Bölüm 10

21.6K 1.2K 1K
                                    

Ela Öztürk

Önümdeki boşluğa kilitlenmiş tepkisiz gözlerle seyrederken her şey durmuş gibiydi.

Önümdeki boşluğa kilitlenmiş tepkisiz gözlerle seyrederken her şey durmuş gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sanki hayat durmuş ve beni olduğum anın içine hapsetmişti. Vicdanım bunu fırsat bilip beni sıkıştırırken titredim.

Benim yüzümden olmuştu. Onu üzdüğüm için zarar görmüştü.

Beynim hareket etmem için komut verirken yere düşen telefonumu elime aldım. Açık olan haber sayfasını hemen kapatıp Rüya'yı aradım.

Çok beklemeden telefonu cevapladı.

"Efendim Eloşum."

"R-Rüya. Ö-Ömer." Daha fazlasını dile getiremeden hıçkırıklara boğuldum.

"Ela ne oldu? Doğru dürüst anlatsana." Rüya panikle konuşurken derin nefesler alıp hıçkırıklarımı durdurmaya çalıştım.

"Ömer kaza yapmış." Dilimi yakan sözcükler zorla dudağımdan döküldüğünde ardında bana tarifi imkansız bir vicdan azabı bıraktı.

"Ne!" Rüya sessizliğe bürünürken ne yapacağımı düşündüm.

Beynim işlevini yitirmiş gibiydi. Soğuk kanlı olup düşünmem lazımdı ama ben korkudan deli gibi titriyordum.

Ona bir şey olma ihtimalini düşünmek bile canımın yanmasına sebep oluyordu.

"Biz şimdi geliyoruz Ela. Sen sakin ol ve bizi bekle." Alp konuşup telefonu kapattığında boş boş bakınmaya devam ettim.

Hepsi benim yüzümden olmuştu. Ben onu hak etmiyorum. O benim için her şeyi yaparken ben sadece onu üzmüş ve öfkelenip kaza yapmasına sebep olmuştum!

"Hepsi benim suçum." Kendi kendime konuşurken çalan kapıyla yerimden sıçradım.

Hızla yerimden kalkıp kapıyı açtığımda karşımda telaşlı Rüya ve Alp'i buldum.

"Hadi gidiyoruz." Alp'in sözleri ile hareket ettim.

Çantamı ve telefonumu alıp ayakkabılarımı giyindim. Evin kapısını kapatıp asansöre yönelirken Rüya elinde tuttuğu montumu uzattı.

Ben akıl edemezken o beni düşünmüştü ama giyinmek istemedim. İçimde öyle büyük bir yangın vardı ki Ankara'nın soğuğu bile bu yangına çare olmazdı.

Arabaya bindiğimizde Rüya benimle beraber arkaya oturdu.

"Kuzum iyi misin sen?"

"Benim yüzümden oldu Rüya." Ona sarılıp gözyaşlarımı serbest bırakırken ikisi de sessiz kaldı.

Hıçkıra hıçkıra ağlasam da içimdeki acıya çare olmuyordu. Neydi bu acı? Vicdan mı yoksa kaybetme korkusu mu?

Sorum cevapsız kalırken sadece ağladım. İçim çıkarcasına ağladım. İçimdeki bu acıyı yok etmek istercesine sadece ağladım.

MefhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin