Bölüm 5

21.5K 1.4K 1.5K
                                    

Bölümde bahsi geçen şarkıyı medyaya bırakıyorum. Dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Keyifli okumalar...



Ela Öztürk

Ömer şaşkın gözlerle beni izlerken sessizce kendine gelmesini bekledim. Sanırım bir anda davetini kabul etmemi beklemiyordu.

"Sen ciddi misin?" Derken hala şaşkınlığını atamamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen ciddi misin?" Derken hala şaşkınlığını atamamıştı.

"Evet ciddiyim. Ha diyorsan ki davetim artık geçerli değil canıma minnet. Açıkçası çok da meraklı değilim seninle yemek yemeye." Sözlerim üzerine kaşları çatılırken ciddi olup olmadığımı anlamak için bakışları yüzümde gezindi.

"Madem istemiyorsun neden kabul ettin?" Bıkkınca nefesimi bıraktım.

"İstediğimi almadan peşini bırakmam, inatçıyım diyen sendin. Ne kadar çabuk bu yemeği yersek o kadar çabuk senden kurtulurum." Ömer sessizliğe gömülürken usulca önümden kalktı.

Heybetli bedeni önümde yükselirken ona bakmak yerine kahve fincanımı izledim.

Ömer'in acımasız sözlerim üzerine gitmesini beklerken o eski yerine oturdu ve kahvesini eline aldı.

Bacak bacak üstüne atıp keskin bakışlarını üzerime diktiğinde çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Bu adam hiç vazgeçmez mi?

"Söylesene Ela kendini bu şekilde mi koruyorsun?" Sırıtarak dedikleri ile kaşlarımı çattım.

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Yüksek ihtimalle biri kalbini çok kırmış ve seni incitmiş. Sende şimdi kendini sivri dilin ve soğuk tavırlarınla korumaya çalışıyorsun." Öfkeyle yerimden fırladım.

"Sen kendini ne sanıyorsun? Daha hiçbir halt bilmeden hangi hakla ahkam kesiyorsun? Defol git evimden Ömer! Hemen şimdi." Ben karşısında öfkeyle bağırırken o hiç istifini bozmadan kahvesini fondip yapıp ayaklandı.

Tam karşıma geldiğinde gülümseyerek bana baktı.

"Bir kadına öfkelenmenin bu kadar yakıştığını ilk kez görüyorum Ela." Sözleri iyice sinirlerimi hoplatırken dış kapıya yöneldi.

Gittiği için bedenim rahatlarken sessizce montunu giyinip kapının önündeki botlarını giyinişini izledim.

İşini bitirip bana döndüğünde yüzünde hala aynı gülümseme vardı.

"Kahve için teşekkür ederim güzelim. Seni yarın akşam 7'de alırım. İyi geceler." Ömer gitmek için arkasını döndüğünde kapıya yaklaştım.

Tam kapatacakken seslenmesi ile duraksadım.

"Ela."

"Efendim." Gözlerime anlamadığım bir duyguyla baktıktan sonra genişçe gülümsedi.

MefhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin