| 29

303 18 1
                                    

Medya; Buğra Kozan

Mayıs'tan

Faruk Kozan buraya geliyordu... Ellerim titrerken Buğra'ya baktım. "B-ben ablamın yanına gidiyorum." Bir şey demesine fırsat vermeden hızlı adımlarla uzaklaştım oradan.

🌼

Ablamı odaya aldıklarında gülümseyerek yanına gittim. Annem de peşimden girdi içeri.

Bizi görünce, solgun dudakları usulca kıvrıldı. "Mayıs,"

"Ablam," dedim ve yanına yaklaşıp soğuk elini tuttum. "İyisin değil mi?" Yavaşça başını salladı. "İyiyim..."

"Kuzum?" Annem dolu gözleriyle ablamı öpücüklere boğdu. Güldüm hafifçe. Bu görüntü her şeye değerdi...

Ablam ürkek bakışlarıyla bana baktı. "Ona ne oldu?" Gülüşüm yavaş yavaş solarken "Tutuklandı." dedim. "Polisler yarın senin ifadeni almak için gelecekler. Her şeyi söyle onlara."

Ablamın gözleri bir anda doldu. "Yoğun bakımda uyurken onunla ilgili anılarımı gördüm. O kadar korkunçtu ki... Beni bulacak diye ödüm kopuyor."

"Artık hiçbir şey yapamaz." dedi annem sertçe. "Yaparsa da onu kendi ellerimle gebertirim."

"Korkma abla." dedim tekrar elini tutup. "Biz yanındayız. O artık sana zarar veremez."

Sağ gözünden bir damla yaş düşerken gülümsedi. "Oğlum nerede?"

O sırada kapı yavaşça açıldı ve Elçin kucağında Nefes ile içeri girdi. "Anneye merhaba de Nefes,"

"Oğlum!"

"An-nne..." Nefes ilk kez anne demişti... Gözlerim dolarken Nefes'i kucağıma alıp ablama uzattım.

Ablam da gülerek Nefes'i öptü. "Kuzum... Canım benim." Allah'ım çok mutluydum... Gözlerimi sildim ve fotoğraflarını çektim.

Hatıra kalsındı. Elçin bana baktı ve iç çekti. "Şey, belki bilmek istersin. Faruk Bey burada."

"Beyliği batsın onun." dedi annem ve Elçin'e baktı. "Buğra oğluma söyle,o adam bu odaya da bize de yaklaşamaz."

"Onunla konuşmam gerekiyor." dedim birden. Annem kaşlarını çatıp bana baktı. "Hayır Mayıs. O adamla konuşmanı istemiyorum."

"İki çift lafım var. Hemen geliyorum." Ablamlara son bir bakış atıp çıktım odadan. Elçin de koşarak peşimden geldi.

"Emin misin Mayıs?" Başımı salladım. Kaçmak çözüm değildi. Kaçmak,korkakların işiydi. Ben korkak değildim. Ben,güçlü bir kadındım. Gerçeklerle yüzleşmekten korkmuyordum.

Elçin bana bir şeyler derken merdivenleri hızla indim. Etrafa bakındım ve en sonunda onu gördüm.

Hayatımın yalana dönüşmesine izin veren adamı, Faruk Kozan'ı... Ellerimi yumruk yaptım ve hızlı adımlarla ona doğru yürüdüm.

"Faruk Kozan." dedim yaklaştığımda. Buğra hemen yanıma gelip bileğimden tuttu.

"Bunu yapmak zorunda değilsin Mayıs." Yumuşak bakışlarımla sevdiğim adama baktım. "Sorun değil Buğra. Ben iyiyim."

"Emin misin?"

"Evet."

"Peki." dedi ve biraz kenara çekildi. Elçin bana destek olurcasına gülümsedi. Tebessüm ettim ve Faruk Kozan'a baktım.

"Bana olan nefretin, annem yüzünden miydi?" diye sordum. Alayla gülümsedi. "Evet."

"Hayatımı neden mahvettin?" Boğazıma bir yumru oturmuştu. Düşündüğüm gibi karşısında o kadar da güçlü duramıyordum.

PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin