Biri umutsuzdu diğeri umut oldu,
Biri sevgisizdi diğeri sevgi oldu,
Biri güçsüzdü diğeri güç oldu,
Biri güvensizdi diğeri güven oldu,
Biri kördü diğeri göz oldu,
Biri kalpsizdi diğeri kalp oldu,
İki yürek aynı ateşin içinde pişti adı aşk oldu!
*****...
Bölüm birkaç gün gecikti, sebebi de bilgisayarımın bozulması maalesef ki. Telefondan yazmak çok zor ama sizin için değer. Azmettim ve bilgisayarın yapılmasını beklemeden bölümü yazdım zafer inananlarındır :)))))
Neyse çok uzatmayayım ve bölüme geçelim, keyifli okumalar canlarım 🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aslında en iyi aşk, değil tanımak, hiçgörmediğin kişiye duyulan aşktır. Körler iyi âşık olurlar mesela!"
Orhan Pamuk
Ertesi gün işten döndükten sonra üzerimizi değiştirip sözleştiğimiz gibi Saliş'in evine çıktık. İçeri girdiğimde gözlerimi kapatıp havada dolanan enfes kokuları derin derin soludum. Yemek kokusu bana istemsizce annemi hatırlatmış ve özlemimi daha da perçinlemişti. "Vay hain, biz istesek yapmazsın ama yeni komşu için döktürmüşsün!"
Ters ters bakıp alnında biriken teri elinin tersiyle sildi. "Anacım size valla yaranılmaz! Adamı bir kıskanmadığın kaldıydı değil mi?"
Muzipçe gülümseyip yanına yaklaştım ve hafif tonton olan yanaklarından sıktım. "Sana da hiç şaka yapılmıyor be Saliş!"
Sözleriyle imalı bir şekilde güldüm. "Eee kendin kaşındın, hamama giren terler pamuğum."
"Neyse neyse beni lafa tutmayın. Çok terledim, hemen duşa girip hazırlanmam gerekiyor. Bu arada siz iki çubuk kraker fırındaki böreği kontrol edin ve masayı hazırlayın."
Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım. Saliş banyoya geçerken biz de Senem'le birlikte mutfağa girdik. Fırına eğilip baktığımda böreğin üzerinin henüz kızarmadığını gördüm. Börek pişmeye devam ederken masayı hazırlamaya karar verip salona geçtik. Ben tabaklarla bardakları masaya koyarken Senem de kaşık, çatal, bıçak ve peçeteleri yerleştirmeye başladı.
"Akın'ı çok özledim."
"Eee çağırsaydın o da gelseydi."
"Dedim ama işi varmış beyefendinin. Hafta sonunu birlikte geçireceğiz."
İmalı bir şekilde yüzüne baktım. "Nasıl yani? İki günü de mi?"
Gözlerini benden hızla kaçırdı ve yarım bıraktığı işe yeniden döndü. Bir şey söylemeyince ben devam ettim. "Beraber mi kalacaksınız? Yani aynı evde..."
