-Daha da Gerçek-

281 207 52
                                    




"Demek benim seneler önce hiçbir fikrim olmadan öldürmeye çalıştığım amcam sensin!"

Öfke her bir parçamı esir almıştı. Duyduğum, öğrendiğim her şey benliğimi daha da zorlamaya devam ediyordu. Hızla kalktığım koltuğa doğru bacaklarımın artık beni taşıyamayacağını anladığımda yavaşça kendim bıraktım.

"İyi bir sebep için hayatına girdim. Seni korumak için."

Benim aksime çok sakindi. Sinirlerimi katlandıracak kadar sakindi.

"Yalanlarla girdin!" diyerek öfkeyle başka bir cümle bıraktım dudaklarımdan. Daha çok kelimelerim onun yüzüne çarpsın istiyordum.

"Seni korumak için." Diye tekrarladı sakince. "Yalandı ama seni korumak içindi. Benim kim olduğumu baştan beri bilseydin işler çok daha farklı olmak zorunda olurdu."

Histerik bir gülüşle parmaklarımı alnıma yerleştirerek yavaşça başımı sıktım. Kabullenmeye çalışmanın fiziksel ilk adımlarıydı bunlar.

"Yalanların ailemizi ne hale getirdiğini fark edemiyor musun?" dedim onun kadar sakin bir şekilde. "Hepimiz iyi bir nedenden dolayı senelerce yalan söyledik ama şuna bak! Sahtekârdan başka bir şey olamadık sonunda."

Haklı öfkemin farkında olarak yavaşça ayağa kalkıp bana doğru gelmeye başladı. Adımları koltuğun başında durduğu anda bakışları odanın içine döndü.

"Bizi yalnız bırakmanızı rica edebilir miyim?"

Roberto'nun pek umurunda olmasa da Hermes'in koruyucu bakışları hızla bana kalktı. Stresi tek başıma yönetmeyi öğrenecek kadar çılgın bir ailenin ferdiydim ve sanırım yarı ölü bir amcayla da başa çıkabilirdim. Yavaşça kafamı onaylar anlamda salladıktan sonra Hermes biraz daha emin olmak ister gibi bekledi ve ardından pes ederek odadan çıktı.

Karşımda ki boşalan küçük koltuklardan birini yanıma doğru yaklaştırarak yavaşça bana doğru eğildiğinde gözlerimi ve tüm dikkatimi ona kaldırdım.

"Seni dinliyorum." Diye fısıldadım tehditkâr bir şekilde. "Yalansız bir şekilde. Artık. "

Bakışlarında ki donukluk anca şimdi anlam kazanabiliyordu. Yüzünün gerilen derisini inceledim yavaşça. Daha önce baktığım zamanlardan daha farklı bir şekilde, yabancı olarak değil de onu gerçekten tanıyormuş gibi bakıyordum şimdi. Hepsinden çok farklı bir bakıştı bu.

Yavaşça parmaklarım yüzüne doğru kalktığında farkındalık tüylerimin ürpermesine sebep oldu.

"Yüzün yandı. Ameliyat oldun." Dedim gergin derisine nazikçe dokunurken. O, artık kendisi bile değildi. Yüzü, adı ve amaçları bambaşka bir adam olarak karşıma çıkmasına sebep olan milyonlarca nedeni tek tek dinlemek istiyordum. Donuk ifadesinin arkasında bunlar vardı.

Kafasını sallayarak tespitimi onayladığında sakince konuşmayı devraldı.

"Seneler önce o depoda bombayı bana doğru attığında hayatta kalmayı başardım ama yüzümün yarısından fazlası ısıdan dolayı yok olmuştu. Bu hepimiz için bir fırsat oldu. Sonra daha büyük bir plan yaparak kim olmam gerektiğine karar verdim. Kendime yeni bir yüz ve isim seçtim. Savaşımıza daha da çok yaklaştım. İşte annen seni bu değişimden korumak için, bedenin bambaşka birine dönüşmesin diye seni bu zamana kadar isminden uzak tutmayı başardı. Çünkü bu işin içinde olsaydın senin de durumun benden farklı olmayacaktı."

Yorgundu. Şimdi gözlerinde okuduğum tek his yorgunluktu. Bambaşka biri olmanın ağırlığı omuzlarını eze eze onu tüketmişti. Yine de hala adım atması için onu güçlendiren bazı amaçlar vardı.

SARUS- Kraliyetin ŞifresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin