Bölüm 30

322 33 4
                                    

Eve geldim. Zili çalmak istemedim Selin uyuyor olabilirdi. Anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Sessizce içeri girdim.
Al işte tam da tahmin ettiğim gibi, televizyonun karşısında uyuya kalmış. Hemde -Buz Devri- izlerken.:D
Ne kadar sinirli olsamda, gülmüştüm.
Pofuduğum ya, uyurken bile güldürüyor beni.
Odadan yatak örtüsü getirip üstünü örttüm. Her gün sıktığım ponçik yanağına bir öpücük kondurdum.
Çocuğum gibiydi, bana gerçekten iyi geliyordu.
İyi ki vardı.
Sessizce çıkıp kapıyı kapattım. Saat gece 12'ye geliyordu. Başımı zaten Allah vurmuş içeride davul zurna eşliğinde halay vardı. Gidip soğuk duş aldım. Evet ekim ayında.
Soğuğu severim. İçime işledikçe tüylerimin diken diken olması, her hücremin titremeye başlaması, dudaklarımın saniyede bir kaç kez buluşması, içime dolan havanın buz gibi olması... Bunların beni güçlü bir birey yapacağına inanırım. Bu yüzdendir ki, soğuğu severim.
Duştan çıktıktan sonra pijamalarımı giydim. Ahhh en sevdiğim şey.
Hızlıca kahvemi yapıp, yatak örtümüde alıp balkona çıktım.
Kahvemi yudumlarken olanları düşündüm.
Kurye, her gün gelen hediyeler, kayıp not, papatya, Demir, yemek, öpüşmemiz...
Ona karşılık vermiştim. Aptal Deniz.

5 aydır hayatıma hiç kimseyi almamıştım. Almayı düşünmüyordum. Kalbim sadece kan pompalamak için vardı.

Kahvemden bir yudum aldığım sırada arkamdan sarılan Selinle beraber içim huzurla doldu. Gülümsedim.

"Hayırdır aslan parçası, niye uyandırmadın?"
"Öküz gibi uyuyordun kıyamadım"
İkimizde güldük.

İçeriye geçip hızlıca kendine bir kahve yaptıktan sonra sigara paketiyle yanıma geldi.

"Saçmalama Selin anlaşmamız var içemezsin."
"Evet ama bu gece ikimiz içicezzz"
"İkimiz miii?"
"Yeeppp"

Pekte kötü bir fikir değildi. Paketten bir dal alıp dudaklarımın arasına yerleştirdikten sonra yaktım. İçime çektiğim dumanı saldıktan sonra Selin konuştu.

"Yakışıklıyla gecen nasıl geçti bakalım?"
"Öpüştük"
"Neğğğ?"
Yerinden sıçramasıyla kahvesinin yarısının dökülmesi bir oldu.

"Daha ilk günden mi? Ohaaaa"
"Saçmalama Selin aramızda hiç bir şey yok. Öptü aniden bilmiyorum mal gibi karşılık verdim."
"Öküze bak. İlk günden kız mı öpülür? Ya bu erkekler niye mal :d"
"Mal değil çapkın. Şirketteki kızı bile öpmüş"

Olayları ve geceyi anlatırken istemsizce yüzüm düşmüştü.

"Güzelim iyi misin?"
"Korkuyorum be Selin, sevmekten korkuyorum. Tekrar sevip, deli gibi aşık olup, bırakılmaktan korkuyorum. Yeniden yanlış insana kapılmaktan korkuyorum"

Gözlerimden yaşlar süzülmüştü. Selin kafamı alıp mavi saçlarının örttüğü omzuna koydu.
5 ay önceki yaram kanamıştı. Canımı yakmıştı. Ağlatmıştı...
Sigaramdan aldığım son yudumuda havaya bıraktıktan sonra söndürdüm. Göz yaşlarımı silip kafamı kaldırıp Seline baktım.
"Uyuyalım mı?"
"Olurrrrr"
İçeriye geçtik. Sabah okul vardı.

Kısık gözlerimle tavana bakıyordum. Yanımdaki komidinin üstünden telefonu alıp saate baktım. 09.38.
Kocaman esnedikten sonra yatağımdan doğrulup kapıyı açtım.
Mutfaktan Selinin mükemmel sesiyle söylediği şarkıyla beraber mis kokular geliyordu.
Kapıdan kafasını çıkarıp seslendi.
"Aslan parçası pankekler hazırrrr"
"Neehhh pankek miii? Lann seni yerim beeee" diyip hızlıca mutfağa koştum.
"Aşko bir elini yüzünü yıkayıp kendine gelseydin :d" diyen Seline baktım. Ağzımdaki pankeki yuttuktan sonra "trueee" diyip banyoya gittim.
Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geri koştum.
Selin efsane pankek yapıyordu ve ben bayılırdım. Bir ömür sadece onun pankeklerini yiyerek yaşayabilirim sanırım :).

"Ollorono soğlok fostokomm"
"Afiyet olsun balım" diyip kahkaha attı.
"Oh be dünya varmış. Doydum" dedikten sonra yanağını kocaman öptüm.
"Selin sen dünyanın en iyi kankasısın. Seviyorum seni"
"E bir zahmet sev"
Öküzüm yaaa. Taş odun ekmeği :d

Üniversiteler yeni yeni açıldığı için henüz tam kadro olmamıştı. Selinle hazırlandıktan sonra evden çıktık. Motorumda yerimi aldım. Selin de arkama geçti.

"Hazır mısın fıstıkım uçmayaaaaaa"
"Hazırım aslan parçası uçur biziiiiiii"

Gaza yüklenip yola çıktık.

"At arabası aynayı kendine bakman için mi yapmışlar"
"Ne diyorsun be. Almiyim sizi altıma"
"Lan ayı aynaya bakmadan sola kırıyorsun arabayı. Kör müsün?"
"Uzatma lan velet. Basın gidin."
"Selin gidelim hadi boşver"
"Hayır Deniz bir dakika velet kimmiş göstericem ona. Sen insene lan arabadan"
"Al indim. Noldu?"
"Al sana"
"Ağkkkkk senin ben ananı orospuu"
"Naptın Selin yaaa"
"Bas gaza bas bas"

Lanet olsun. Az önce bir araba motoruma sürtmüştü. Selinde adamla tartışmaya girdi. En son kaskıyla adamın kafasını yardı ve şuan gaza basmış kaçıyoruz.
Yol boyunca güldük hep.

Üniversiteye vardığımızda motoru müsait bir yere parkedip indik.
Hala mal mal gülüyorduk.

"Kel kafalı göbekliye bak. Nasıl yardım kafasını ama :D"
"Ya ya. Topuklarımız kıçımıza değe değe kaçtık"

Daha çok kahkaha atıp tüm dikkatleri üstümüze çekmiştik.
Herkesin bize garip garip baktığını farkedince elimle hala kahkaha atan Selinin ağzını kapattım.

"İnsan gibi gül"
Elini çek işareti yapan Seline,
"Elimi çektikten sonra gülmeye devam edersen, bende senin kafanı yararım" dedim.
Kafasını olumlu bir şekilde sallayınca elimi hafifçe çektim. Benim çekmemle alıp elimi ısırması bir oldu.
"Ağğkkk ibneeeee"
"Ağzımı kapatırsan böyle olur"
Gülmeye başlayan Selinin yüzüne ölürücü bir bakış attım.
"Ya neee tamam tamam özür dilerim."
"Ehehehe not problem fıstıkım"
Bir birimize bakıp gülümsedik.

Kafamı çevirmemle onu gördüm.
Olduğum yerde durdum. Beynime kan sıçramıştı. Gözlerimi ovup tekrar baktım. Evet evet oydu. Yaklaşık 20 metre ilerideydi.
Bu oydu. Bilge.

Tırırırımmm. Nolcek acepp.
Yorumlarınızı bekliyorum. Vote atarsanız çokta mutlu olurum.
Sizleri seviyoreeee♡ :)

LOVEisLOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin