Esrasunun ağzından:
Adı Ayazsuydu. İlk aşkımsu ile yıllar sonra karşılaşmıştım. "Bu imkansız." dedim.
"Değil. İşte karşında Ayazsu ÇORUMUNLEBLEBİSİOĞULLARI duruyor."
Ama nasıl olur. Bu okulun adı ÇORUMUNLEBLESİOĞULLARI ÖZEL KEKOSLAR ÜNİVERSİTESİ'ydi.
"O zaman sen bu kitaptaki okulun sahibi olan adamın akrabası olmalısın."
"Evet." dedi.
Sınıfa yürüyorduk. Geçmişten bahsederek gülüşüyor, flörtöz bakışlarla birbirimizi izliyorduk. Bu romantik anın bozulmasına sebep olan kuulboysu geldi. Aramızın kötü olduğunu bildiği için beni kaybetme korkusunu yüz ifadesinde görebiliyordum. Bir şey demeden yanımızdan çekip gitti. Ayazsu "O kim?" dedi. "Umarım onunla aranda bir şey yoktur."
"Ne?"
"Efendim? Eee, içimden söylemem gerekiyordu." dedi. Yüzü kızarmıştı. Güldüm. Gerçekleri ona anlattım, çünkü ilk aşkımsuya yalan söyleyemezdim. Ayazsu biraz üzüldü, suratı asıldı. Ama yine de benden vazgeçmeyeceğini söyledi. Şaşırdım.
"Yine içimden söylemem gerekiyordu." dedi. Çok tatlıydı yha awsu. Böylece hikayenin gidişatını az çok biliyordum. Eninde sonunda Ayazsu yeni manitim olacaktı.
Senasunun ağzından:
Saat 3.45ti. Dersten çıkmıştık, bizim tayfa ile ne yapsak diye düşünürken kapıda, birini arıyormuş gibi görünen biri gözüme çarptı. Lanet olsun lenslerimi evde unuttuğum için götemiyordum awsu. Biraz yakınlaştım, biraz daha ve biraz daha. Sonra bir şeye çarptım. Öyle bir çarpmıştım ki çarpmamla yere yapışmam 1 saniye sürdü. Kafamı kaldırdım, önümde biri duruyordu. Çarptığım şey oydu. Biraz daha dikkatli bakınca Berkcansu olduğunu gördüm. Kahretsin çok kötü görünüyordum. Utandım. Bana elini uzattı. Elini tuttum tam beni kaldıracakken son zamanlarda aldığım kilolardan olsa gerek o da yere yapıştı. Tam yanımda uzanıyordu. Kafamı çevirdim, onun yüzü ile benimkinin arasında santimler vardı. Sıcaklamaya başladım. Kalbim deli gibi çarparken bir el yüzlerimizin arasına girdi. Boğum boğum ve her boğumda ayrı kıl bulunan bi eldi bu. Nerde görsem tanırım. Bu bedboysuyun eliydi.
"Hop birader, ağır ol. Elalemin kızını öpmeye çalışmak yakışıyor mu?" dedi.
Ardından "ben kimsenin kızı değilim, özellikle senin hiç değil" diyerek bizimkilerin yanına koştum.
Ağlamaklı gözlerle esrasu kankama sarıldım. Üzülmemem için beni teselli etti. Üzülmemim sebebi neydi?
Üniversiteye başlamadan önce, yaz tatilinde bedboysu işe buluşacaktık. Buluşacağımız mekana girerken bedboysuyu biriyle görmüştüm. Önce anlayışlı ve sakin davrandım. Kim olduğunu sorduğumda "kuzenim" cevabını almıştım. Başka bir buluşmamızda yine aynı kızı gördüm. Bu kez kız ile öncekinden daha samimi ve yakın görünüyorlardı. Kuzeni sonuçta ya diyerek alttan aldım. Daha sonraki günlerde beni ailesi ile tanıştırmak isteyen bedboysu beni yemeğe davet etmişti. Çok mutlu ve heyecanlıydım. Yemeğimizi yiyip tanışıyorduk. Ailesi bana biraz soğuk gelmişti ama yine alttan aldım çünkü ben kerizim awsu. Daha sonra yemeği bitirdik. Annesi ve babası diğer odadan birine seslendi. "Hatçesuuuu! Gel kızım biri ile tanışmalısın." Kardeşi olduğunu düşünmüştüm ama geşen kişi o hep gördüğüm kuzeni idi. Bir türlü tanışma fırsatı bulamayan ben samimi bir şekilde kendimi tanıttım. Bedboysu soğuk ter döküyordu. Nolmuştu bu awsu çocuna. Neyse, annesi bi anda sözümü kesti ve konuşmak üzere babası ayağa kalktı. "Senasu bedboysuyun peşini bırakmalısın, çünkü bu kız bedboysuyun beşik kertmesi" dedi. Şok oldum, neler olduğunu anlamayan bakışlarla kıza döndüm. Kız sinsi bir şekilde "bana hatçesu derler kızım bedboysuyu bırak, onunla ben evleneceğim" dedi. Bedboysu yeter diye bağırdı. Korkudan altıma kaçırdım awsu. Çaktırmadan kapıya yöneldim. Ve ağlayarak evi terkettim.
İşte o günden beri bedboysu ile aramız aşırı bozuktu. Bunun verdiği duygusal boşluk ile gönlümü berkcansuya kaptırmıştım.
Bedboysuyu terkedebilecek miydim?
Esrasu kankim kuulboysuyu terkedebilecek miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öyle Bir Awsu Zaman Ki
Teen FictionSenasu ve esrasuyun eğlenceli, saçma ve bir o kadar da heyecan verici maceraları