Ela Öztürk
Ömer ile sarılmış sessizce otururken zihnim bana eziyet ediyordu. Fadime hanımın sözleri tek tek aklımda yankılanırken sessiz kalmak gittikçe zorlaşıyordu.
Ömer'i daha fazla öfkelendirmemek için tek kelime etmesem de içimdeki fırtına ruhumu hırpalıyordu. Mantığımın acımasız sözleri en az Fadime hanımınkiler kadar can yakıcıydı.
"Şuri sessizsin." Ömer fısıldar gibi konuşsa da sesindeki öfkeyi net bir şekilde duydum.
"Düşünüyorum canım." Derken ses tonumu sabit tutmaya çalıştım.
Eğer şu an içimdeki yıkılmışlığı fark ederse işler çok daha karışık bir hal alırdı. Ömer'i sakinleştirmek için iyi numarası yapmak zorundayım.
"Üşüdün mü?" Sorusu ile başımı iki yana salladım.
Şu an içimde öyle bir ateş vardı ki soğuğu hissetmiyordum. Oturduğumuz yamacın karanlık ve dipsiz uçurumu sanki içime uyum sağlıyordu.
Sanki uçurum nasıl bir ruh halinde olduğumu hissetmiş aynısını taklit ediyordu. İçim tıpkı önümdeki uçurum gibi dipsiz ve karanlıktı.
Neydi benim suçum? Zamanında sevmiş olmak mı? Beni sevdiğini söyleyen kişiye inanıp elini tutmak mı?
Ben ahlaksızlık yapmadım. Çalmadım, öldürmedim, kimsenin bilerek kalbini bile kırmadım. Peki neden tüm bedeli ben ödüyorum?
"Gidip toparlanalım ve dönelim." Ömer'in sözleri ile başımı yasladığım omzundan kaldırdım.
Gözlerine baktığımda hala eski haline dönmediğini fark ettim. Uzanıp sakallı yanağını okşadım.
"Dönmeyeceğiz sevgilim."
"Ela..." Devem edemeden parmaklarımı dudaklarına koyup susmasını sağladım.
"Fadime Hanım senin annen Ömer ona bu şekilde davranmanı istemiyorum. Evet bana gösterdiği tavır yanlış ama bunun için onu suçlayamayız. İllaki birine öfkeleneceksen bu zihniyeti annene ve topluma aşılayan mantığa öfkelen." Yatıştırıcı bir şekilde konuşurken Ömer hala aynı şekilde gözlerime bakıyordu.
"Yapmayacaktı Ela. Ne olursa olsun sevdiğim kadına bunları söylemeyecekti. Kendi kaybetti. Evlenmemiz için iznine ihtiyacımız yok!" Ağlamak için can atan gözlerimi kısa bir an kapatıp durdurdum.
"Haklısın bir onaya ihtiyacımız yok ama ben onay almak istiyorum Ömer. Alamasak bile kırgın olmanızı istemiyorum. Annen sana babandan kalan yadigar. Ona sırtını dönemezsin." Ömer'in omuzları çökerken üzgün gözlerle izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mefhum
General FictionBen Ela... Daha küçücük yaşında hayatın nasıl bir şey olduğunu bilmeden kimsesizliğe mahkum edildim. Yalnızlık ve sevgisizlikle büyütüldüm. Tam her şeyin değiştiğine inandığım, sevileceğimi sandığım anda bir kez da parçalara ayrıldım. Ama bu kez öyl...