1. Bölüm /Giriş

2.4K 148 100
                                    

Bunu okuyan herkese merhaba. Öncelikle ilk defa fic yazmama rağmen özenerek yapacağıma emin olabilirsiniz. Karakterin derinine inme taraftarıyım bu yüzden diyalog az gelirse eğer sizi sıkmasın, başka türlü telafi edeceğime eminim...ve okuduktan sonra düşüncelerinizi lütfen söyleyin. Ne düşündüğünüzü çok merak ediyorum. Şimdiden iyi okumalar...

ETERNAL SUNSHİNE

Sabahın 6'sında uyanmıştı Taehyung. Evde tekti. Kapalı perdenin arasından henüz ağarmamış olan gün ışığıyla birlikte gecenin maviliği karışarak odasında bir ışık hüzmesi oluşturmuştu. İki kişilik yatağında tek başına sırt üstü yatarken tavanı izliyordu. Bu saatte uyanmasına anlam veremedi fakat çok da sorgulamadı. Son zamanlarda uykusu düzensizdi. Saçma saatlerde yatıp kalkıyordu. Yattığı yerden kalkmadan ayağıyla yorganını üstünden attı. Böyle yapınca vücuduna bir serinlik gelmişti. Bu hissi seviyordu.

Baharın gelmesi onu her zaman mutlu etmişti. Baharın etkisi mi bilinmez, bu aralar bir çeşit depresyondaydı. Aslında hayatında bir sorun yoktu. Okulu, arkadaş ilişkileri gayet iyi gidiyordu.

Ailesiyle de bir sıkıntısı yoktu. Öğrenci evinde tek başına yaşıyordu ve ailesi ona her türlü desteği veriyordu. Konu gönül işlerine geldiğinde ise kafasına göre takılıyordu. Anlık heyecanları seviyordu. Kendi içinde tutku adamıydı. Kendine özgü tarzıyla insanları kendine çekmeyi başarırdı. Kendisi de bunun farkındaydı ve eğlenmek için çekiciliğini çokça kullanıyordu.

Ama bir eksik vardı. Son zamanlarda bunu kafaya takmıştı ve depresyona girmişti fakat Jimin hariç hiçbir arkadaşına söylememişti. Tavana bakıp saatlerce kendisiyle çatıştı. Hayatında ya da kalbinde bir eksiklik vardı ve onu bulamıyordu. Düşüne düşüne saat öğlene gelmişti ve okula gitmesi gerekiyordu. Sosyal hayata karıştığında tüm düşünceleri aklından uçup gidiyor, düşünmeye mola veriyordu.

"Tae seni bekliyoruz, gelmeyecek misin?"

Telefonu titrediğinde elinde olduğu için Jimin'in mesajını hemen gördü.

"Siz kampüse girin ben size yetişirim" diye cevapladı Taehyung.

Okulunda da sevilen birisiydi. Üniversitede güzel bir eğitim hayatı vardı. Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünü kazanmıştı. Hiçbir sorun olmadan da ikinci sınıfa gelebilmişti. Bölümünü kendi zevkini yansıtabildiği için okurken zevk alıyordu ve herkesi kendine hayran bırakıyordu. Kafası diğerlerinden farklı çalışıyordu ve herkes bunun farkındaydı.

Yakın arkadaşlarıyla kampüste buluştu.

"Neden bu kadar geç kaldın?" merakını gizleyememişti Jungkook. Hepsi kampüste onun gelmesini beklemişti.
"Saate bakmamışım, ne ara öğlen olduğunu anlamadım" dedi sakin sesiyle.

"Neyse artık geldiğine göre dağılabiliriz, zaten bu birbirini bekleme ritüeli hala bana çok saçma geliyor"dedi Seokjin söylenerek. Her gün birbirlerini bekleyip sınıflarına ayrılıyorlardı ve istemeden bir gelenek halini almıştı bu durum.

"İstemiyorsan bekleme Seokjin hyung. Nasılsa yakında mezunsun sensiz beklemeye alışırız biz de ne dersin?" dedi Hoseok alaycı bi tavırla. Seokjin ise üstelemedi ve kendi kendine söylenerek sınıfına gitti. Diğerleri bu tavrına anlam veremedi fakat her zamanki huysuzluğunu yaptığını düşündükleri için çok takılmadılar. Vedalaşarak hepsi kendi bölümüne gitti.

Okula girdiği ilk sene okulun müzik topluluğuna girmişti ve orda şu anda hayatının merkezi olan altı iyi insanla tanışmıştı. Jimin ve Jungkook ile aynı sınıftaydılar ve topluluğa beraber girdiler. Hoseok İngiliz dil edebiyat öğrencisiydi ve 3. sınıftaydı. Eğlence adamı olduğu için bu toplulukta önemli bir yeri vardı. Yoongi ve Namjoon Makine mühendisliği okuyorlardı ve 3. sınıftaydılar. Dışarıdan böyle etkinliklere uzak tipler gibi dursalar da müzik yapmayı, şarkı yazmayı çok seviyorlardı. En büyükleri Seokjin ise son sınıftaydı. Tiyatro ve oyunculuk okuyordu ve mezun olmasına çok az kalmıştı. Müzik topluluğuna ise kendini göstermek için girdi fakat sonradan sesinin güzelliği keşfedilince ona çokça şarkı söylettiler.

Bu grup iki senedir beraberlerdi. Birbirlerinin her özelini biliyorlardı. Beraber gezip, beraber eğleniyorlardı. Bir sorun olduğunda oturup beraber çözüyorlardı. Seokjin, Yoongi ve Namjoon'un sevgilisi vardı. Diğerleri ise ya gönül işleriyle ilgilenmiyordu ya da takılmalık birilerini buluyorlardı. Henüz kendini birine adamak için çok erkendi. Bazen arkadaşlarını sevgilileriyle bile paylaşmak istemiyorlardı fakat hayatlarının sonsuza kadar böyle sürmeyeceğini yedisi de biliyordu.

Hayatlarına kim girerse girsin her zaman yakın arkadaş olacaklarını düşünüyordu fakat geçirdikleri güzel zamanların yakın zamanda sona ereceğini, dostluklarının eskisi gibi olmayacağını hiç biri tahmin edemezdi.

Eternal Sunshine | TAEJİN/VJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin