1.bölüm-Kabus
Sene; 2013 Kasım ayı.."Hayır, hayır sen gerçek değilsin"
Çığlık çığlığa uyanmıştım yine, ağlamaya başladım "Anne nerdesin!" Dedim çaresizce. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum 1 buçuk yıl geçmesine rağmen öldüklerini kabullenip toparlanamıyordum daha doğrusu teyzemle yaşamaya başladıktan sonra daha da kötü olmuştum.
"Baba sen misin? Seni çok özledim" gözlerimden akan yaşa engel olup tebessüm ettim.
"Görüyorum sizi burdasınızz sizi çok özledim" sarılmak için koştum tam sarılacakken yok oldular.Bağırmaya başladım yine aynı şey oluyordu, hayal görüyordum, hiçbirisi gerçek değildi.. çaresizce hırpalanan bedenimi yere attım o sıra da kapıdan teyzem girdi içeriye."Cemre iyi misin ne oldu anlat bana" panikle içeriye girip telaşlı gözlerle gözlerime baktı. Sorduğu soru daha fazla duygusal yapmıştı beni.
"Ben artık dayanamıyorum bu eve geldiğimden beri hep aynı şeyler oluyor" ümitsizce söylediklerime derin bir iç çekti.
"Yine mi halüsinasyonlar görüyorsun"
diye sordu yüzüme dikkatle bakarken. Bu eve geldiğimden beri her gece aynı şeyler oluyordu neredeyse. 6 aydır kabuslar halüsinasyonlarla delirecek duruma gelmiştim. Teyzemin dizine uzandım. O benim anne yarımdı. Beni en iyi anlayan insanlardan birisiydi."Onları gerçekten görüyorum. Belki de.. ölmemişlerdir."diye sordum. Gördüğüm şeyler kabustan ve halüsinasyondan ibaret değildi, onları gerçekten görüyordum.
"Dayanamıyorum..." Dedim. Bedenim o kadar bitkin düşmüştü ki gözlerim kapanmak üzereydi. Bana değilde karşıya bakan teyzem ağzını araladı
"Korkma canım geçecek hepsi geçecek." Teyzem bir şeylerin düzeleceğine adı kadar emindi. Aklında bir takım fikirler olduğuna emindim. Gözlerimi kapatıp annemi düşündüm, sonrasında babamı, ardından çocukluğumu. Derin bir nefes aldım. 'Sabah kalkınca her şey düzelecek' diye geçirdim içimden. Yorgun düşen bedenimi uykunun kollarına bıraktım.
***
Telefonumun alarmıyla yavaşça gözlerimi açtım. Aklım hâlâ tam yerinde değil fakat dün geceyi düşünmeden edemiyordum. Yarı uyanık yarı baygın halde yatakta sadece düşünüyordum. Alarmım hâlâ çalmaya devam edince daha fazla bu sesi çekmek istemediğim için yatağımdan doğrulup hızlıca telefonumun alarmını kapattım. Bu alarm sesinden nefret ediyordum. Sebepsizce başım ağrıyordu bugün. Yastığımı dik yapıp yaslandım bugün çok sıkıcı bir gündü. Komidinime doğru uzanıp telefonumu elime aldım. Whatsapptan mesaj gelmişti mesaj benimle yetimhanede kalan azradandı.
"Cemre konuşmamız gerekiyor." Kaşlarımı çattım.
"Azra bir şey mi oldu?" Diye sordum merakla.
"Biliyorsun annem!"
Derin bi iç çektim. Sonra yazmaya devam ettim.
"Seni yine yanına mı istiyor?"
"Bugün buluşalım Hazal da gelecek uygun mudur senin için de?"
"Tabi olur."
Son mesajı yazdıktan sonra telefonumu komidinimin üstüne koydum. Şu Azra'nın annesi canımı sıkıyordu. Sen kızını bırak yıllar sonra ortaya çıkıp yanına iste! Yok ya cidden delireceğim
Tam delirme moduna girmiştim ki kapım açıldı. Teyzem hiç beklemeden içeri girdi.
"Günaydın tatlım iyi uyuya bildin mi" dedi gülümseyerek.
Teyzemin dün geceden sonra böyle bir soru sormasına anlam veremedim açıkcası. Yatağımdan iyice doğruldum.
"Pek sayılmaz" Artık gerçekten iyideğildim.teyzem yanıma gelip;
"anlıyorum seni bunların hepsi geçecek senin için güzel planlarım var."
iki lafından biriydi bu. Senin için güzel planlarım var
"Kahvaltı hazır Seni bekliyorum üstünü giyinip aşağıya in canım." Teyzemin dediğini ikiletmeden dolabıma yöneldim. Açık kahve bi kazak altına da siyah pantolon giyinip saçlarımı her zamanki gibi salık bıraktım. Merdivenlerden hızlı adımlarla aşağıya indim.
Teyzeme azralarla buluşacağımı söylememiştim daha. Şimdi söylemek uygun olurdu. Masaya oturduktan sonra konuya girdim"Bugün arkadaşlarımla buluşacağım." Dedim önümde ki zeyitinden bir tane alarak teyzem elinde ki çatalı bırakıp yavaşça nefesini geri verdi.
"Yine mi o kızlarla görüşeceksin?" Bıkkınlıkla nefesimi verdim.
"Teyze onlar benim en yakın arkadaşlarım!"
"Tatlım ben senin iyiliğin için diyorum. Tamam yetimhanede bir zamanlar arkadaşlık yapmış olabilirsiniz fakat seni yanıma aldım artık. Böyle arkadaşlıklara gerek yok." cevap verme gereği bile duymadım. Koskoca sosyetenin gülü Handan Özsoy'un yeğeninin arkadaşları yetimhanede de yaşıyordu. Ve bu durumu ben kendim de orada bir süre kalmama rağmen yadırgıyordu. Tekrardan önüme dönüp kahvaltı yapmaya devam ettim sessizce. Kahvaltımı yaptıktan sonra banyoya yöneldim ellerimi yıkadıktan sonra mutfağa doğru gidiyordum teyzemin telefonda birisiyle konuştuğunu görünce durdum. Belki önemli bir şey konuşuyordur içireye girmem doğru olmazdı diye düşündüm.
"Ben verdim zaten her gün ilaçları merak etme sen. Tamam bugun gelecekler zaten için rahat olsun" duyduklarımla birlikte gözlerim açıldı. Bir kaç adım attım teyzeme doğru. Aklıma kemiren sorular vardı. Kim geliyor? ne ilacı? ne oluyor? teyzem arkasını dönüp beni görünce hemen kapattı telefonu. Gülümseyerek bana doğru yürümeye başladı.
"Cemrecim senin için çok önemli bir karar aldım." Dedi. Nedense tedirgin olmuştum. İçimi huzursuz eden bir şeyler vardı.
"Ne kararı?" Diye sordum tereddüt ederek. Tam o sırada kapı çaldı. Yardımcı kapıyı açınca içeriye hiç tanımadığım girdi belli ki görevliydiler. Üslerinde doktor üniforması vardı. Ben henüz ne olduğuna anlam veremezken teyzem hemen konuya girdi.
"Hoş geldiniz efendim" dedi teyzem gereksiz bir samimiyetle. Üstünde koyu mavi bir önlük olan görevli adam evin içine göz gezdirdi
"Hasta olan kim?" Diye sordu. İyi de bu evde hasta yok ki teyzem bana bakarak güldü"Sevgili yeğenim Cemre kılıç"
Ne, Nasıl ya? İstemeden gözlerim kocaman açıldı. Duraksadım, afalladım neye uğradığımı şaşırdım. Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü adeta. O an hızlıca araya girdim.
"Teyze sen ne diyorsun ben hasta değilim" geriye doğru bir adım attım, teyzem bana doğru ilerlemeye devam etti. "Tatlım senin için en iyi olanı bu" artık sabrım taşmıştı bağırarak konuşmaya başladım
"Ne? Benim için iyi olan şey ne? Söyle, söyle ben de bileyim!" sesim evde öyle bir yankılandı ki teyzem rahatsız olmuşcasına bir kaç adım geriye gitti ve konuşmaya devam etti.
"Senin için en iyisi" Dedi derin bir nefes alarak.
"Benim için en iyisi?"
"Akıl Hastanesi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKIL HASTANESİ
Narrativa generaleAkıl hastanesi.. delilerle dolu lanetli yer. Diye başladım hikayeme. Oysa hikayenin sonunda evim olmuştu o lanetli yer. İçinde ki insanlar ise dostlarım. Ama unuttuğum bir şey vardı. Her zaman hatırlamam gereken yerde, unuttuğum bir şey. Hayat kimse...