bilge_doner 'e ithafen ⚜️Gereken tüm bilgileri çekebilmek için aslında 5 gün yeterli olmuştu.
Şirketin tüm kaynakları, bilgi akışı, ortakları her şey ve tüm bilgiler elimizdeydi.
İçimi kemiren derin bir hisse kulak asmamaya çalışarak Valencia Adams rolüme devam ediyordum ama geçen günler cehennemden farksızdı. Kalbimin çok derin bir köşesinde hala çözülemeyen sırlar vardı.
Alexander Romanov. Günlerdir de bu isim zihnimde dönüp duruyordu. Eğer bir cevap bulmak istiyorsam elimde ki tüm yaşayan kişileri değerlendirmem gerekiyordu. Gerçi yaşıyor muydu bir fikrimde yoktu.
Şirketten çıkmamıza 2 saat kalmışken son anda aldığım kararla Petrov'un odasına doğru yönlendim. İnsanları konuşturabilmek adına birkaç eğitimim vardı ve şimdi bunları deneyebilirdim.
Bir şeyler daha öğrenmem gerektiğini hissediyordum. Sadece piyon gibi bir amacı önüme koyup kaybolup gitmek istemiyordum.
Nihayet asansör istediğim katta durduğunda kapılar açıldığı gibi karşımda delici iki göz vardı.
Russell Ronald. Adam bizi asla kabullenememişti. Sanki bize baktığında onu sürekli rahatsız eden bir şeyler vardı.
"Merhaba." Dedim gülümsemeye çalışarak. Cevapsız kalmayı tercih etti ki zaten bir beklentim de yoktu. Petrov'un kapısına geldiğim zaman yavaşça çalarak içeri doğru girdim. Dosyaların arasında kaybolmuş gibi duruyordu. Beni görünce gülümsedi.
"Merhaba." Dedim ona da aynı şekilde. Bu sefer sıcak bir karşılık beni bekliyordu.
"Merhaba. Sormak istediğin bir şey mi var?" dedi bakışları beni takip ederken.
"Aslında," dedim koltuklardan birine kendimi bırakırken. "Sana bir ismi danışmak istiyorum. Daha doğrusu bir aile."
"Hangi aile?" dedi merakla karışık.
"Romanov." Diyerek beklemediği bir anda karşılık verdim. Bu sanki onu tokat yemiş gibi bir hale soktu. Yüzünde anlamsız bir gülüş asılı kalırken düşüncelerini toplamaya çalıştığının farkındaydım.
"Aslına bakarsan bir sürü Romanov ailesi var Valencia. Hangisini kastettiğini bilemiyorum." Dedi konuyu geçiştirmek istercesine.
Anılar ona da acı veriyordu.
"Çok bir bilgim yok ama sadece bir Rus ailesi olduklarını bildiğim için soruyorum." Dedim duruşumu bozmayarak. "Alexander Romanov adında biri olmalı." Dedim yavaşça. Vereceği ilk tepki aslında alacağım cevaptı.
"O bu işlerde çalışmıyor ki." Dedi bir anda. Bu cevabı vereceğini o da beklemiyordu aslında.
"Hadi ama. Henüz 30 yaşında biri. Zachary ile konuşmuş ve bir ortaklık yapmak istediğini söylemiş." Bir süre durup rolümü devam ettirdim. "Sen tam olarak kimden bahsediyordun ki?"
Rusya'da binlerce Alexander Romanov olmalıydı. Benim hangisini kastettiğime dair de bir fikri yoktu. Yine de hayatında izi olan bir Romanov hakkında farkında olmadan telaşa kapılmış ve bilgi vermişti.
Telaşa kapılmasının sebebi de benden dolayı hissettikleriydi. Hislerini kendime göre kullanmıştım.
"Galiba zaten şu an yeni bir ortaklığa hazır değiliz. Hala şirkette oturtmamız gereken çok şey var."
Gülümsedi. Söyledikleri ve ona hatırlattıklarım yüzünden hala zihninden bazı anıların oluştuğuna emindim.
Odadan yavaşça ayrılırken telefonumu kaldırıp o numarayı tuşladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARUS- Kraliyetin Şifresi
AzioneHera. Bu adı kim veya neden ona vermişti bilmiyordu. Hatta bu ismi ona veren neyi oluyordu onu da bilmiyordu. Tek bildiği Zeus'u öldürdüğü. Fakat öldürmediğiydi. Sarus'a giden yolda adımlarken binlerce efsanenin içersin de sadece biri olduğunu...