Bölüm 7

20K 1.3K 771
                                    

Ela Öztürk

Ömer'in sıcak dudakları dudaklarımın üzerinde tutukça gezinirken öylece dikildim.

Ondan böyle bir şey beklemediğim için şaşkınlıkla kalırken, dudaklarının hissettirdikleri yüzünden afallamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ondan böyle bir şey beklemediğim için şaşkınlıkla kalırken, dudaklarının hissettirdikleri yüzünden afallamıştım.

Kalbim göğüs kafesimin içinde çırpınırken mantığım bir köşeye sinmişti. Sanki dudaklarının üzerinden dudaklarıma geçen sıcaklık içimde üşüyen her noktayı ısıtmıştı.

Ömer dudaklarımızı ayırdığında kapalı olan gözlerini araladı. Ben ise bir saniye bile gözlerimi kapatmamıştım. Beni öpenin o olduğunu nedensizce beynime kazımak istemiştim.

"Ela ben..." Devam etmesine izin vermedim.

"Lütfen git Ömer."

"Açıklamama izin ver." Derken mavileri yalvarırcasına bakıyordu.

"Sadece git lütfen. Yalvarırım git." Gözlerim dolu dolu olurken Ömer bir süre sadece gözlerime baktı.

O gözler bana anlatmak istediği her şeyi bir bir anlatırken Ömer ilk kez inatlaşmadı.

"Nasıl istersen." Dedi ve geldiği gibi evden çıkıp gitti.

Ben ise olduğum yerde durmuş az önce yaşadığımız özel anı beynimde tekrar tekrar oynatıyordum.

Ömer gittiği için oluşan boşluk canımı yakarken fark ettiğin gerçekle olduğum yere çöktüm.

Onun varlığına alışmıştım. Devamlı etrafımda olmasına, her an bir yerlerden çıkmasına, bana devamlı gül getirmesine alışmıştım.

Ömer dört yıldır kimsenin başaramadığını kısa sürede başarmış, kırıklarla dolu kalbimde kendine yer edinmişti.

Fark ettiğim gerçek ödümü koparırken öylece kalakaldım. Ne yapacağım ben? Daha geçmişimi bile anlatamadığı bir adamla ne yapacağım?

Beni gerçekten seven bu adamdan nasıl uzak duracağım?

Gözyaşlarım usul usul akarken beni öptüğü anı zihnimden silmek istedim. Dudaklarını hala dudaklarımda hissederken sadece ağladım.

İçim çıkana, acım azalana, gözlerim ağrıyana kadar hüngür hüngür ağladım. Sonunda kendimi durdurabildiğimde telefonumu elime alıp Alp'i aradım.

"Efendim Ela."

"Alp rahatsız ediyorum ama ben yarın gelmesem olur mu?" Sorum ile kısa bir an sessizlik oldu.

Alp neler olduğunu anlamaya çalışıyor olmalıydı. Çünkü çalışmaya başladığımızdan beri çok kötü hasta olmadığım sürece işi hiç aksatmamıştım.

"Tabi. Sen iyi misin?"

"İyi olmak için biraz yalnız kalmalıyım."

"Anladım. Rüya'yı getirmememi ister misin?" Sorusu ile bu sefer duraksayan ben oldum.

MefhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin