32-Savaş Çanları

220 26 48
                                    

Medya: Bu aaaafeti bu bölümde görceksiniz. ^^

3. Şahıs

"Saat kaç gibi uyuyorsun?"
"Bu da nereden çıktı?," dedi Tomura.
"Soruya soruyla cevap verme. İlk soruyu ben soruyorum dedim. Tekrar ediyorum, saat kaç gibi uyuyorsun?"
"Değişir..."
"Genelde?"
"Bir soru sordun, sıra bende."
"Hayır! Bu istediğim cevap değil!" bunu dedikten sonra durdu. "Doğru... Mızıkçılık yok."
Tomura hiç düşünmeden,
"Senin tuhaflığın ne?" diye sordu. Kahvesinden yudumlarken gözlerini Kolin'e dikti.

Kolin çok tatlı ve sakin gülümsedi. Sessiz bir şekilde garsonun getirdiği, şekerli içeceğin bulunduğu fincanı iki eliyle de tuttu. Fincana baktıktan sonra, içmek için ağzına götürdü.
Fincanın içindeki pembe içecek tavana doğru akmaya başladı. İçeceğin tamamı tavana toplandıktan sonra pembe içecek, parlak kelebeklere döndü. Tomura gözlerini kıstı. Dudaklarından 'nE?' dediği belli oluyordu. Kolin fincanı daha sıkı tuttu ve ellerini birleştirdi, aradaki fincan kayboldu. Ellerini açtığında avucunda bir kuş vardı. Bu kuşu saldığında açık pencereden uçtu. Tomura kuşun uçarak uzaklaşmasını izlerken, Kolin göz ucuyla kuşa baktı. Kuşun içinin ve dışının yer değiştirdiğini gördü. Yere kanlar içerisinde düştüğünde, Tomura suratını buruşturdu. Sonra da kuşun düştüğü yerde kırmızı karanfil çiçekleri açmıştı.

"Sen ne-"
"Bu kafeyi ters döndürebilirim. Baş aşağı durabiliriz. Suyun üzerinde yürürüm. Nehirler ters bile akabilir. Domuzların kanatlanıp uçmasını bile sağlayabilirim. Hayal edebildiğin en mantık dışı şeyleri yapabilirim. Her şeyi gerçekleştirebilirim." dedi. "Tuhaflığım bu... Gerçekliği değiştirme..." bunu söylerken çok tatlıydı. Kızı gören herkes gülümsüyordu. Garson bile. Kolin çevresindeki herkesi gülümsetebiliyordu. Tuhaflığını bile kullanmadan.

Tomura öylece kalakaldı. Sonra kendisi da gülümsedi. Gözlerini genişçe açtı. Rahatsız edici bir gülümseme vardı yüzünde. Kıkırdamaya başladı. Bu tuhaflık harikaydı. Tomura bu tuhaflığı istiyordu, onun olmalıydı.
"Etkileyici..." dedi kısık bir sesle. Kız ne istediğini anlamasına rağmen gözlerini kapattı ve gülümsedi.
"Pekii~ Sıra bende!" dedi Kolin.

"Rüyanda en çok neyi görmek istersin Shigaraki Tomura?"
Tomura kendini toparladı.
"Her şeyi yok ettiğimi," dedi.
"Hmm... Peki," dedi Kolin. "Sıra sende."
"Gerçek adın ne?"
Kolin biraz düşündü. Sonra da iç çekti.
"Hinabi Riku," dedi.
Tomura 'Ne kadar garip bir soyisim... Riku?' diye düşündü.
"Peki şu ikinci kişinin ismi?"
"Urén Riku," dedi. Tomura'nın ikinci sorusu olmasına rağmen cevaplamıştı.
"Kardeşin mi?" dedi Tomura.
"İkizim," diye bu soruyu da cevapladı.
"Onun tuhaflığı n-"
"Yeter, sıra bende!" dedi Kolin gülümseyerek. Bunu aniden söylemişti. Hızlı bir şekilde. Tomura gözlerini kıstı.

"Eiji'yi gerçekten seviyor musun? Çünkü... en son yani 8,5 yıl önce onu kendi çıkarların ve arzuların için kullandığını söylemiştin."
"Onu seviyorum, demem neyi değiştirecek?" dedi Tomura. Sonra iç çekti. "Evet," dedi. "Ona çok değer veriyorum."

Kolin kafasıyla onayladı.
"Gerçekten de sağdece iki kişi misiniz?" diye sordu Tomura.
Kolin önündeki kesme şekerlere baktı. Sonra da hepsini avcuna alıp ağzına attı. Tomura bunu gördüğünde sanki kendisi yemiş gibi suratını buruşturdu.
"Shigaraki Tomura, burayı çok iyi dinle..." dedi Kolin.
Tomura tek kaşını kaldırdı.
"Tamam?"

"Kahramanlar, bir numara olmak için halka kendini kanıtlarlar. Kötüleri yakalar ve güvenilir olduklarını gösterirler. Halk ise onlara güvenir ve canlarını o kahramana emanet ederler. Kahramanlarda durum böyle işler," dedi Kolin, sarı saçları ile oynarken. "Bu işler kötülerde aynı olmuyor. En güçlü olan kazanır. Bütün olay bu." dedi. "Kötülüğün Sembolünü yenersen, yenisi sen olursun."
Tomura durdu. Bunun sorusuyla ne alakası vardı?

KAIRA  [BNHA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin