| 19

393 21 0
                                    

Medya; Bizimkiler

🎶 Teoman - Çoban Yıldızı

Yazardan

Nisan, Nefes'in karnını doyurduktan sonra beşiğine yatırdı ve sallamaya başladı. Nefes huysuzluk etmeden on dakika içinde uykuya daldı.

Nisan onu öptükten sonra yatağa oturdu. Bütün gün bu odada kalmaktan sıkılmıştı. Yapacak hiçbir şeyi yoktu ve boğuluyordu.

İç çekti ve pencereye yaklaşıp yağan yağmuru izlemeye başladı. Aklına Mayıs'la ilgili anıları gelmişti.

"Abla!"

"Efendim?" diyerek dışarı çıktı. Mayıs kaldırımda su birikintisi içinde zıplıyordu. Nisan bu haline güldü ve yanına koştu. "Hasta olacaksın."

"Bir şey olmaz." dedi Mayıs ve bir kez daha zıplayıp, suyu Nisan'ın üzerine sıçrattı.

"Ah! Bu en sevdiğim kıyafetimdi!" Mayıs kahkaha atmaya başladığında Nisan sahte öfkesiyle onu kovalamaya başladı.

İkisi bahçede koşarken ayakları kayınca çimenlere yapıştılar. Mayıs gülmeye başladı ve doğrulup oturdu.

"Çok eğlenceli."

Nisan da gülerek oturdu. Gökyüzüne baktı ve temiz havayı içine çekti. "Özgür olmak güzel şey..."

"Evet." dedi Mayıs ve ağaçlara bakmaya başladı. Ablasıyla birlikte doğayı incelemeyi çok severdi.

Onunla birlikte koşmayı,ıslanmayı,güneşi hissetmeyi... Hepsini ablası varken seviyordu. Nisan da öyle...

Nisan Mayıs'a baktı ve hafifçe gülümsedi. "İyiki yanımdasın." Mayıs da gülümsedi. "Sende iyiki yanımdasın."

Nisan ağlayarak pencerenin önüne oturdu. Mayıs'ı çok özlemişti, annesini çok özlemişti...

Babası aklına geldiğinde öfkeyle ağaçlara baktı. Ona bir kez olsun inansaydı,bir kez olsun dinleseydi Sarp ona bunları yapmayacaktı.

Ama ne kadar çırpınsa da babası onu görmemişti. Onu paramparça bırakmıştı.

Gözlerini sildi ve dua etmeye başladı. Elinden bir tek bu geliyordu. Sessizce mırıldanırken, kapı aniden açıldı.

Sarp gelmişti. Yine biraz içmişti ve sendeliyordu. Nisan korkuyla ayağa kalktı. Sarp zor da olsa kapıyı kapatıp kilitledi ve anahtarı kapının deliğinden dışarı attı.

Nisan'a baktı ve gülümsedi. "Ben geldim sevgilim."

"Yine mi içtin sen?" dedi Nisan kaşlarını çatıp. O gece de içmişti... Titremeye başladığında pencereye doğru geriledi.

Sarp montunu çıkarıp yere attı ve yatağa oturdu. Başı dönüyordu. Elleriyle yüzünü sıvazladı ve sırt üstü yatağa uzandı.

"Yanıma gel." dedi boğuk sesiyle. "Hemen yanıma gel." Nisan kıpırdamadı. "Nedenmiş?"

"Kokuna ihtiyacım var. Yanıma gel, yoksa ben getiririm."

Nisan gelmezse kötü bir şey olacağından ve Nefes'in uyanacağından korktuğu için usulca Sarp'ın yanına oturdu.

Sarp başını Nisan'ın dizlerine yasladı ve sağ elini tuttu. Avuç içinden öptü ve gözlerini kapattı.

Nisan hâlâ deli gibi korkuyordu. O gece de aynı şeyler olmuştu... Ya yine aynısını yaparsa? Bu sefer paramparça olurdu ve asla toparlanamazdı.

PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin