Ela Öztürk
Yatağımda oturmuş son kontrolünü yapmam için bekleyen valizime bakarken sıkıntılı bir nefes aldım.
Üç saat sonra uçağımız vardı. Üç saat sonra Ömer ile o uçağa binecek ve Trabzon'a gideceğiz. Gerginlik tüm kaslarımın sızlamasına sebep olurken bir işe yaramayacağını bile bile derin bir nefes daha aldım.
Ömer ile evlenmek, onunla bir ömrü geçirebilecek olmak çok güzeldi ama ailesiyle tanışma fikri gerilmeme sebep oluyordu.
Her ne kadar Osman abi ve Rabia ablayı tanısam da annesini ve küçük kardeşini tanımıyordum. Beni nasıl karşılayacaklarını bilmiyor olmak çekinmeme sebep oluyordu.
Elbette ki bunda Ömer'in;
"Sürpriz yapalım." Diye tutturup kimseye haber vermemesinin payı da var.
İnsanların evine çat kapı gideceğimiz yetmiyormuş gibi bir de evleneceğiz diye gidecektik.
"Ela'm bitmedi mi hala?" Ömer kucağında Pusula ile odama girdiğinde yatakta oturan bana ve önümde duran valizime baktı.
"Güzelim hala mı tedirginsin?" Büyük bir rahatlıkla konuşurken yanımdaki boşluğa oturdu.
Kararsızlıklarla dolu bakışlarımı parlayan mavilerine çevirdim.
"Ömer en azından haber verseydik. Bari Rabia abla ya da Osman abi gideceğimizi bilseydi. Böyle çat kapı olur mu hiç?" Ömer kucağındaki Pusulayı yatağa bırakıp bedenini bana çevirdi.
Elleri yanaklarımı kavrarken uzanıp alnıma minik bir öpücük kondurdu.
"Bu kadar endişelenme şuri. Eminim annem ve Ali'de seni çok sevecek." Endişeyle çırpınan kalbim sözleriyle biraz olsun rahatlasa da gerginliğimi bir türlü atamıyorum.
"Hadi benim güzel Ela'm valizini kontrol et de kapatalım. Alp'ler birazdan gelir." Dediğinde bedenimi hareketlenmesi için zorladım.
Ömer'in sıcak ellerinden sıyrılıp açık olan valizimi son kez kontrol ettim. Net olarak ne kadar kalacağımızı bilmediğimiz için ihtiyacım olacak her şeyi koymuştum.
Ömer oranın ikliminin daha serin olduğunu söyleyerek birkaç kazak koymamı da istemişti.
Her şeyin tamam olduğuna emin olunca valizimin kapağını kapatıp fermuarını çektim. Üzerimi Ömer gelmeden önce değiştirdiğim için başka işim kalmamıştı.
Yolculukta rahat etmek için siyah Jean pantolonumu giyinip üzerime sarı salaş şifon bir gömlek giyinmiştim.
"Hazırım." Derken eğildiğim yerden doğrulup Ömer'in yanına döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mefhum
General FictionBen Ela... Daha küçücük yaşında hayatın nasıl bir şey olduğunu bilmeden kimsesizliğe mahkum edildim. Yalnızlık ve sevgisizlikle büyütüldüm. Tam her şeyin değiştiğine inandığım, sevileceğimi sandığım anda bir kez da parçalara ayrıldım. Ama bu kez öyl...