Muğlak: AnlaşılmazMerhaba canım okurlar :)
Hızınıza yetişilmiyor valla :D Neyse siz tek ki hızlı olun ben sözümü tutar ve sizi bekletmeden yine bölüm yayınlarım❤
Bu arada kitabi büyük bir keyifle yazıyorum, umarım sizin için de güzel ilerliyordur💐
Multide harika bir parça var bölümü bu şarkıyla okumanızı şiddetle tavsiye ederim efennim👉 Yeni Türkü~Sezenler Olmuş
Herkese keyifli okumalar 🖤
Öyle bir yerdeyim ki; Ne gitmesi mümkün, kalması mümkün olan...Vazgeçmekle direnmek arasında, akla karanın tam ortasındayım...
Kaybetmenin arifesinde,yeni bir hayatın eşigindeyim...
Kalsam canım yanacak, gitsem hayatım...
Hz. Mevlâna
Ağaçlardaki kuşlar yazın gelmesine sevinir gibi keyifle ötüşürken, yakıcı güneşin altında hızlı adımlarla ilerliyordu. Elleri ceplerinde, gözleri kaldırım taşında, aklı ise bambaşka birindeydi. Gözleri eşsiz bir nehri anımsatan, gözlerinin anlamını isminde taşıyan ve dupduru bir güzelliğe sahip olan belki de dünyanın en masum varlığında...
Onu en son iki gün önce evine bırakırken görmüştü. Yardım teklifini geri çevirdiği için ona içten içe kızıyordu. Halbuki kendisine bir kez şans vermeli ve içindeki cevheri dışarı çıkarmasına olanak tanımalıydı. Buradan gitmeden önce ona yardım etmesine izin vermeliydi. Yoksa gözü arkada kalacaktı.
Genç çocuk hayatında gördüğü en masum kızı hain ve alçak oyunlarla bezenmiş dünyaya karşı hazırlamak istiyordu. Nedenini bilmese de bir şekilde yolları kesişip duruyordu. Adapazarı çok büyük bir yer olmamasına rağmen bu kadar tesadüf fazlaydı. Belki de karşılaşmalarının başka bir nedeni vardı. Bu ikisi için de bir işaret olabilirdi. O hayata karşı acemi ve geçmişi yaralarla bezeli bir turna kuşuydu. Kendisi ise kanatları kırılmış o kuşu iyileştirip yeniden uçmasını sağlayacak şifacı olmak istiyordu.
Araf kendi adına da büyük hayallere sahipti. Gelecek için imkansız sayılacak planları vardı. Ancak o imkansıza inanmayan biriydi. Erdi, güçlüydü ve en önemlisi de istediğini yapacak özgüvene sahipti. Yıllardır bunun için hazırlanmıyor muydu zaten?
Şimdi tam da hayallerine bir adım kalmışken kendisi gibi yaralı olan bir kızla karşılaşmıştı. Çaresizdi ama en azından kendisi gibi kimsesiz değildi. Yurtta büyümek zorunda kalmamıştı. Yanında annesi ve kardeşi vardı. Sıcacık, sevgi kokan bir evi vardı. Araf'ın ise birkaç dostundan başka kimsesi yoktu bu hayatta. Ailesine ait bir resim bile yoktu. Sadece eski, sararmış bir mektuptu geriye kalan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I MEVA /CENNET'İN AŞKI
RomanceBiri umutsuzdu diğeri umut oldu, Biri sevgisizdi diğeri sevgi oldu, Biri güçsüzdü diğeri güç oldu, Biri güvensizdi diğeri güven oldu, Biri kördü diğeri göz oldu, Biri kalpsizdi diğeri kalp oldu, İki yürek aynı ateşin içinde pişti adı aşk oldu! *****...