isak danielson - broken
Güne Taehyung'un kollarının arasında merhaba demek isteyen ben, gözlerimi araladığım sıra yalnız başıma uyurken bulmuştum kendimi. Halbuki Taehyung'dan önce uyanıp, uyuyan onu bir süre izlemek istiyordum. Lâkin beklediğim gibi olmamıştı. Gözüm Taehyung'un masasının üzerinde duran küçük saate kaydığında ilk önce uyku mahmurluğundan dolayı idrak edememiştim.
14.25
Fakat gördüğüm rakamların ardından da yataktan fırlamaktan geri kalmamıştım. Bir başkasının evine sırf gece yarısı gelip rahatsızlık vermiştim. Üstelik yetmezmiş gibi geç vakitlere kadar uyumuştum. Hemen yataktan kalkıp aceleci hareketlerle yatağı toplamıştım. Taehyung'un yaptığı gibi düzenli olmamıştı ama elimden gelen de buydu. Ben onun kadar dikkatli değildim böyle konularda. Yine de sinirlenmesin diye biraz daha elimle düzelttikten sonra hemen odasından çıkmıştım.
İlk işim banyoya gitmek olacaktı. Taehyung'un mutfakta olduğunu gelen seslerden anladığım için banyodan çıkar çıkmaz Taehyung'un yanına gidecektim. Banyoya girdiğim sırada hızlıca yapmam gerekenleri yapmış, ardından Taehyung'un bulunduğu mutfağa ilerlemiştim. Üzerinde dünkü sarı sweati vardı yine. Mutfağa giren beni fark etmemişti. Sadece odaklanmış bir şekilde yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Tabii arada sırada yanlışlıkla batırdığı yerleri eline bir bez alıp silmesinden bahsetmiyordum bile.
"Temizlik yapmayı sever misin?" Günaydın veya başka bir şey demek yerine henüz eline bez alıp mutfak tezgâhını silen onu görünce böyle bir soru yönelmiştim. Ve o da sesimi duyunca bana dönmüştü.
"Sana da günaydın." Tabii bunun için bana gönderme yapmadan durmazdı o. Bunu unutmamıştım elbet ama şimdi cevap verir direkt sanmıştım. Uykudan yeni kalktığım için olmalıydı. "Ve evet, temizlik yapmayı severim. Fakat bunu pek kimse bilmez."
"Garipmiş." Diye mırıldandım. Kim temizlik yapmayı severdi ki? Evdeyken annem bana bazen perdeleri astırırdı ve cidden çile gibi gelirdi. Evi süpürmek bile daraltıyordu beni.
"Çoğu kişiye garip gelebiliyor." Sonrasında önüne dönüp işine kaldığı yerden devam etmişti. Yaptığı şey, kirlettiği yerleri temizlemekten daha ileri gibi gözüküyordu. Annem gibiydi şu an. Annem de bazen hızını alamayıp tek bir yeri temizlerken tüm evi temizlerken buluyordu kendini. Kim Taehyung'da şu an dolap kapaklarının üzerini siliyordu. Fakat ben burada olduğum için galiba uzatmamıştı.
"Bu arada üzgünüm, uyuyakaldığım için." Bu konu hakkında bir şeyler söylemeliydim. Söylemezsem içimde kalırdı çünkü. "Keşke beni de uyandırsaydın."
"Ben de yeni kalktım zaten." Omuz silkti, ocakta ne varsa onlara yöneldi. Cidden, ben yemek yapmayı beceremezdim. Eh, hâl böyle olunca çevremde bulunan tüm yaşıtlarımı kendim gibi sanıyordum. Fakat Taehyung öyle değildi. Eli hızlıydı, yemek yapmayı beceriyordu ve temizlik yapmayı seviyordu. Ondan başka bir tane daha var mıydı acaba? "Ayrıca dün çok geç uyuduk. Bu saatte kalkman normal."
"Peki, ben de sana yardım edeyim." Ona doğru adımlamıştım. Ama Taehyung'un dün kendimi yakmamdan sonra öyle istediğim şeylere el atmama izin vermeyeceği o bakışlarından belliydi.
"Neden bunları-" Derken mutfak tezgâhının üzerinde bulunan çikolata ve ayrı tabaklarda bulunan meyvelere bakmıştı. "-masaya koymuyorsun?"
Bana verdiği iş onları alıp biraz ilerimde duran masaya taşımaktı. Aynı annem gibi davranmıştı şu an. Annem de bir yerleri kirleteceğim diye bana basit işler verirdi. Ama iş temizliğe gelince de her yeri temizletirdi. Hoş, sonrasında beğenmez kendi de üstünden geçerdi ama artık alışmıştım.
