Bölüm 13

21.7K 1.1K 960
                                    

Bölümde +18 sahne vardır. Başladığı ve bittiği yeri belirttim.

Keyifli okumalar...



Ela Öztürk

"Ben geldim." Ömer'in evinden içeri girerken salona doğru seslendim.

Cevap alamayınca kaşlarım çatılırken montumu çıkartıp çantamla beraber astım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cevap alamayınca kaşlarım çatılırken montumu çıkartıp çantamla beraber astım. İçeri geçtiğimde gördüğüm manzara ile gülümsedim.

Ömer kucağında Pusula ile koltuğa uzanmış uyuyordu. Pusula, Ömer'in göğsünde top gibi toplanmış mırıltılar çıkararak uyuyordu.

Ömer ise bir eli ile Pusulayı tutuyordu. Diğer eli başının altındaydı. Gözerim gerilen kol kaslarına kaydığında yutkundum.

Ömer insanın aklını başından alacak kadar yakışıklı ve erkeksi bir adamdı. Her hareketi, her bakışı insanın içindi başka başka hisler uyandırıyordu.

Uyuyan ikiliyi uyandırmadan sessiz adımlarla yatak odasına geçtim. Üzerimdekileri çıkartıp siyah eşofmanımı ve kısa kollu beyaz tişörtümü giyindim.

Vakit kaybetmeden mutfağa geçerken parmak uçlarımda yürüyordum.

Bugün iş yerinde yoğun olduğumuz için öğlen yemeğe çıkmaya vaktim olmamıştı. Rüya'nın midesi bulanmasın diye yanında taşıdığı tuzlu çubuklardan tırtıklamak dışında hiçbir şey yememiştim.

Hızla yemek yapmaya girişirken olabildiğince sessiz olmaya çalıştım. Salon ve mutfak birleşik olduğu için çok fazla ses yaparsam Ömer uyanabilirdi.

Bir saat içinde çoban kavurma, pilav ve salata yaptım. Kış günü içimizi ısıtsın diye güzel bir tarhana çorbası da yapmıştım.

Yemeklerin altını kapattıktan sonra sofrayı hazırladım. Hazır olan sofraya sularımızı da koyduktan sonra Pusulanın kabına süt doldurdum.

Miniğimiz artık sütünü biberondan değil kendi kabından içiyordu. Bu onun büyümeye başladığının bir kanıtıydı ve beni mutlu ediyordu.

Onu bulduğumuz an bir türlü gözümün önünden gitmiyordu. Belki biz onu o akşam görmeseydik Pusula ölmüş olacaktı.

Kötü düşünceleri savuşturup iki yakışıklının yanına gittim. Pusulanın yumuşak tüylerine dokunduğumda gözlerini açtı.

Beni gördüğü an havlayıp üstüme atladı.

"Sakin ol oğlum babayı uyandıralım önce." Pusula beni takmadan kucağımda tırmanmaya çalışırken onu tutup göğsüme yasladım.

Pusula başını göğüslerimin arasına yerleştirirken başından öpüp Ömer'e döndüm. Huzurla uyuyan yüzünde elimi gezdirdiğimde dudakları aralandı.

MefhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin