Hür:ÖzgürMerhaba,
Multi: Bahçede Yeşil Çınar
Beğenerek okumanız dileğiyle 🖤
Biri gelir seni sen eder,
Biri gelir seni senden eder...Şems-i Tebrizi
Genç kız mutlu ve heyecanlı olduğu bir sabaha gözlerini açmıştı. Bu onun için ender görülen bir durumdu. Yatağından kalktıktan sonra geceliğini çıkarma ihtiyacı hissetmeden pencereye doğru adımladı. Önce perdeyi daha sonra da camı açtıktan sonra başını dışarı uzatıp derin bir nefes aldı. Haziran ayının sıcak havası yüzüne vururken içinden Allah’a bir kez daha şükretti. Yaşamak, nefes almak her şeye rağmen güzeldi.
İçinde bir yerlerde saklanan güçlü Meva’yı bugünden itibaren dışarıya çıkaracak ve bahçelerde, bağlarda salına salına yürümesini sağlayacaktı. Bunu başaracaktı. Elbette Araf’ın sayesinde…
Annesine durumu anlattığında Nurşen Hanım önce şaşırmıştı. Ancak itiraz etmek yerine Meva’nın şaşırmasına yol açıp Araf’la çalışabileceğini söylemişti. Araf’a güveni tamdı ve kızını ona emanet edebilirdi. Tabi dikkatli olmak şartıyla...
Meva’nın içi içine sığmıyordu. Sanki tüm organları harekete geçmiş, birbiriyle raks ediyordu. Kalbi öylesine bir kan pompalıyordu ki göğüs kafesine sığmıyordu. Pamuk şeker alınmış bir çocuğun heyecanını ve mutluluğunu yaşıyordu. Bu hali annesinin gözünden de kaçmamıştı. Kızının ilk defa bu kadar keyifle ve iştahla kahvaltı yaptığını görüyordu. Onu böyle görmek genç kadını uzun zaman sonra hiç olmadığı kadar sevindirmişti. Biricik kızının artık yüzünün gülmesini ve yaşıtları gibi hayat dolu olmasını istiyordu.
Çayından keyifle bir yudum aldıktan sonra neşeli çıkan sesiyle sordu. “Araf seni nereye götürecek bugün? Ne çalışarak başlayacaksınız?”
“Bilmiyorum anne, bana saat onda hazır olmam ve pantolon giyinmem dışında hiçbir şey söylemedi.”
Nurşen Hanımın kaşları duyduklarıyla havaya kalktı. “Pantolon giymeni neden istedi acaba?”
Meva hiçbir fikrinin olmadığını belirtircesine omuzlarını havaya kaldırıp indirdi. Fakat bu soru onun da aklına takılmıştı. Araf’ın kafasının içinden neler geçiyordu, nereye gideceklerdi, nasıl bir çalışma yapacaklardı? Hiçbir fikri yoktu.
Nurşen Hanım kahvaltıdan sonra sofrayı toplarken Meva da odasına geçti ve üzerindekilerden kurtulup annesinin daha önceden yatağının üzerine hazırladığı açık mavi kotuyla toz pembe gömleğini giydi. Saçlarını tepesinden sımsıkı bağladı. Uzun saçları hareket etmesinin etkisiyle yanağına hafifçe çarparken genç kız gülümsedi. Uzun zamandır kendini bu kadar iyi hissetmiyordu. Bunda tabi ki de Araf’ın büyük bir katkısı vardı. Gönlü de kendisi gibi güzel olan Araf...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I MEVA /CENNET'İN AŞKI
RomanceBiri umutsuzdu diğeri umut oldu, Biri sevgisizdi diğeri sevgi oldu, Biri güçsüzdü diğeri güç oldu, Biri güvensizdi diğeri güven oldu, Biri kördü diğeri göz oldu, Biri kalpsizdi diğeri kalp oldu, İki yürek aynı ateşin içinde pişti adı aşk oldu! *****...