Bölüm 21

398 36 16
                                    

Öyle güzel seviyordu ki beni. Böyle kavga etsek durmaz giderdi. Engellerdi. Belki şu an size saçma gelebilir, -bunun neresi güzel?- demiş olabilirsiniz. Bende öyle diyordum.
-Nasıl hemen engelleyip gidebilir?- diye düşünüyordum. Sonra anladım ki. İkimizin sağlığı için bunu yapması gerekiyormuş.
Bana -kıyamam sana- dese, kıyamazdı gerçekten. Böyle güzel kelimeleri, basitleştirmemiştik.
Herkesten farklı güzelliğe, sevgiye, kalbe, ruha, düşünceye, karaktere sahipti.
O, canımı istese verirdim.
İçten içe her gün, her saniye seviyordum. Böyle birine anlatırken tekrar tekrar hayran kalıyordum. Hani tırnağı kırılsa canım acırdı. Sürekli çevrimiçi oluşunu izledim. Her sohbetten sonra defalarca mesajları okudum. Mutsuz olduğum zamanlarda fotoğraflarını açıp gülümsedim.
Fotoğraflarını, yüzüm iki elimin arasındayken dakikalarca seyrettim. Seyrederken yeniden aşık oluyordum.
Uykumun kaçtığı zamanlarda, telefondan fotoğrafını açar, yanıma koyar onu seyrede ede uyuyakalırdım.
Öyle huzur vericiydi ki. Onun ismi bile huzur vericiydi.
Artık tamamen onun için yaşar olmuştum. Sağım, solum, gecem, gündüzüm, varım, yoğum o olmuştu.
O kusursuz güzel.

Beni, ben olmaktan çıkaran eşsiz zaafım.

Herkes gitsin hayatımdan, aklınıza gelebilecek herkes gitsin, o varsa ben tamamdım. O tek başına benim koca ailem olmuştu.
Onunla sokakta bile kalırdım. Onunla aç kalırdım, susuz kalırdım, evsiz kalırdım. Yeter ki o yanımda olsun. O olsun, ben doyardım, susamazdım, evim olurdu.
O, başımı koyduğum evimdi.
Kafamı omzuna koyayım, şehir gözlerimin önünde yıkılsa izlerdim.

Ahh allah'ım sen onu alma benden.

Kaybetmemek için kıskanıp, kısıtlamak yerine, kıskanıp kısıtlarsam kaybederim diyordum artık.
Sesini duyunca derin nefes alıyordum. En derininden. Kalbim ısınıyordu. Bunu, hissediyordum. Gözlerimi kapayıp, sesine dalıyordum. O sesindeki tınıya aşıktım.
Hiç susmasın, hep konuşsun. Gerekirse saçmalasın. Ben dinlerdim. Hiç sıkılmadan sabahlara kadar dinlerdim.
Onu her saniye özlerdim. Sürekli fotoğraflarıyla hasret giderir, dayanamayıp öperdim.
Telefon ekranını öpecek kadar çıldırmakmış aşk.
Onu böyle sevmeyi seviyordum. Başkasını sevmek istemiyordum.
Ciddi anlamda her şeyim olmuştu.
Hayallerimde severdim onu. Düşündükçe tebessüm eder, bir daha aşık olurdum.
Nefesiyle bir ömür yaşayabilirdim.
Herkes, renkli yaşasın, ben onunla siyahta kaybolurdum.
Yolun sonu ölüm olsada, o yolu onunla yürürdüm.
Aşk kendiliğinden çıkıp, çıldıracak kadar sevmekti.
Aşk oydu. Kuralsız...

Ihımm ıhımmm şu yıldıza bi tıklasanız :) Hatırlatmak istedim. Değerlisinizzz

LOVEisLOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin