LOVEisLOVE

Bölüm 50

Deniz:

Beynimi saran mükemmel kokuyla açtım gözlerimi.
İçimdeki huzur, tebessüm etmeme neden olmuştu. Melisin, sevdiğim kadının, sevgilimin kollarındaydım.
Biraz yaklaşıp, çenesinden öptüm.

"Sapık mısın? Sabah sabah öpüyorsun"

Al işte, uyandırdık kızı.

"Eeee şey uyu ya daha çok erken"

Gözlerini yavaş yavaş açıp bana baktı.

"Sen neden uyandın? Ağrın filan mı var yoksa?" Diyip, telaşla oturur pozisyona geçti.

"Ay hayır. Doktorum dibimdeyken ne ağrısı olur ki?" Diyip yandan gülüşümü yaptım.

"Hıııımm"
"Hı hımm"

İkimizde gülüp, tekrar uzandık. Kafamı, Melisimin boynuna gömdüm.

"Deniz?"
"Hı?"
"Onu, çok mu sevdin?"
"Kimi sevgilim?"
"Bilge denen kızı işte. Çok mu sevdin?"
"Sevdim evet. Ne bileyim yani, boşuna sevmişim. Şuan gözümde sıradan bir insan. Değersiz benim için"
"Anladım."

Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Solgun görünüyordu.

"Bir sorun mu var?"
"Bilge mi? Melis mi? Deseler, hangimizi seçersin?"

Kaşlarımı çatıp gülmeye başladım.

"Cidden kendinle onu, bir seçime mi koyuyorsun?"

Gözlerini devirdi. Sonrada dudaklarını ısırmaya başladı.

"Ona öfkeli olduğun için böyleymişsin, kimi koyarlarsa koysunlar onu seçermişsin. Yok bilmem ne."

Sağ kolumdan destek alarak yarı uzanır pozisyona geçip, Melisin yüzüne baktım.

"Birincisi, bu hayatta kendinle kimseyi bir seçime sokma. Çünkü kimse sen kadar önemli değil benim için. İkincisi, Bilgeyle değil seni, bir sokak köpeğini koysalar karşıma, o köpeği seçerim."

Birazda olsa asılan yüzü, daha normal hale dönmüştü. Yanağına doğru eğilip, gamzesinden kocaman öptüm.

"Ben sana aşığım Melis. Başka yolum yok"

Gözleri parlamaya başladı.
Ona aşık olduğumdan, sadece onu istediğimden emin olsun istiyordum. Çünkü benim için sadece o vardı.
Sesi, gülüşü, kokusu... ismi bile yetiyordu mutlu olmama.
O, iyi ki girdi hayatıma.

Sol kasığımda başlayan ağrıyla, gözlerimi sıkıp, kafamı yastığa bastırdım. Melisin elini, elimde hissettim.

"İyi misin?"
"İlacın etkisi geçiyor sanırım. Ağrımaya başladı."
"Bekle hemen geliyorum bebeğim tamam mı?"

Elimi öpüp yataktan çıkan Melis, bir kaç dakika sonra elinde serumla geri geldi.

"Ağrı kesici serum getirdim. Daha iyi olacak senin için."
"Sen mi takacaksın?"

Tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Bilmediğim bir şey değil."
"En son serumumu çıkaramamıştında, o yüzden."

Hafif sırıtırken Melisi yanımda hissettim.

"Oha taktın mı?"

Kafamı hafif eğince, takılı serumu gördüm. Ne ara taktı ya?