Ela Kılıç
Evimizin bahçesinde oturmuş Gonca ve Aras'ın, Pusula ile beraber koşuşturmasını izlerken yüzümde oluşan gülümseme yüzünden resmen çenem ağrımıştı.
Ankara'daki düğünümüz iki gün önce olmuştu. Trabzon'daki kadar güzel olmasa da buradaki minik davetimizde oldukça güzeldi.
Tahminimden çok daha samimi ve sıcak bir ortam vardı. İş dünyasından birçok insan ve Ömer'in üniversite arkadaşlarından bazıları katılmıştı.
Kokteyl şeklinde yaptığımız daveti olabildiğince sade tutmuştuk. Otelin terası komple beyaza bürünmüş çiçek olarak ise sadece kırmızı güller kullanılmıştı.
Güllerin aynı güzel ve çirkin masalındaki gibi cam fanusun içinde olmasını istemiştim. O gülleri her gördüğümde Ömer'in benim odamda yaptığı sürpriz aklıma gelmişti.
İkinci kez düğün yapmanın en güzel yanı gelinliğimi ikinci kez giymekti.
Rabia ablalarda Trabzon'dan gelmiş ve bizi yalnız bırakmamışlardı. Fadime Hanımın da gelmesini istemiştik ama o gelmedi.
Buna takılı kalmak yerine yanımızda olanlarla beraber mini düğünümüzün keyfini çıkarmıştık.
Sanırım düğünümüzün en güzel yanı Ömer'in iş yemeğinde tanıştığım Mesude Hanımı ve Süleyman Beyi yeniden görmekti.
O zaman çok sevdiğim çift bize mutluluklar dilemiş ve hoş sohbetleri ile gecemize renk katmıştı.
Ceren'de düğünümüze katılmıştı. İş yemeğinde yaptığı yüzsüzlük yetmiyormuş gibi düğüne gelmesi sinirlerimi bozsa da görmezden gelmiştim.
Ama Ceren rahat durmamış bu seferde Ali ile flörtleşmeye çalışmıştı. Allah'tan Ali akıllı bir adam da Ceren'e ağzının payını verip yanından uzaklaştırmıştı.
Düğünün başında basın içeri alınmıştı. Ömer ile kameraların karşısına geçip soruları cevaplamak oldukça zordu.
İşimden dolayı kameralara alışkın olsam da ilk kez odak noktası olduğum için gerilmiştim. Gerekli açıklamaları yaptıktan sonra düğünden bir süre görüntü almalarına izin verdik.
Basın dışarı çıkartıldığında ortam biraz daha rahatlamış ve akşam keyifli bir şekilde devam etmişti.
Düğün bitiminde evimize dönerken Rabia ablalar Rüya'larda kalmıştı. Buna gerek olmadığını söylesek de bize gelmeye ikna edememiştik.
Neyse ki dün Ali ve çocuklarla beraber bize gelmişlerdi. Hepsi buradayken hemen geri dönmelerini istemiyorduk.
"Ela sende gelsene." Aras'ın bağırması ile daldığım düşüncelerimden sıyrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mefhum
General FictionBen Ela... Daha küçücük yaşında hayatın nasıl bir şey olduğunu bilmeden kimsesizliğe mahkum edildim. Yalnızlık ve sevgisizlikle büyütüldüm. Tam her şeyin değiştiğine inandığım, sevileceğimi sandığım anda bir kez da parçalara ayrıldım. Ama bu kez öyl...