Hayalperest bir doktorun hikâyesi bu. Hayatı hastane ve ev arasında geçiyordu ama o yine de hayallerine zaman ayırabiliyordu.
Her gün uykuya dalmadan önce hep hayal dünyasına dalardı. Neler yapacaktı ileride, nerede yaşayacaktı, yanında kimler ol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
An Min Woon (Min Seon'un ablası)^o^
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kim Shın Seok^0^
Keyifli Okumalar^^
Min Seon:
Buket'in elini tutup 'Benimle Kore'ye gelir misin?' diye sorduğumda ne söyleyeceğini şaşırarak bana baktı. Böyle bir soruyu beklemediği yüz ifadesinden anlaşılıyordu. Aslında ben de bunu sormayı planlamamıştım. Onun ve kardeşinin hayalinin bu olduğunu öğrendikten sonra hiç düşünmeden sormuştum.
Buket'in suskunluğu karşısında bir kez daha tekrarladım sorumu ama daha cevabını alamadan kapı açıldı ve Buket ellerini aniden çekip kapıya baktı. Kim Shın Seok'un ve ablamın içeriye girdiğini görünce şaşkınlığımdan ne yapacağımı bilemedim. Shın Seok'un geleceğini Jung Wook zaten haber vermişti, peki ablamın burada ne işi vardı?
Shın Seok, ablamdan önce davranıp yanıma doğru koştu. Ben daha ne olduğunu anlayamadan boynuma sarıldı.
"Ah Min Seon, ne oldu sana böyle?"
Şaşkın gözlerimi Shın Seok'a çevirip boynuma doladığı ellerini çözmeye çalışırken ablam koşup Shın Seok'u biraz yana kaydırıp şimdi o sarıldı boynuma. Kazadan boynum sağlam olarak çıkmıştım ama bu gidişle boynum kopabilirdi.
"İyiyim ben ama kollarını çözmezsen boğulacağım şimdi."
"Seni aptal, nasıl bu duruma düştün sen? Ne kadar endişelendiğimi biliyor musun?"
"Kazayı bilerek yapmadım Bayan Min." Ablam kendini geriye çekip elleriyle yüzümü tuttu. Siyah gözleri yaşlarla doluydu ve firar eden bir damla yavaşça gözlerinden süzülüp yanağına doğru aktı.
