi. "Onu Faruk'a verirken hiç istiyor gibi değildin."
"Biliyorum. Nasıl bir hata yaptığımı şimdi anlıyorum. Onu bulmamız lazım."
"Çok istiyorsan git kendin bul. Ben hiçbir zaman baba olmadım, anladın mı?" Acımasızca söylediği sözler Nilüfer'in kalbine bir ok gibi saplanmıştı.
"Ne yani," dedi. "O çocuk için pişman mısın?"
"Pişman olmasam herhalde onu Faruk'a vermezdim."
"Benim tanıdığım Murat bu olamaz." diye mırıldandı. "Nasıl bu hale geldik?" Senin yüzünden...
Gözyaşları aktığında elinin tersiyle sildi. Ne diyeceğini bilemiyordu.
Murat, sigarasını içine çekti ve dumanı Nilüfer'in yüzüne doğru üfledi. "Her şey senin hatandı. O çocuk senin yüzünden şu an yanımızda değil."
"Biliyorum, hatamı yüzüme vurmana gerek yok."
"On dokuz yıldır bu konuyu konuşmuyoruz. Madem yollarımızı ayırmaya karar verdik. Bir şeyler söylemek hakkım."
"Sırf ben istedim diye çocuğu Faruk'a vermek seninde hatandı. Bütün suçu bana yüklemeyi kes."
"Sana kaç kez yalvardım Nil?" Ona sadece Murat Nil derdi... "Yapma demedim mi?"
"Dedin. Ama ben, genç olduğum için hiçbir şeyin farkında değildim."
"Bu hatayı gençliğine verme Nil,sen o yıllar bencilin tekiydin. Şimdi de öleceğini bildiğin için vicdan azabı çekiyorsun."
Murat artık Nilüfer'e gram acımıyordu. Aşık olduğu kadın onun için ölmüştü...
"Ben bencildim madem, ya sen?" dedi Nilüfer kaşlarını çatıp. "Ben bebeği istemiyordum evet... Ama sen ne yaptın?
Göz yumdun, sessiz kaldın. Madem bu kadar çok istiyordun çocuğu, alıp gitseydin. Neden benimle kaldın, neden hiçbir şey yapmadın?"
Murat sigarasını söndürdü ve Nilüfer'in karşısına geçti. "Çünkü aşktan gözüm görmüyordu. Sana değer sandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya
Teen FictionYa kadın giderde adam biterse... Geçmişin kirli elleri, boyunlarına dolanacaktı. Geçmişin kırgın sayfaları, yüzlerine yapışacaktı. Geçmiş, onların geleceğini çalmıştı...