Senasu kankamla koridorun başında beliren kişinin kim olduğunu anlamaya çalıştık. Tanıdığımız biri değildi. Üzerindeki kıyafetlerden anlaşıldığı üzere öğrenci de değildi. Etrafa göz attıktan sonra müdürün odasına doğru yürümeye başladı. Karanlığın içinden aydınlığa çıktığı anda tüm kızlar etkilendi. Bu yakışıklı çocuk da kimdi böyle?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayşesu bu yeni çocuğa bakakaldı. Etkilenmişti. Yeni çocuk da Ayşesuya bir bakış atmıştı. Yaklaşık yarım saat sonra müdürün odasından müdür ile beraber çıktılar. Ve herkesi bahçede topladılar. Duyuru yapmak üzere konuşmasına başlayan müdür "Öğrencisular bu okulumuzun yeni yardımcı müdürsuyu, benim annemin üvey dedesinin eski best kankasının eltisinin torununun 7. çocuğu kısaca akrabam olur." dedi. Yeni çocuk kendini tanıtmak üzere bir adım öne çıktı. İsminin Kekosu olduğunu söyledi ve kendini tanıtmaya devam etti. Konuşurken sürekli bizim tarafımıza baktığını gördük. Ayşesu ile Kekosu 910279237 kez göz göze gelmişti. Yeni bir aşk başlangıcı mıydı?
Ders başladığında Kekosu sınıfa geldi. Ve bu sınıfta okuyacağını söyledi. Kuulboysu ile Bedboysu kıskançlıktan çatlayacaklardı. Tüm kızları etkilemeyi başaran bu zengin Kekosu sürekli Ayşesuyu kesiyordu. Oturmak için yer arayan Kekosu Ayşesuyun yanına yöneldi. Ancak onun yanında Melihasu oturuyordu ve kalkmaya hiç niyetli değildi. Centilmen olan Kekosu Melihasu üzülmesin diye tek başına oturan Kerimcansunun yanına geçti.
Teneffüste Kekosu Ayşesunun yanına geldi. Biz Senasu ve Melihasu bir kenara çekilip onları izliyorduk. Kekosu havalı bir giriş olması açısından "hello, how are you" dedi. Ayşesu heyecandan öğrettiklerimizi unuttu ve "heğlo havagi" dedi. Kekosu gülmeye başladı. " Kızıl derili tarzın ile beraber espritüelsin de" dedi. Ayşesu kızardı ve güldü. Tüm gün onların flörtleşmesi ile geçti.
Eve vardığımda Senasu kankam aradı. Havadan sudan konuşama başladık. Herkesin aşk hayatı güzel ilerlerken bizimkiler neden bu kadar boktan awsu diye isyan ettik. Tam o sırada kapı çaldı. Evde yalnızdım saat 12yi geçiyordu ve başıma bir şeyler gelme olasılığı fazlaydı. Bu yüzden hemen kapıyı açtım. Neyseki gelen Kuulboysu idi. Lafı dolandırmadan:
"Geçen gün, kampta sizin odanızda gördüğüm de kimdi?"
"Sana ne. Kesinlikle kim olduğunu söylemicem. O benim üveysu arkadaşımdı."
"Öyle mi, ben de yanlış anlamıştım. Özür dilerim Esrasu a-aş..."
"Ne, bir şey mi söyleyeceksin?"
"Hayır" dedi ve gitti. Bana aşkım diyecekti ama demedi. Çünkü beni sevmiyordu. Sadece beni sevdiğini sanıyordu. Kaşarsuyun bıraktığı boşlukta beni arıyordu zavallısu. Senasu da aynı durumdaydı. Aşk hayatımız böyle berbattı...
