Medya; Kuzey - Güney Doğan
🎶 İkiye On Kala - Bütün İstanbul Biliyo
Yazardan
Kuzey duştan çıktıktan sonra yavaşça üzerini giyindi ve çalışma masasına oturdu. Ada ile ilgilenmekten derslerini ihmal etmişti.
Aklı her ne kadar Ada'da olsa da,ödevlerini yapması gerekiyordu. İç çekti ve loş ışığı açıp matematik sorularına baktı.
Aralarında matematiği yapabilen bir tek Güney ve Ada'ydı. Buğra ve kendisi matematiği hiçbir zaman anlayamamış,çabalasalar da yapamamışlardı.
Gözlerini devirdi ve iyi olduğu edebiyat dersine geçmeye karar verdi. Bir süre çalıştıktan sonra aklına yine Ada düştü.
İki buçuk ay olmuştu. Hâlâ uyuyordu. Ne ölüyordu, ne yaşıyordu... Arafta kalmıştı ve bu belirsizlik onu yiyip bitiriyordu.
Kapısı çalınınca bakışları oraya döndü. "Gel," İkizi Güney,başını içeri uzattı ve şirince gülümsedi. "Müsait misin?"
"Evet," Bir an güldü. "Ayrıca sen ne zaman bu kadar kibar oldun? Önceden hiç düşünmeden içeri girerdin."
Güney hafifçe gülüp içeri girdi ve kapıyı kapattı. "Bilmem. Bazı şeyleri değiştirmek istedim."
Kuzey'in önündeki kağıt yığınına baktı. "Yine matematik mi?"
"Evet." dedi Kuzey ve nefret dolu bakışlarıyla ödevine baktı. "Matematikten nefret ediyorum."
"Sevmeye denedin mi?"
"Birçok kez."
"O halde sen sözelcisin." dedi Güney ve kıkırdadı. "Tıpkı Buğra gibi."
Kuzey sırıttı. "Buğra müzikçi. İleride çok ünlü bir yıldız olacak."
"O yırttı, peki ya sen?" Omuzlarını silkti. "Edebiyat öğretmeni olacağım."
"Ben ikna oldum." dedi Güney. "Umarım mutlu olursun."
"Bu aralar bana karşı çok yumuşak davranıyorsun." dedi Kuzey kaşlarını çatıp. "Neler oluyor?"
Güney omuzlarını silkti. Ama gözleri dolmuştu, yine de burukça gülümsedi. "Ailemiz bize karşı böyle davranmadı. Ve ben sende o eksikliği görüyorum. Hem, yedi dakika da olsa senden büyüğüm. Abin olarak yapmam gerekeni yapıyorum."
Kuzey hafifçe güldü. "İyiki ikizimsin. Teşekkür ederim." Güney hafifçe Kuzey'in sırtını sıvazladı. "Okulunu bu aralar çok boşluyorsun. Babam döndüğü zaman çok kızacak."
"Ada'nın durumunu biliyorsun. Onu öylece bırakıp gidemiyorum işte." Bakışlarını kaçırdı.
Güney üzgünce kardeşine baktı. Bu durumda olmaları onu da çok üzüyordu. "Keşke elimden bir şey gelse... İnan, her şeyi yapardım."
"Biliyorum..." İkisi de bir süre konuşmadı. Diyecek hiçbir şey kalmamıştı. Ada günden güne tükeniyordu ve kimse bir şey yapamıyordu.
Saat on ikiye yaklaşırken Güney ayaklandı. "Ben artık uyuyayım. Sabah okula gideceğim."
"Bu sefer bende geliyorum."
"Sevindim. Hadi iyi geceler."
"İyi geceler."
Güney odadan çıktıktan sonra bir süre daha ders çalıştı. Yorulduğu zaman ışığı kapatıp yatağına yattı.
Ama ne yapsa bir türlü uyuyamıyordu. Kendisi sussa, beynindeki sesler konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya
Teen FictionYa kadın giderde adam biterse... Geçmişin kirli elleri, boyunlarına dolanacaktı. Geçmişin kırgın sayfaları, yüzlerine yapışacaktı. Geçmiş, onların geleceğini çalmıştı...