-''Zeus.'' Dedim konuşmayı başarabilerek. '' Gerçekten her şeyi görüyor.''-'' Harekete geçiyoruz.'' Hermes heyecanlı bir sesle salona adımlarken başımı kaldırarak diyeceklerinin devamı dinleyebilmek için dikkat kesildim.
-''Adrian Prescott. İş adamı. Gizli bağlantıları olan biri ve örgüt onu takip etmemizi istiyor. ''
-'' Onu takip etmemiz bizi nereye götürecek?'' dedim kaşlarımı çatarak.
-'' Görevin detaylarını görev içerisindeyken almaya devam edeceğiz. Ama inan bana sağlam bir adım attığımıza emin olabilirsin.''
Salonun bir köşesini kaplayan büyük kütüphaneden bir kitap çekerek yanıma oturdu.
-'' Sayfa 65.'' Dedi kendi kendine mırıldanırcasına. Ardından sayfa 65'i bulduğu an gördüklerimiz ikimizi de şaşırtmıştı.
Bu aslında görev dosyasıydı. Peşine düşeceğimiz adam hakkında ki her ince ayrıntı ve bizim atacağımız adımlar yazılmıştı. Kimse bu heyecanlı hikâye kitabının arasında bir örgütün dosyalarının olduğunu tahmin edemezdi.
45 yaşında henüz hayatının baharında sayılabilecek gerçekten hırslı bir iş adamının kısa özgeçmişini elimizde tutarken tüm detayları okumaya çalışıyordum.
Petrol, tekstil, farmakoloji... Onlarca şirketin tek sahibiydi. Ortak sevmeyen biri olduğu açıkça belli oluyordu. Yalnızdı. İş hayatında ki yalnızlığı özel hayatının da vazgeçilmez bir parçası olmuştu. Ayrıca oldukça önemli bir güvenlik şirketi tarafından korunuyordu. Yarısını savaşçı bir millet olan Türklerin oluşturduğu önde gelen şirketlerden biriydi.
-'' Bu adama nasıl yaklaşacağız? '' dedim bunca ince ayrıntının arasında bir kapıyı açık bulacağımızı umarak.
-'' Hiç gizli göreve çıktın mı?'' dedi Hermes soruma soru ile karşılık verirken.
-'' Bazı kısa görevlerim olmuştu.'' Derken onun bir diğer sayfaya geçmesini izledim.
Hera-Hermes Martini. H&H Özel Şirketler Grubu. İki kardeş.
Satırlar görevin ayrıntılarını açıklamaya devam ederken bende heyecanla okumaya devam ediyordum.
-'' İki kardeş. Büyük olan benim. Bir şirketin ortaklarıyız ve ailemiz maalesef seneler önce hayatını kaybetti. Yatırım ve ortaklık üzerine zoraki bir görüşme ayarlamışız ve Prescott bizimle yarın saat 5'ten sonra 15 dakika görüşmeyi kabul etmiş.''
Bu çok zorlama bir iş olacaktı.
-'' Adamın hiç ortağı yok. Belli ki garip prensipleri olan biri. Onu aşıp ta 15 dakika içerisinde kendimize nasıl ortak edeceğiz bilemiyorum. ''
Hermes olumsuz anlamda başını salladı.
-'' Görevimiz ortaklık değil. '' Bir süre duraksayarak devam etti. '' Aslında bambaşka biriyle tanışma zamanı.''
————————————-
Bütün detaylar hazırdı. Omuzlarım da beyaz bir kürkle kilometrelerce öteki bu buz gibi şehir Moskova'nın tenha bir havalimanına iniş yaptığımız an tüylerim ürperse de ciddi kalmaya devam ediyordum.15 dakika içerisinde tüm seçenekleri deneyip Prescott'ı bu soğuk şehir de etkileyebilmeliydim. Hayatına adım adım girebileceğim bir açık kapı bulmaktı görevim.
Hermes koyu kahve ve bej tonlarında takım elbisesiyle göz alıcı bir şekilde merdivenlerin sonunda beni beklerken gülümsüyordu. Açık tonları tercih ettiğimiz kıyafetlerimizle oldukça uyumlu görünüyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARUS- Kraliyetin Şifresi
ActionHera. Bu adı kim veya neden ona vermişti bilmiyordu. Hatta bu ismi ona veren neyi oluyordu onu da bilmiyordu. Tek bildiği Zeus'u öldürdüğü. Fakat öldürmediğiydi. Sarus'a giden yolda adımlarken binlerce efsanenin içersin de sadece biri olduğunu...