Bölüm 9

572 52 11
                                    

Pelinle iyi olmuştuk. Artık onu sevmeye başlamıştım.
Yılın sonu gelmişti. Not ortalamam 84.9640'tı sadece 0.0360 puanla takdir belgesini kaçırıyordum. Ama hiç hocalardan puan istemedim. Hakkım olan puan buydu çünkü. Saçma sapan, hocaların peşinden koşamazdım. Daha iyi bir yıl olan 10. sınıfı geride bırakmıştık. Artık 16 (buçuk) yaşındaydım :)
Pelinle çok fazla samimi olmaya başlamıştık artık. O başka ilçede, ben başka ilçede.
Sık sık konuşurduk. Sabahlara kadar uyumazdık. Sevgimiz öyle bir dereceye gelmişti ki, "sana aşığım" şakaları yapıyorduk.
1 eylül 2017 akşamı Pelin bana aşık olduğunu söyledi. Yine her zamanki şakalardan olduğunu düşünmüştüm.
Ama hayır bu sefer ciddiydi. Bana aşıktı...

Hayatıma aşık olmadan devam etmeyi planladım hep. Çünkü çok gereksiz gelirdi. 8. sınıfta bir kız arkadaşımdan hoşlanmıştım. Ama o zamanlar saçmaladığımı düşünüp kendimi buna inandırmamıştım. Ben bir kızdım ve bir kızdan hoşlanamazdım.

Şu an bunu okurken iğreniyorsun belkide. Ama sevme duygusu cinsiyete bakmıyor. Doğru olanı seviyor. Bizler, kendimizi karşı cinsiyete aşık olmak konusunda aşılamışız. Ama aşk cinsiyet ayrımı seçmez.

Hoşlandığıma inanamamıştım çok seviyordum. Sonra bitti arkadaşlığımız. Bu beni çok fazla etkilemişti. O yaşımda hoşlanmıştım bir kızdan. Ve bende kızdım.
Henüz LGBT kavramlarından sadece lezbiyen ve gay'ı biliyordum. Erkeklerinde ilgimi çektiğimi bildiğimden ben lezbiyen olamazdım.

10. Sınıfta LGBT kavramlarının tümünü biliyordum artık.
Ah lanet olsun biseksüeldim. (Her iki cinsede ilgi duyan/hoşlanan)
-Şşşş Deniz bunu insanlara söylersen seninle ilişkilerini keserler- diye susturdum hep kendimi. Ve kendimi öyle olmadığıma inandırmaya çabaladım.

Emir'i sevmeye karar vermişken ayrılmıştık. Emir herkesten farklıydı. Ayrılmamız beni yıkmamıştı ama üzmüştü. Her şeyi dalgaya alan, her şeye gülen, umursamaz bir kızdım.
Ve her zaman aşkın kötü bir şey olduğuna inanmıştım. Aşık olacağımı sanmazdım. Ben aşık olacak insan değildim...

-Ben şaka yapmıyorum- dedi tekrar Pelin. -hayır olamaz- dedim. Ve devam ettim. -biz arkadaşız ve bir birimizi çok seviyoruz hepsi bu. Ortada aşk yok vazgeç- Pelini ikna edebilmiştim. Ben belki biseksüeldim ama o kesinlikle değildi bundan çok emindim. Sadece aşık olduğuna inandırmıştı kendini.
Bana aşık olduğunu iddia eden bir arkadaşım ve kız.
Her şey farklı gelmeye başlamıştı çok şaşırmıştım. Neydi bu?
Pelinle sıradan olmaya devam ettik. Ama her seferinde bana olan aşkını dile getiriyordu. Acaba bende mi? Diye düşünmeye başlamıştım artık.
4 günün ardından 5 eylül gecesi Pelinin yoğun isteği üzerine kabul etmiştim. Sevgili olmuştuk.
Bu ilk aşık olduğumu düşündüğüm ve bir kızla ilk deneyimimdi.
İkimizde kız olduğumuz için bir birimizi daha iyi anlıyorduk.
Bir birimize sadık, bir birimizi seviyorduk.
Her şey güzel sanmıştım ama hayatımda sürekli beni kısıtlayan, kıskanan bir insan vardı ve bu beni geriye çekiyordu.
Onu başta hiç sevmemiştim. Hep kavga etmiştik. Ne yani "en büyük aşklar kavgayla başlar" sözü doğru muydu?
Ondan zerre kadar haz almazken, ona aşık olduğumu sanıyordum.

20 gün sonra okul açılmıştı.
Okula doğru yürürken Pelinle yolda karşılaşmıştık. Sevgilimle 3 ayın sonunda ilk defa görüşmüştük.
Dakikalarca sarıldık. Zaman durmuştu sanki.
İç sesim -yeter bırak- desede dinlememiştim.
Dinlemeliydim...

Ihımm ıhımmm şu yıldıza bi tıklasanız :) Hatırlatmak istedim. Değerlisinizzz

LOVEisLOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin