Esrasuyun ağzından:
Konferansta sohbet ederken en zekisuyumuz olan Melihasu bize bir virüssudan bahsetti. Çinden tüm dünyaya yayılan bu virüs ölümcülmüş. Bu zamana kadar nasıl haberimiz olmadı awsu diye düşünürken hikayeyi yazmayı unuttuğumuzu farkettim awsu. Senasu kankamsuyum "o zaman okullar da kapanmıştır" dedi. Ah ne kadar da zekisu. Ardından Ayşesu "o zaman dersler onlaynsu olur" dedi. Nasıl da zekiler, her şeyi hemen bildiler awsu.
Telefon konuşmamızı sonlandırdık ama unuttuğum bir şey vardı. Ayazsu konusundan bahsedememiştim. Neyse artık bunu kendim halledeceğim diyerek uyumaya karar verdim.
Senasuyun ağzından:
Okulların kapanmasıyla birlikte eve tıkılıp kalmıştım. En azından Bedboysuyu görmek zorunda değildim. Ama Berkecansu...
Sanki onu bir tık özlemiş gibiydim. Tam bunları aklımdan geçirirken kapısu çalmıştı. Delikten baktım ve maskeli korkunç görünümlü bir kamilsu gördüm. Ay hoşt ulan diyip odama geri döndüm. Kapıyı çalmaya devam ediyordu awsu keli. Kimsin polissuyu çağırırım dediğim anda duyduğum ses ile rahatlayıverdim. Bu Berkecansuydu. Kapıyı açtım ve ona "bu hal ne, tıpkı bulaşıcı bir hastalık varmış ve onun için korunaklı giyinmişsin awsu" dedim. O da bana " senasu sen mal mısın görmeyeli iyice salaksu olmuşsun, evet bulaşıcı bir hastalık var ve onun için korunaklı giyindim" dedi. Bana hakaret etmesine dayanamazdım. Bi hışımla arkamı döndüm ve eve girecektim ki berkcansu kolumdan tutup beni geri döndürdü ve "tamam kızım ya demedim bir şey, görmeyeli malsu olduğun kadar da güzelleşmişsin" dedi. Bu hem öfkelenmemi hem de sevinmemi sağlayan cümle ile ne yapacağımı bilmeyen ben utançsu içerisindeydim. Bi anda aklıma bedboysu geldi henüz onunla son noktayı koymamıştık. "Ama bedboysu?" dedim. Yüzü düştü "senasu...""Ne?"
"Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum"
"Söyle, ne oldu?"
"Bedboysu..."
"Evet, bedboysu?"
"Hasta..."
"Ne diyosun, ne hastası?"
"Hasta oldu işte, virüs kaptı ve hastanede tedavi görüyor."
Çok tuhaf hissediyordum. Bedboysuya karşı hislerim yok olmuştu çoktan ancak yaşanmışlıklar gözümün önüne gelince biraz kötü olmuştum. Berkcansu odama kadar eşlik etti. Ona eve gitmesini söylesem de iyi olmadığımı düşünüp kalmak istedi. Çok zekisu olduğumdan aklıma kuulboysu geldi. Bedboysu ile kardeş gibiydiler. Mutlaka o da hasta olmalı derken telefon geldi. Arayan Esrasuydu. "Knksu kuulboysu hasta ve hastanede tedavi görüyor." Sesi değişik geliyordu. Ona bana gelmesini ve neler olduğunu anlatmasını söyledim.
Onu beklerken ben de boş durmayıp hamaratlığımı konuşturdum. Birçok çeşit ikramlıklar hazırladım. Beni izleyen berkcansu iltifar ediyor beni utandırmaya devam ediyordu. Ne tuhaftır ki yerde muz kabuğu vardı. Tam hazırladıklarımı salona götürürken tam da kabuğa bastım. Aaa ne hikmet awsu. Ne kadar tuhaf. Elimdekiler berkcansuya baştan aşağıya döküldü. ona winxli tişörtsularımdan bir de pazarda 5 liraya satılan polar donsularımdan getirmek için odama çıktım. O sırada da kapı çalmış awsu. Tabii kapıya bakan ben değilim, yazarımız ne kadar da yaratıcı awsu. Kapıyı yarı çıplak olan berkacansu açmıştı ve karşısında beliren kişi tabii ki esrasu değildi awsu. Zaaaa kandırdımsu
Kapıdaki kişi ile şok olan berkcansu bana bağırdı "senasu bu adam da kim?"
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öyle Bir Awsu Zaman Ki
Teen FictionSenasu ve esrasuyun eğlenceli, saçma ve bir o kadar da heyecan verici maceraları