Bölüm 26

18.5K 1.1K 1K
                                    

Ömer Kılıç

Tüm masumluğu ile yatakta uyuyan karımı izlerken iç çektim. Ela'nın solgun yüzü canımı sıkarken sakin kalabilmek için içimden saymaya başladım.

 Ela'nın solgun yüzü canımı sıkarken sakin kalabilmek için içimden saymaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O insan müsveddelerinin gelmesinin üzerinden bir hafta geçmişti. Ela bu geçen zamanda her gün biraz daha içine kapanmış, biraz daha solmuştu.

Karımı böyle görmek ve hiçbir şey yapamamak onlara olan öfkemi körüklerken elim kolum bağlı öylece bekliyordum.

İlk akşam banyoda verdiği tepkiden sonra bir daha hiç tepki vermemişti. Bu içine kapanıklığı ödümü koparırken en büyük destekçim Rüya ve Alp'ti.

Bir hafta içinde üç kez boşandığı zaman görüştüğü psikoloğu ile görüşmesini sağlamıştık. Psikolog korkulacak bir şey olmadığını, Ela'nın bunu içinde çözebileceğini söylese de içim hiç rahat değildi.

Belki bir kez gülümsese yüreğime çöreklenen yükün birazından kurtulabilirdim. Bir haftadır gülmesi için yapmadığım şebeklik kalmamıştı ama ufak bir tebessüm bile görememiştim.

Gülüşü ile dünyamı aydınlatan kadınımın gülüşünü solduranların soluğunu elimle kesmek istesem de kendime engel oluyorum.

Adalet denilen kavram o şerefsizleri adamdan sayıp beni hapse atacak olmasa ya da Ela'mı yalnız bırakmayı göze alabilseydim yapardım.

Ne yazık ki elimi kolumu ve tüm öfkemi yatakta küçük bir kız gibi uyuyan güzel karım bağlıyordu.

Onu daha fazla yaralamamak ve üzmemek için sakin olmak zorundaydım.

Ela'mın alnına minik bir öpücük kondurup yavaşça yataktan kalktım. Odamızın balkonuna çıkıp yaz akşamının rahatlatan havasını içime çekerken gözlerimi kapattım.

Bir haftadır uyku bana haram olmuştu. Gözümü açıp Ela'yı yanımda bulamamaktan korktuğum için uyuyamıyordum.

Ela'mın ne kadar güçlü olduğunu bilsem de kıyamıyordum. Kırgın bakan gözlerine, bir haftada zayıflayan bedenine, gözümün önünde her gün biraz daha solan ruhuna kıyamıyordum.

"Yatağa gelmeyi düşünmüyor musun?" Ela'nın sesi ile hızla arkamı döndüm.

Karım tüm güzelliği ile balkonun kapısında dikiliyordu. Normalden çok uyuduğu için şişen gözleri, karmakarışık olan saçları ve ona bol gelen benim tişörtümün içinde dünyanın en güzel manzarasını gözlerime sunuyordu.

"Neden uyandın şuri?" Sorumu cevapsız bırakıp ağır adımlarla yanıma geldi.

Ellerini yanaklarıma koyduğunda beline sarılıp bedenini bedenime yasladım.

"Bir haftadır geceleri hiç uyumadığını bilecek kadar uyanığım Ömer." Dediğinde bakışlarımı kaçırdım.

Anlaşılan karımdan hiçbir şey saklamayı başaramıyorum.

MefhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin