Bölüm 23

329 40 3
                                    

Bir gün saçma sapan bir konu yüzünden kavga etmiştik. Engellemişti. Normal her zamanki yaptığı şeydi bu. Engellerdi bende hatamı anlar yazardım, bağrına basardı.
Bu sefer öyle olmadı. Engellemiş ve bir daha yazmamıştı.
Hatta veda mesajı atmıştı. Aramıştım sesindeki soğukluk ve belinin ağrısı vardı. Zar zor konuşuyordu kurban olduğum. Ama umursamıyordu. Bir an önce telefonu kapatmamı istiyordu sanki.
Telefon kapanmıştı ve bir daha ne mesajını aldım ne de içinde kaybolduğum sesini.

18 gün oldu. Deli gibi aşık olduğum insanla konuşmayalı 18 gün olmuştu. Nasıldı, napıyordu?
Her gece ağladım. Öyle üzülüyordum ki böyle bitmemeliydi.
Evde voltalar atıyordum. Soğuk kanlı, sinirli bir şey olmuştum. Evdekilere patlıyordum hep. Hepsi bir şey olduğunun farkındaydı. Sorarlardı ama susardım.
O 18 gün bana 18 yıl gibi gelmişti. Aşık olduğum insanla 7/24 konuşuyorken, şimdi tek kelime etmiyorduk.
Gurur yapmadığımı söylemiştim.
Ona yazdım iki defa, ikisinde de hiç bir şey demeden engel atmıştı.
Çok acımasızdı ama onu özlüyordum.
Ağzımdan tek kötü söz çıkmamıştı.

18 günün ardından bir şekilde yine konuşmaya başlamıştık. Buz gibiydi. Bayağı zaman girmişti araya ve bana çok soğuk davranıyordu. Sanki hayatındaki en güzel yere sahipken çıkıvermiştim ordan.

Ona her şeyi anlatmaya karar verdim.
Geceleri en aktif olduğum zamandır. Her şeyi geceleri yaparım. Geceyi sever, karanlığa aşıktım.
-Ne kaybederdim ki anlatırsam- diye düşündüm.
-Bilge seninle konuşmak istediğim bir şey var- demiştim çoktan.
-bugün olmaz sinir kotam fazlasıyla dolu bugün- diye cevap verdi.
-ne zaman yazarsın, gerçekten önemli bir konu- diyince
-anlat, dinliyorum- demişti.

Bundan 2 ay önce biseksüel olduğumu açıklamıştım ona. Gayet anlayış göstermiş, her zaman yanındayım demişti.

Öyle cesaretlenmiştim ki beynim
-Deniz yapma sakın- desede kalbim
-bunu bilmeye hakkı var. Anlat rahatla- demişti.
8 ay boyunca mantığıyla hareket eden Deniz, kontrolden çıkmış, yazmaya başlamıştı bile.

Cesur olmak her kapıyı açar, ama açılan kapılar bir daha kapanmaz. Demiştim.
Kapıyı açmak için fazla cesaret göstermiş, kapının bir daha kapanmayacağını düşünememiştim.

Koca bir paragraf yazıp atmıştım. Ve ben sohbete boş gözlerle bakarken o okuyordu.
Artık çok geçti "yazıyor..." yazısını görür görmez kalbim çok hızlı atmaya başladı. Dışardan kalbimin atışını görebiliyordum.
Yorganın altında, derin nefesler almaya başlamıştım. Çok sıcak olmuştu.
Alnımdan ve çenemden boncuk boncuk terler akmaya başlamıştı.
Avuçlarım terlemiş, telefon elimden kaymıştı.
Başım zonkluyor, kulaklarımdan "ımmmm" sesi geliyordu.
Ayak parmaklarımla çarşafı sıkıp, çekiyordum. Yutkunmak için zorlanıyordum. Adeta bedenim uyuşmuştu. Yorganı kafamdan kaldırıp derin nefesler almaya başladım.
Kuralsız her şeyi okumuş, bir şeyler yazıyordu.
Gideceğini bile bile anlatmıştım ona.

-ben öyle değilim biliyorsun. Böyle bir şey mümkün değil istemiyorum- demişti.
Gözlerim dolmuş, göz yaşlarım yanaklarımı yaka yaka süzülüyordu.
Ağlıyordum.
İlk defa canım acıdığı için ağlıyordum.

Ihımm ıhımmm şu yıldıza bi tıklasanız :) Hatırlatmak istedim. Değerlisinizzz

LOVEisLOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin