Medya; Buğra Kozan
🎶 Bahadır Sağlam - Kır Papatyası
Yazardan
Elçin annesi ve babasını uçağa bindirdikten sonra el sallayıp havaalanından ayrıldı. Birkaç ay sonra o da yanlarına gidecekti.
Şimdi gitmemesinin sebebi Nisan ve Mayıs'tı. Önce Nisan'ı bulacaktı. Daha sonra her şeyi Mayıs'a anlatacaktı.
Arabasına yaklaştığında biri arkasından ona seslendi. "Elçin?" Duyduğu sesle olduğu yerde kaskatı kesildi.
Doğru mu duymuştu? Yavaşça arkasını döndü ve ona seslenen kişiye baktı. Evet... Doğru duymuştu.
Seslenen kişi,eski sevgilisi Emre'ydi. Kaşlarını çattı. "Senin ne işin var burada?"
Emre hafifçe güldü ve gitarını omzuna aldı. "Seni görünce bir selam vereyim dedim."
Elçin alayla gülümsedi. "Kimsin ki bana selam vereceksin?"
"Yapma ama Elçin, biz ayrılsak da arkadaşız."
Elçin'in bir anda gözleri doldu. "Ben bir zamanlar dudaklarını öptüğüm birine arkadaşım diyemem Emre."
"Ben diyebiliyorum." dedi Emre gülümseyerek. "Hem, sen Kanada'da değil miydin? Ne işin var İstanbul'da?"
"Bu seni neden ilgilendiriyor?" dedi bakışlarını kaçırıp. Ağlama sırası değildi...
Emre omuzlarını silkti. "Tamam, söyleme. Gidiyorum ben. Hoşçakal." Emre, Elçin'e içten bir şekilde gülümsedi ve yürüyerek uzaklaştı ondan.
Elçin Emre gittiğinde arabasına bindi ve başını direksiyona yaslayıp ağlamaya başladı.
Emre'yi tam unutmuşken neden karşısına çıkmıştı? Neden bir türlü ona olan hislerini bitiremiyordu?
İç çeke çeke ağladı orada. Neredeyse bir saat olmuştu ve o ağlamaktan yorulmuştu.
Dikiz aynasından kendine baktı. Rimeli akmıştı, kırmızı ruju dağılmıştı.
"Bana hep bunu yapıyorsun Emre..." diye mırıldandı. "Sen hep beni ağlatmasını bildin."
Gözlerini sildi ve kemerini takıp eve sürdü. Daha fazla ayakta kalmak istemiyordu.
Eve geldiğinde,koşarak odasına çıktı ve kendini yatağına attı. Kalbi yine kırılmıştı. Gerçi,hiç toplayamamıştı ki...
"Elçin Abla?" Buğlem kapıyı tıklattı. "Şey, gelebilir miyim?"
Elçin gözlerini silip yatakta doğruldu. "Gel."
Buğlem, yavaşça kapıyı açıp içeri girdi. Elçin'in bu durumu onu üzmüş ve bir o kadar da meraklandırmıştı.
"Neyin var? Neden ağlayarak eve geldin?" Elçin, kendini sıkarak konuşmaya başladı. "Eski sevgilimle karşılaştım."
"Kötü mü ayrıldınız?" Başını salladı.
"Kanada'dan onu görmek için gelmiştim. Ama o beni ekti... Bende bir şeyler çeviriyor diye takip ettim.
Gece kulübüne gitti ve orada kızlarla eğlendi. Bana mesajında,evde olacağım demişti...
Karşısına dikildiğimde bana açıklama bile yapmadı. Aptal aptal gülümseyerek "Neden kendini bu kadar önemli hissettin ki? Hep sana mı bağlı kalacaktım aptal kızıl?" dedi...
Zaten ilişkimiz pek de sağlıklı değildi. Çoğu zaman kavga ederdik. Genelde hep ağlayan ve üzülen taraf ben olurdum. O, bir kez bile gönlümü almak için çabalamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya
Teen FictionYa kadın giderde adam biterse... Geçmişin kirli elleri, boyunlarına dolanacaktı. Geçmişin kırgın sayfaları, yüzlerine yapışacaktı. Geçmiş, onların geleceğini çalmıştı...