3. Şahıs
Eiji, Ichika'yı okuldan aldıktan sonra o kadar yorgundu ki, yemek bile yapamayacak haldeydi. Bu yüzden ayak üstü bir burgercide yemek yemişlerdi.
Eve geldiklerinde Ichika çantasını ayakkabılığa fırlattıktan sonra kendi odasına çıktı. Eiji de kendi odasına çekildi."Tomura iki gün sonra, sabahın altısında arabaya bindirilip," bunu söylerken önünde duran haritaya baktı ve Japonya'nın en korunaklı hapisanesini kırmızı kalemle işaretledi.
"Buraya nakil olucak ama yanındaa," bir an elleriyle saçlarını karıştırdı. Sonra ise gözlerini ovaladı.
"Nicole, Dabi, Twice, Toga, Kompres ve Spinner... Onlar da oraya gönderilecek," dedi.
"İstediğimi başarman imkansız, o kadar silahlı polis olacak."
Sonra aklına gelen şeyle gözleri açıldı.
"Ya daa" dedikten sonra bir süre düşündü.
"Ah, bu çok saçma. Boşver," Tomura'nın kendisini affetmesi mümkün değildi. Eiji de bunun farkındaydı. Ama en azından bunu Ichika için yapacaktı. Ona bunu yaptığı için büyük ihtimalle Ichika onu affetmeyecekti. Eiji güldü. Mutluluk isterken, olan hatta olacak mutluluğunu yerle bir etmişti. Bir daha güldü. Bu sefer gözleri doldu.Telefonundan gelen bildirimle gözyaşlarını sildi ve burnunu çekti.
Kimden: Tsukauchi
Kime : Eiji
✔ Eiji? Eğer müsaitsen... Dışarıda birşeyler içmeye gitmek ister misin?
23:56Eiji bir süre mesaja baktı ama sonra tekrar kendini toplarladı ve bir daha burnunu çekti. Mesaja cevap vermeden önce yukarı kata çıktı ve Ichika'nın kapısının önünde durdu. Sonra yavaşça kapıyı açtığında Ichika'nın yerde uyuduğunu gördü. Bir 'aahh hayırr' dedikten sonra Ichika'yı yatağına bıraktı ve ışığı kapatıp odadan çıktı.
Kimden: Eiji
Kime : Tsukauchi
✔Umm... Bana uyar. Hazırlanıyorum. Nereye gideceğiz? Gerçekten bir nefes almaya ihtiyacım var sanırım:) 00:12Kimden: Tsukauchi
Kime : Eiji
✔ Pekiii. İyi öyleyse. Sen bana hazır olduğunda yaz. Ben seni evinden alırım. Olur değil mi? 00:13Kimden: Eiji
Kime : Tsukauchi
✔ Olur
00:13Eiji aynada kendi görüntüsüne baktı. Olaylardan sonra çok yıptanmıştı. Gözleri o kadar yorgun görünüyordu ki... Saçlarını taramadan dağınık bir topuz yaptı. Siyah-beyaz, uzun kollu ve geniş bir kazak giydi. Altına da siyah bir pantolon ve beyaz spor ayakkabılar giydi. Tsukauchi'ye hazır olduğunu yazdıktan sonra cüzdanını, anahtarlarını ve elindeki telefonuna baktıktan sonra evden çıktı.
Tsukauchi çok geçemden kapıya vardı. Eiji arabaya bindiğinde gülümsedi.
"Merhaba," dedi. Tsukauchi de ona selam verdi. Araba ilerlemeye başladığında ortamda tekerlek sesinden başka birşey yoktu. Sessizliği Eiji bozu.
"Nereye gidiyoruz? Ne bileyim bir gece yazdın öylece,"
"Konuşmak istedim. Makoto bu gece arkadaşlarında kalacak ve aklım çok karışık," dedi ve sonra ekledi.
"Vee çok acıktım."
Eiji son cümleye güldü.
"Benim de aklım karışık. Ichika'yı evde tek başına bıraktım. Uzun bir süre kalamayacağım."
"Tamam. Benim için sıkıntı yok."Tsukauchi arabayı çok sessiz bir yere çekti. Uzun bir yol vardı ve bu uzun yolun kenarında da bir dango satıcısı bulunuyordu. Birşeyler yerken, kafa dinlemek için 10/10 yerdi.
Yazar Notu: Bu yeri yazarken aklıma şey geldi ya 'Tenha yollardan giden taksici'. Ne zaman izlesem veya hatırlasam gülüyorum. Harika yaa. xd Videoyu medyaya koydum. Bakın snjsjsjsjsjsjs
Yazar Notu2: Dango, mochikodan (pirinç unu) yapılan Japon tatlısı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAIRA [BNHA]
Fanfiction"Hiç bir şeyi sevmiyorum. Ben her şeyden nefret ediyorum. Her şeyi öldür, her şeyi mahvetmek istediğim şey bu. Yaşayan her şeye acı veriyorum. Kimse hafife alınmamalı, herkes tehlikelidir. Hiç kimse masum değildir."