3. Şahıs
Polisler kameradan Nicole'yi izliyorlardı. Kız iplerden kurtulmaya çalışıyordu aslında. Fazlasıyla sıkmışlardı ve bu onun canını acıtıyordu. Çırpınıyordu, ayaklarını sallıyordu ve belli belirsiz küfürler ediyordu. Onun bu hali kameralara sanki havayla dövüşüyormuş gibi yansıyordu.
"Sence ne yapıyor?"
Dedi polis yanındaki başka bir polise.
O bunu söylerken kız sandalyeyle birlikte yere düşmüştü. Nicole bu yere düşme ile birlikte burnunu çarpmıştı ve gerçekten burnu çok acıyordu. Yere düşmüşken yerde kapıya doğru aynı bir tırtıl gibi süründü.
"Hadi şu lanet kapıya ulaş!" diye kendi içinden tekrar etti.Kameradan izleyen polisler ise başka polislere haber verdi.
"Kız yerde tırtıl gibi sürünüyor. Onu düzeltin."Nicole tam da demir kapının yanına geldiğinde suratında bir gülümseme vardı. Normal olmayan cinsten. Zorlukla aykalarından destek alarak sandalye sırtına bağlıyken ayağa kalktı ve demir kapıya o kadar hızlı sandalyeyi vuruyordu ki demir kapının sesi tüm karakolda yankılanmıştı.
Sandalyeyi son vuruşunda, sandalye paramparça oldu ve parçaları yerlere düştü. Açıkta kalan ipler de sandalyenin arkasından yere düştü. Ama hala bir sorun vardı: demir kelepçeler ellerinde duruyordu.
Bu demir kapıdan çıkan seslere doğru yönelen Aizawa, All Might'ı beklemekten sıkılmıştı.
Nicole için her şey her ne kadar yeni başlıyor olsa da, Aizawa için durum böyle değildi. Uyumak istiyordu sağdece.
"Planın ne Tomura?"
Dabi toplantı salonunda ayaklarını masanın üzerine koydu.
"Iıııı! Çek şu ayağını be!" (Toga)
"Kapa çeneni çatlak kız!" (Dabi)
"Heyyy! Bana öyle seslenme demiyor muyum ha?"
"Toga sus bi sus hele!" (Spinner)
"Niye ya, Dabi sen sus!"Tomura tekrarlıyordu içinden:
Nefes al, ver. Nefes al, ver...
Sonra elini büyük bir gürültüyle masaya vurmasıyla herkes sustu. Toga ise yerinden sıçradı. Yavaş be adamım!"Planın ne Tomura?" diye yeniledi sorusunu Dabi. Bunun üzerine Tomura tek kaşını kaldırdı.
"Ehem... Cho... yani Nicole kendi başının çaresine bakar. Ama işin içinde lanet olası Eraserhead var. Ve Nicole hastanede Eraser ile savaştı ama yakalandı.""Ee... Ne yapak yanii?" (Toga)
Bunu söyler söylemez Dabi'nin bir bakışıyla sustu. Tomura devam etti:
"Yani Toga, polis kılığına gir ve onu kurtar!"
"Ne yani siz?" (Toga)
"Ee...Ne yapalım yani?" (Tomura)Dabi kenardan kenardan kıkırdadı. Tomura ciddileşti ve konuşmaya başladı.
"Toga sana ihtiyacımız var. Bir polis, bir sivil fark etmez. Birine dönüşeceksin ve sağdece boş bir şikayet bahanesiyle içeri gir. İşareti sen verdiğinde, Dabi, Twice ve Spinner sizler içeri dalacaksınız. Eraserhead'a karşı. Kompress ben seninle geleceğim. Nicole'yi arayacağız. Senin saldırmak için özgünlüğün yok işte bunun için yanına ben geleceğim. Nicole'yı bulup para veya herhangi bir şeyin içine sıkıştırısın. İşimiz bittiğinde terk ederiz orayı. Nasıl?"Herkes Tomura'yı dikkatlice dinlemişti. Sözünü bitirdiğinde herkes kafasını 'olur' anlamında salladılar. Spinner:
"Hangi karakolda olduğunu nereden biliyorsunuz?"
Kompress:
"Nicole şimdiye ortalığı karıştırmış bile olabilir."
Toga:
"Bu plan işe yaramazsa B veya C planı yaptın mı Tomura?"Tomura derin bir nefes aldı.
"Yakalanan suçluların ifadesi alınan bir karakol var. Diğerlerinden daha büyük ve daha güvenli. Bizler gibi kimsenin yakalayamadığı suçlulardan biri yakalanınca oraya götürülmüş olabilir.""Ama ya götürülmediyse?" (Toga)
"Evet... Bu da ihtimal. Nicole ortalığı karıştırmış olabilir ancak başında Eraser gibi profesyonel kahramanlar olunca onu hemen geri yakalamıştırlar. B ve C planı artık akışına kalmış."Tomura sözlerini söyledikten sonra herkes masadan kalktı ve hazırlık yapmak için toplantı salonundan ayrıldılar. Hemen çıkmaları gerekti. Vakit kaybedemezlerdi.
Eiji mutfakta kendine kahve yapmış bir yandan içerken, bir yandan da önünde duran bilgisayarından son dakika haberlerine bakıyordu. O anda Tomura mutfağa girdi ve bir bardağa su doldurmaya başladı.
"Bitti mi toplantınız?"
Tomura bardağı kafasına dikti.
Eiji cevap alamayınca kaşlarını çattı ve bilgisayarına geri döndü.
"Anlaşılan bitti."
Ama içinden bunu dediğine pişman olmuştu çünkü kim su içerken cevap verebilir di ki? Bunları düşünürken yüzü kızarmıştı.Tomura karısının bu haline gülümserken ona doğru yaklaşıyordu. Yanına gelince tam ağzını açtığında, Twice:
"Tomura! Seni bekliyoruz!" diye bağırdı. Niye bağırdıyordu şimdi bu? Aslında yanına gelmeye üşendiği için bağırmıştı;) Tomura ise hızlıca Eiji'yi yanağından öpüp gitmişti.Toga siyah, uzun saçlı ve mavi gözlü bir sivil kılığında yavaş adımlarla girdi karakola. Girdiğinde ise gözleri büyüdü. Sonra bir ıslık çaldı. Tomura bir işaret demişti. Islık. Bu da bir işaretti değil mi? Dabi, Twice ve Spinner içeri daldılar ama sonra onların da gözleri fal taşı gibi açıldı. Koskoca karakol bomboştu. Ve yağmalanmış bir market gibi dosyalar, sandalyeler ve masaların üzerinde ne varsa herşey yerlerdeydi. Daha sonra Tomura ve Kompress içeri girince onların da tepkisi farksızdı.
"Doğru yere geldik değil mi?" diye sordu Toga.
Bunun söyler söylemez ileriden bir gümbürtü sesi geldi. Tomura:
"A planını unutun. Sıra B ve C'de" bunun üzerine gümbürtünün geldiği yöne koştu. Diğer villainler bir birlerine baktıktan sonra onlar da aynısını yaptılar. Gürültünü gelen yere yöneldiler.Eiji, Ichika'ya yemek hazırlamıştı. Ichika yemek yerken annesi ona bakıp tebessüm ediyordu. Küçük kız annesini kendini izlerken bulunca gülümsedi ve yemeğine devam etti.
"Canın neye sıkıldı Ichy?"
"Y-yok bişey anne."
Annesi bir süre kızının gözlerinin içine baktı.
"Gergin hissediyorsun?"
"Hayır?!?"
"Yalan söylüyorsun?"Ichika en sonunda pes etti. Annesi hissediyordu. Biliyordu neler hisettiğini.
"Anne sana bir kere zarar verdim ve bunun bedelini iki sene ödedim. B-ben hala nasıl kontrol edeceğimi bilmiyorum. Bir kere kullanmak istesem sonu kötü oluyor. Ben bir çok insana zarar verdim anne! Fuarda kim bilir kaç kişiyi incittim! Hatta öld-"
Annesi kızını sımsıkı sardı kollarıyla.
"Şşş... Tamam, tamam..."Tomura en önden giderken diğerleri arkasından geliyordu. Uzunca boş bir koridorda durdular. Koridorda polisler vardı. Ama hayatta oldukları söylenemezdi. Toga boş gözlerle koridora bakarken, manzara Dabi'nin hoşuna gitmişti. Koridorun sonunda genişçe bir oda vardı.
Odada Nicole vardı ama yerde yatıyordu ve gerçekten bitmiş görünüyordu. Sağdece acı içinde inlemeleri duyulabiliyordu. Odada son olarak Eraser vardı. Burnu kanamış ve kolu feci korkunç görünüyordu. Ama hala ayaktaydı. Nicole kıyasla kesinlikle hiç bir şeyi yoktu. O anda koridorda yanlılanan birçok ayak sesini duyulduğunda villainler sesin geldiği yere döndüler. Kahramanlar gelmişti.
"Biraz geç geldik Eraserhead!"
Merhabaaaalar!
Bölümü nasıl buldunuz?
Bundan sonraki bölüm hazır. Yarın mı atayım? Yoksa şimdi mi?=>Bu arada en sevdiğiniz pro
hero kim?Özellikle de bu günler de kendinize çok dikkat edin💙
Lütfen düşüncelerinizi yazmaktan çekinmeyin!
Oy vermeyi de unutmayın☆Sayonara!
♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAIRA [BNHA]
Fanfiction"Hiç bir şeyi sevmiyorum. Ben her şeyden nefret ediyorum. Her şeyi öldür, her şeyi mahvetmek istediğim şey bu. Yaşayan her şeye acı veriyorum. Kimse hafife alınmamalı, herkes tehlikelidir. Hiç kimse masum değildir."