*
Yazım hataları varsa kusura bakmayın...
Mayıs'tan
Zaman... Bazı şeylerin tek ihtiyacı zamandı. Yaraların iyileşmesi,unutmanın çaresi. Çoğu zaman çok acı verebiliyordu.
Mesela büyümek... Zamanın acı tarafı büyümekti. Büyürken de bazı şeyleri unutmak. Ben çocukluğumu pek hatırlamıyordum. Zamanımın çoğu babamdan uzak durmakla geçerdi.
Ablam, çocukluğunda mutlu olduğunu söylüyordu. En çok o zamanları özlüyormuş. Nasıl özlemezdi ki zaten? Her şeyin iyi olduğu nadir zamanlarıydı...
Sonra, biri girerdi hayatınıza. Bütün acılarınızı unuttururdu. Nereden bilecektiniz ki acının en büyüğünün o olacağını?
Arda, babamın acısını bana unuttururdu. Bade'yle birlikteyken ve onu uzaktan severken mutluydum. Her şeye rağmen...
Zamanla Bade bana düşman kesilmişti ve her şey berbat olmuştu. Arkadaşım sandığım, en yakınım dediğim insan beni yarı yolda bırakmıştı...
Ona üzülüyordum. Değmeyecek insanlar için beni silip atmıştı. Bense,dostum için aşık olduğum adamdan vazgeçmiştim...
İç çektim ve karanlık gökyüzüne baktım. Çok şey yaşamıştım. Çok şey yaşamıştık...
Kendimi bok çukurunda gibi hissederken, bir mucize olmuştu. O mucizenin adı da Buğra'ydı.
İlk defa aşık olduğum adamda beni seviyordu. Ve bu,benim gerçek mucizemdi...
Gülümsedim burukça. Büyüdükçe hayatın görmediğim yüzlerini görüyordum. Eskiyi çok özleyen insanlar vardı.
Ben hiç özlemiyordum.
Geçmişim, kirli ellerini boynuma dolamıştı.
Geçmişim, kırık sayfalarını yüreğime batırmıştı.Eskiyi hiç özlemiyordum.
İç çektim tekrardan. Benim ailem beni neden bırakmak istemişti? Neden beni istememişlerdi?
Dalgın dalgın bunları düşünürken,aklıma onları bulma fikri geldi.
Biyolojik annemin karşısına geçip, "Bana nasıl kıydın?" demek, biyolojik babamın karşısına geçip "Buna nasıl izin verdin?" demek isterdim...
Beni istememe sebeplerini öğrenmek isterdim. Onca yaşanan şeyden sonra, sanırım bununla da baş edebilirdim.
Çünkü ben güçlüydüm. Düştüğüm zaman kalkmasını biliyordum. Birine muhtaç olmamayı biliyordum. Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı biliyordum.
Beni yıkacak tek bir şey vardı; o da sevdiklerimi kaybetmekti... Bunun için ise hiçbir zaman güçlü olamazdım.
Zayıf yanlarım buydu işte. Sevdiğim insanlar... Onlar yanımdayken,hiçbir güç beni yıkamazdı.
Ve siz kadınlar, unutmayın, her zaman bir umut vardır. Sizler çok güçlüsünüz. Bunu aklınızdan çıkarmayın.
Ve siz erkekler,siz de güçlüsünüz. Ama bu gücü,kadınların üzerinde kullanmadığınız sürece...
Gülümsedim kendi kendime. Bu dünya,sevgiyle güzeldi. Bu dünya,birlik içindeyken güzeldi...
"Mayıs? Neden hâlâ uyumadın?" Ablamın uykulu sesiyle düşüncelerime ara verdim ve ona baktım. "Uyku tutmadı."
"Saat kaç?"
"Dörde geliyor." Yavaşça doğruldu ve saçlarını topladı. Yarı uykulu bir şekilde bana baktı ve hafifçe gülümsedi. "Seninle pijama partisi yapmayı özledim." Güldüm kısık sesle. "Bende özledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya
Teen FictionYa kadın giderde adam biterse... Geçmişin kirli elleri, boyunlarına dolanacaktı. Geçmişin kırgın sayfaları, yüzlerine yapışacaktı. Geçmiş, onların geleceğini çalmıştı...